TAJÊ Diplomasi üyesi Şengalî, Türkiye’nin Efrîn’e yönelik saldırılarına rağmen halkının topraklarına dönmek için mücadele ettiğini belirterek ‘Efrîn’de yaşam bir kez daha inşa edilecek’ dedi
Türkiye, destek verdiği paramiliter gruplarla birlikte 20 Ocak 2018 tarihinde Efrîn’e saldırdı. Saldırılara karşı 2 ay süren direniş tarihe “Çağın Direnişi” olarak geçti.
Kentlere yönelik saldırıların ardından topraklarını terk ederek kaplara yerleşen on binlerce Efrînli 6 yıldır topraklarına dönmek için mücadele ediyor.
Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) üyesi Lava Şengalî, Efrîn’e ilişkin JİNNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.
Halk direnişi
Efrîn’e saldırıların başlaması ile 2 ay boyunca bir direniş yaşandığını belirten Şengalî, “Devrimci halk savaşı gelişti. Nasıl ki 2014 yılında Şengal’e yönelik ferman başladığında Efrînli çocuklar Şengal’i korumak için buraya yönelip canlarını feda ettiyse, Efrîn’e saldırı olduğunda gençler, anneler, bizler yönümüzü Efrîn’e çevirdik. Fedai bir ruhla buraya yönlerini verdiler, halka yardım ettiler. Büyük bir maneviyat oluştu” dedi.
‘Efrîn’e uluslararası komplo’
Efrîn’e yönelik bir komplonun gerçekleştirildiğini vurgulayan Şengalî, komploda esas rolün Amerika ve Rusya’da olduğunu vurgulayarak, “Bu komplonun sonucunda 18 Mart’ta Türkiye’ye bağlı çeteler ve Türk ordusu Efrîn’i işgal etti. 6 yıldır Efrîn’de kadın, çocuk ve yaşlılara karşı her türlü şiddet uygulandı. Efrîn’den kaçırılan binlerce insanın hala akıbeti belli değil. Onlarca kadına tecavüz edildi, halk işkenceden geçirildi” ifadelerini kullandı.
‘Demografiyi değiştirmeye çalışıyorlar’
Kentin demografyasının değiştirilerek kente çetelerin yerleştirildiğine dikkat çeken Şengalî, “Sadece demografya da değil özgün kültür, Kürtler, Araplar birlikte yaşayan farklı inançlar huzur içinde yaşarken bunların hepsi değişti. Kültürel kırım yaşatıldı. Bu güne kadar da bu devam ediyor. Efrîn’de birçok tarihi yer var. Nebî Hûrî gibi yerleri camiye çevirdiler. Yüzlerce şehit düşen arkadaşımızın mezarları vardı ancak Türk devleti şehitlerin bu mezarlarını tahrip etti, yerle bir etti. Efrîn’den kaçırılan ya da tutuklanan birçok insanın ailesinden fidye isteniyor. Yine okula giden çocukların eğitim dili değiştirildi ve Türkçe yapıldı eğitim dile. Efrîn’de her şey değiştirildi. Kürtler için sembolik anlamı olan Newroz Duvarı yıkıldı” sözleri ile yaşananları anlattı.
Kültür sanat’a saldırı
Efrîn’de güçlü bir kültür ve sanatın olduğunun altını çizen Şengalî, “İşgalden sonra kültür ve sanat kurumları Barzani’nin adına açıldı. Bu Barzani’nin kültürsüzlüğünden kaynaklanıyor. Türk devleti ‘teröristlere saldırıyorum’ diye bunu yansıtıyor. Ancak bugüne kadar da Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları sürüyor. Türk devletinin siyaseti deşifre oldu” dedi.
‘Efrîn’i cehenneme çevirdiler’
Saldırıdan önce farklı inançlardan ve uluslardan halkların birlikte yaşamlarını sürdürdüklerini kaydeden Şengalî, “Türk devleti buraları direkt hedef aldı, saldırdı. Kutsal yerlerimiz yıkıldı. O aşamaya geldi ki ne Kürt’üz ne de Êzidî’yiz diyebildik. Yeryüzü cenneti olarak tanımlanan Efrîn Türk devleti ve çeteleri tarafından cehenneme çevrildi. Bu dünyanın gözü önünde yaşandı. Herkes gördü ancak sesini çıkarmadı. Savaş suçları yaşandı ancak kimse ses çıkarmadı” ifadelerini kullandı.
Suriye rejiminin sorumluluğu
Binlerce Efrînli Şehba ve Til Rifat’a göç ederek kamplarda kaldığını ve Efrîn’e dönmek için mücadele ettiğini aktaran Şengalî, Suriye yönetiminin tavrına değinerek “Suriye rejimi de Efrinlilere yönelik uygulamalarını sürdürüyor. Şehba ve Til Rifat’taki Efrînlilerin şartları ağır ve günlük ihtiyaçlarını da karşılayamıyorlar, imkanları az. İlaç, gıda, içecek az. Rejim pratiği ile Türk devletine destek veriyor. Halkın temel yaşam malzemelerini sağlamasının engellenmesi insanlık suçu. Burada rejimin sorumluluğu var” dedi.
‘Efrîn’e dönecekler’
Şengalî, “6 yıldır saldırı, işgal sürüyor yine 6 yıldır da Şehba’da direniş var. Efrîn halkının direnişi tarihi. Biz de Êzidî kadınlar olarak Şehba, Halep ve Til Rifat’taki Efrînli kadınların direnişini selamlıyoruz. Efrîn özgürleştirilecek. Onlarca arkadaşımız ve yurtseverimiz Efrîn’de şehit oldu. Onların vasiyeti vardı. Biz de diyoruz ki Efrîn çetelere ve Türk devletine kalmayacak. Halkımız bir kez daha Efrîn’deki kutsal topraklarına dönecek. Yaşam bir kez daha inşa edilecek. Efrîn, zeytin rengi gibi yeşil olacak” diye konuştu.
HABER MERKEZİ