Büyük baskılara hatta haklarındaki ölüm fermanlarına rağmen Ortadoğu’da birçok kadın sanatçı kendini var etmeyi başardı ve başarıyor. Bunlardan biri de yönetmen, tiyatro oyuncusu ve aynı zamanda dansçı Rubar Ahmed
Sanat sektöründe kadın oyuncular her zaman daha avantajsız konumda oldular. Eğer söz konusu Ortadoğu coğrafyası ise bu durum daha da katmerli hale geliyor. Kadın oyuncular bu anlamda başta sektördeki erkek egemen tavıra karşı olmak üzere her anlamda ‘etken olma’ savaşını veriyor. Büyük baskılara hatta haklarındaki ölüm fermanlarına rağmen Ortadoğu’da birçok kadın sanatçı kendini var etmeyi başardı ve başarıyor. Bu anlamda da birçok yerde onların adını duyuyoruz. Onların başarısı ise kuşkusuz kararlılıklarından geliyor; tıpkı sanatçı Rubar Ahmed’in kararlılığı gibi. Rubar Ahmed, yönetmen, tiyatro oyuncusu ve aynı zamanda dansçı. Süleymaniyeli sanatçı Ahmed, tüm zorluklara karşı sanattan asla vazgeçmeyen bir kadın. Rubar Ahmed, Jinnews’ten Ruken Çakar’a sanat alanındaki çalışmalarını anlattı. Sanat hayatındaki ilk adımı akademide tiyatro alanını seçerek atan Rubar Ahmed, tiyatroyu seçme amacını şöyle anlatıyor: “Birçok olay etkili oldu ama asıl amacım seyirciyle yüz yüze gelerek ‘işte bu sizsiniz’ demek. Tiyatro öyle bir sanat alanı ki insanlara, ‘aslında bu oyun sizin günlük hayatınızda yaşadıklarınız ve ben de sizi oynuyorum’ demek istedim.”
Savaşmanın en iyi örneği
Hem oyunculuk hem de yönetmenlik yapan Rubar Ahmed, yaşadığı zorlukları dile getirse de sanata ne kadar bağlı olduğunu ve bir kadın olarak zorluklarla savaşmanın en iyi örneğini gösteriyor. Çalışmalarında yaşadığı coğrafyada her gün tanık olduğu savaşı ve kadın katliamlarını da konu edinen Rubar Ahmed, özellikle de İŞİD saldırılarında kaçırılan kadınlara yer vererek onları görünür kılmaya çalıştığını ifade ediyor.
Gölge rölü vererek…
Rubar Ahmed, şunları söylüyor: “Toplumda bir gölge olarak yansıtılmaya çalışılan kadını her fırsatta anlatıyorum. Bazen baktığımız yerden asıl gerçekleri göremeyebiliyoruz. Bize verilen rollerle ya da yakıştırılan rollerle bu hayatta varmışız gibi yaşıyoruz. Ama aslında yaşam içinde çok daha farklı hikâyeler barındırıyor. Sadece biraz sorgulamak gerekiyor. Sanat bir anlamda sorgulamanın, farkındalığın bir aracı oluyor. Hele ki hem bir Kürt hem de bir kadın olarak daha fazla savaşmak gerekiyor asıl bizi bulmak için.”
Korkmadan cesaretle
Rubar Ahmed’in en büyük mesajı ise yaşamın her alanında korkmadan cesaretle yer almak. Gerçekleştirmek istediği birçok çalışmanın olduğunu söyleyen Rubar Ahmed, bunlardan en önemlisini ise şöyle anlatıyor: “Hayallerim çok fazla. Dans üzerine kadınlarla birlikte çalışmak ve Kürt destanlarını, Kürtleri tanıtmak istiyorum.” Dansçı kişiliği ile de ön plana çıkan Rubar Ahmed, aynı zamanda çocuklara özel dans eğitimi de veriyor. Irak Kürt Federal Bölgesel Yönetimi’ne bağlı Süleymaniye kentinde 1968 yılında doğan Rubar Ahmed, Süleymaniye’de bir kurs açarak iki kızıyla birlikte aslında bir sanat mücadelesi veriyor. İki kardeşi de ressam olan Rubar Ahmed’in çocukları ve eşi de sanatın içinde.
SÜLEYMANİYE