Yaptıkları ortak açıklamayla Hrant Dink Vakfı’nın tehdit edilmesine tepki gösteren sivil toplum örgütleri, “Son dönemlerde üst üste gelen bu saldırılar rastlantı olmadığını belirtirken, AKP Sözcüsü Ömer Çelik ise, ‘Bu provokasyonlara müsaade etmeyiz” dedi
Hrant Dink Vakfı, email yoluyla yazılı ölüm tehdidi aldığını duyurmuştu. 27-28 Mayıs 2020 tarihlerinde gönderilen mail içerisinde Rakel Dink ve avukatlarının da ölümle tehdit edilmişti. Vakfın ölüm tehditleri almasına birçok kesimden tepki geldi. Son olarak, Anıtpark Forum, Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi, Demokrasi İçin Birlik (DİB), Demokratik İslam Kongresi (DİK), Diyalog Grubu, Doğu Güneydoğu Derneleri Platformu (DGD), Hak ve Adalet Platformu, Solfasol Gazete ve Yurttaş Girişimi, Hrant Dink Vakfı’na yönelik tehdit içerikli e-mail ile ilgili ortak bir yazılı açıklama yayımlarken, AKP Sözcüsü Ömer Çelik ise, sosyal medya üzerinden açıklama yaparak duruma tepki gösterdi.
‘Provokatif eylemler peş peşe geliyor’
“Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşları olan bizler bu oyunu defalarca gördük, yaşadık. Sonu kötü bitiyor” sözleriyle başlayan açıklamada, “İşte yine bir süredir toplumun sinir uçlarına dokunmayı, tedirginlik, kargaşa, güvensizlik ortamı yaratmayı amaçlayan provokatif eylemler peş peşe geliyor. Van Başkale’de Vefa görevlilerinin uzun menzilli silahlarla saldırıya uğraması, muhalif kişi ve liderlere mermili, silahlı görüntülerle gözdağı verilmesi, Adana Yüreğir İlçesi CHP Gençlik örgütü başkanının tutuklanması, İzmir’de cami hoparlöründen Çav Bella çalınması, Bakırköy’de kilisenin kapısının yakılmak istenmesi, Kuzguncuk Ermeni kilisesinin haçının çalınması, mezarların tahrip edilmesi bu örneklerin bazıları” diye belirtildi.
‘Cezasızlık teşvik ediyor’
Bu eylemlerin en yenisinin ise iki gün önce Hrant Dink Vakfı’na gönderilen e-posta olduğu vurgulandı. Bu konuda açıklamada, “Daha önce de benzer dönemlerde defalarca duyduğumuz ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ gözdağıyla Rakel Dink’in ve Vakfın avukatının ölümle tehdit edilmesidir. Son dönemlerde üst üste gelen bu kışkırtma ve saldırılar birbirinden bağımsız ve rastlantısal değildir. Toplumu ayrıştırma, bölme, korku salma amaçlı nefret dilinin tetiklediği güdümlü eylemlerdir. Takipsiz ve cezasız kalmaları şer planları kuran odakları güçlendirmekte, hatta teşvik etmektedir” ifadelerine yer verildi.
Yetkililere çağrı
Geçmişte de benzer olayların yaşandığı hatırlatmasında bulunulan açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Hrant Dink suikastine giden yollar benzer provokasyonlarla ve aynı nefret diliyle döşendi. Bu film bize on yıllar boyunca defalarca seyrettirildi. Filmin sonu her defasında kötü bitti. Sorumluları provokasyonlara son vermeye, kin ve nefreti körüklemekten vazgeçmeye; yetkilileri görevlerini ve sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmeye davet ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin her türlü ayrımcılığı lanetleyen yurttaşları olarak Hrant Dink Vakfı’na geçmiş olsun diyor, yanlarında olduğumuzu bildiriyoruz.”
Çelik’ten Hrant Dink Vakfı açıklaması
AKP Sözcüsü Ömer Çelik ise, kilise saldırıları ve Hrant Dink Vakfı’na yönelik tehdide ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Twitter hesabından AKP İstanbul Milletvekili Markar Esayan’ın paylaşımını alıntılayan Çelik, şunları paylaştı: “Bu provokasyonlara müsaade etmeyiz. Kursaklarında kalır. Camileri, kiliseleri, havraları hedef alan; vakıfları, dernekleri, vatandaşlarımızı tehdit etmeye kalkan provokasyonlar Türkiye düşmanlığıdır. Bunların maşaları çeşitlidir ama arkasındaki odaklar aynıdır.”
İHD: Tehditlerin arkasında ‘meşrulaştırıcı’ devlet aklı ve pratiği yatıyor
İnsan Hakları Derneği Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu da, Hrant Dink Vakfı avukatları ve Rakel Dink’e yönelik ölüm tehdidiyle ilgili yaptığı açıklamada şöyle denildi: Mesajlarda ‘Burayı terk edin’, ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ ibareleri, çok tanıdık bir nefret dilidir. Türkiye Cumhuriyeti devleti geçmişle hesaplşmayı reddettiği gibi şiddeti meşrulaştıran bir dil ve pratik sergileyerek nefreti toplumsallaştıran tehlikeli bir yol izliyor. Hrant Dink Vakfı’na gönderilen tehditlerin arkasında işte bu ‘meşrulaştırıcı’ devlet aklı ve pratiği yatıyor. İnsan Hakları Derneği Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon olarak, Hrant Dink Vakfı’nın bu mücadelesinin her zaman yanında olacak, her türlü ayrımcı, ötekileştirici, ırkçı nefret diline karşı mücadelemizi sürdürecek, Hrant Dink’in anısını yaşatmaya devam edeceğiz.”
İSTANBUL