IŞİD’e karşı mücadelenin anlatıldığı Nû Jîn belgeselinin yönetmeni Veysi Altay “örgüt propagandası yaptığı” iddiasıyla aldığı 2 buçuk yıl hapis cezasına tepki gösterdi, “Sanat üretmeye devam edeceğim” dedi.
Kobanê’de IŞİD’e karşı verilen mücadelede yer alan 3 kadının yaşamını anlatan Nû Jîn belgeselinde “örgüt propagandası” yapıldığı iddiasıyla Batman 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın duruşması dün karara bağlandı. Mahkeme yönetmen Veysi Altay’a 2 buçuk yıl, belgeselin gösterildiği Batman Yılmaz Güney Sinema Salonu’nu yöneticilerinden Dicle Anter’e ise 2 yıl 1 ay hapis cezası verdi.
Yönetmen Altay ve Anter, verilen cezalara tepki gösterdi.
‘Görüntüleri milyonlar izledi’
Yönetmen Veysi Altay, bugüne kadar 5 belgesel çektiğini hatırlatarak, “Devletin bireye veya topluma dair işlediği suçları konu alan belgeseller çektim, çekmeye de devam edeceğim. İster cezaevinde isterse dışarıda olayım; sanat üretmeye devam edeceğim. Verilen cezalar hukuk dışıdır. Çektiğim belgeselde kesinlikle suç unsuru olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Çektiği belgesel görüntülerin çoğunun hükümete yakın televizyon kanalları da olmak üzere birçok basın yayın kurumu tarafından kullandığına dikkat çeken Altay, “Kobanê savaşı canlı yayınlarda verilen bir savaştı. O gün milyonların izlediği görüntüler, suç unsuru olmadı da bu görüntüler film olunca mı suç unsuru oldu?” diye sordu.
‘DGM’leri arar duruma geldik’
İnsan hakları mücadelesi yürüttüğü dönemde Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin (DGM) taraflı ve politik kararlar verdiğini dile getiren Altay, bugün de DGM’leri arar duruma geldiklerini söyledi. Eskiden de yapılanların hukuksuz olduğunu ifade eden Altay, şöyle devam etti: “Bugün de daha fütursuzca yapılıyor. Bugün mahkemeler düşman hukuku uyguluyor. Cezalar, ‘bizim dışımızda söz söylemeyeceksiniz, eser üretmeyeceksiniz, söylerseniz ve yaparsanız hepinizi içeri atacağız’ anlamına geliyor. Daha dün çözüm sürecinde devlet PKK ile görüşüyordu ve bunu saklama gereği dahi duymuyordu.”
‘Sanatçılar daha cesur olmalıdır’
Verilen cezalarla başta uluslararası hukuk olmak üzere iç hukukun da hiçe sayıldığını vurgulayan Altay, her şeye rağmen mücadeleci sanatçılar ile seslerini daha fazla yükseltmeye devam edeceklerini ve bu süreçte sanat ve sanatçıların daha cesur olması gerektiğini sözlerine ekledi.
‘Film hakkında yasak kararı yok’
Yılmaz Güney Sineması’nda filmin gösteriminin yapıldığı dönemde belediye çalışanı ve sinema yöneticisi olan Dicle Anter de davanın açılmış olmasını “abes” olarak değerlendirdi. Gösteriminin yapıldığı dönemde film hakkında herhangi bir yasaklama kararının olmadığına dikkat çeken Anter, “O gün filmi polisler de gelip izledi. Eğer yasak olsaydı, filmin gösterimine izin verilmezdi. Kaldı ki bu sanatsal bir etkinliktir. Verilen kararın art niyetli olduğunu düşünüyoruz. Avukatlarımız, gerekli itirazları yapacaktır” diye konuştu.