HDP Sözcüsü Ebru Günay, parti üye ve yöneticileri ile TJA aktivistlerine yönelik operasyonlara tepki göstererek, son zamanlarda bu yönde artan baskıların KCK kumpaslarını hatırlattığını kaydetti
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, partisinin Diyarbakır il binasında gündemdeki gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi. Günay, HDP Muş Milletvekili Mensur Işık’ın eşine yönelik şiddetle ilgili Kadın Meclisi’nin talebi üzerine kesin ihraç talebiyle Merkez Disiplin Kurulu’na sevk edildiği bilgisini verdi.
Partisinin “Demokratik Mücadele Programı” kapsamında gerçekleştirilen etkinliklere değinen Günay, “Haziran ayında başlattığımız Demokratik Mücadele Programımız tüm engellemelere rağmen büyük bir kararlılıkla sürüyor. 8-12 Temmuz aralığında AKP-MHP iktidarının hukukun tabutuna son çiviyi çakmak için getirdiği ‘çoklu baro’ düzenlemesine karşı Genel Kurul’da etkili bir muhalefeti yaparken, sokakta barolarla, avukatlarla birlikte direndik” diye konuştu.
14 Temmuz 1982’de Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi direnişinin yıl dönümüyle ilgili konuşmasını sürdüren Günay, “14 Temmuz’da, 12 Eylül darbesinin işkence merkezleri olan Amed ile Ulucanlar Cezaevinin önündeydik. Hapishanelerde, mahkemelerde, sokaklarda, karakol ve emniyet müdürlüklerinde, yaşamın her alanında insan hakları ihlallerine, AKP’nin Esat Oktay’ın ruhunu yansıtan işkencelerine karşı sesimizi yükselttik” dedi.
’10 günlük bebekler gözaltında tutuluyor’
AKP-MHP iktidarının toplumun bütün kesimlerine karşı saldırılarını sürdürdüğünü belirten Günay, iktidarın kadın düşmanı politikaları sonucu 14 Temmuz günü Diyarbakır ve Antep’te yapılan ev baskınlarında 24 kadının gözaltına alınmasını hatırlattı. Aynı gün Antep’te HDP yöneticisi ve üyesi 33 kişinin de gözaltına alındığını kaydeden Günay, şu ifadeleri kullandı:
“Antep İl Eş başkanımız Musa Aydın’ın da aralarında bulunduğu birçok arkadaşımız sadece seçim çalışmaları yürüttüğü için tutuklandı. Partimize, mücadele edenlere karşı her gün gözaltı saldırıları yapılıyor. Özellikle kadınların hedefte olduğu bu siyasi soykırım dalgaları bize KCK kumpaslarını hatırlatıyor. Geçmişte AKP-FETÖ ortaklığıyla yapılıyordu bugün AKP-MHP ortaklığı ile gerçekleştiriliyor. AKP kendi kumpasçı davalarını yaratarak içinden geçtiği krizi örtbas edip, zamana yaymaya çalışıyor esasından. 70-75 yaşlarındaki annelerimizi tutukluyor. 10 günlük bebekleri anneleri ile beraber gözaltına alıyor, bebekleri tutukluyor. Tüm arkadaşlarımızın alnı ak, kimse size diz çökmedi, çökmeyecek! Akıl dışı ve gülünç suçlamalarınız bizi bu haklı yolumuzdan, sizi de gidici olmaktan kurtaramayacak.”
‘Mızraklı teşhir ettiği için ceza aldı’
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’ya verilen hapis cezasının Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onaylanmasına da tepki gösteren Günay, “Bu karar siyasallaşmış yargının AKP’nin isteği üzerine jet hızıyla verdiği kararlara yeni bir örnektir. Bu ceza Selçuk Mızraklı’ya, kamunun malını, devletin imkânları, devlet adına çarçur eden kayyım zihniyetini teşhir ettiği için verildi. Devlet, bu israfı yapan, milyonları kadayıfa yatıran kişileri cezalandıracağına, bunu ortaya çıkaran bunu teşhir edenleri cezalandırıyor. Bağımlı yargıçlar tarafından terfi almak için verilen bu kararların er geç bozulacağına ve yasalar ile bu kadar oynayıp keyfi karar verenlerin de bir gün yargılanacağına inanıyoruz. İktidar halka hizmet edenleri cezalandırmaya devam ettikçe, biz de mücadele etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
HABER MERKEZİ