Cemevlerine saldırı davasında, saldırıya ilişkin daha önce ‘örgüt bağlantısı var, planlı’ açıklaması yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun dinlenmesi talep edildi
Ankara’da, 30 Temmuz 2022’de Cemevi ve 2 Alevi kurumuna saldıran 3 failden 2’sinin tutuksuz, birinin ise tutuklu yargılandığı davanın ikinci duruşması Ankara 63’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Tutuksuz sanıklar Çağdaş Can Bardakçı ve Baver Gül İzmir’den, tutuklu sanık Ahmet Ozan Karaca Sincan Cezaevi’nden SEGBİS ile bağlandığı duruşmada avukatları da hazır bulundu. Müştekiler ve avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmayı Avrupa Birliği (AB) Siyasi İşler Danışmanı Sema Kılıçer de izledi.
Kendini mehdi sanıyormuş
Kimlik tespitinin ardından söz alan tutuklu sanık Karaca olayı gerçekleştirirken kendini “Mehdi” sandığını belirterek, Cemevleriyle ilgili kötü şeyler duyduğunu iddia etti. İzmir’den Eskişehir’e sanıklardan Baver Gül’ün yanına gittiğini söyleyen Karaca, saldırı fikrinin de bu süreçte oluştuğunu ileri sürdü. Ardından konuşan sanık Gül, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini ifade etti. Gül ise sanık Bardakçı’nın gözaltına alındığını öğrenince Ankara’ya gitmek üzere yola çıktığını ve yolda gözaltına alındığını belirtti.
Sanıklardan Bardakçı ise, mağdur olduğunu iddia ederek, suçlamaları kabul etmedi.
İki tanık için başvuru
Söz alan Demokratik Alevi Derneği (DAD) Ankara Şubesi avukatı Denizcan Aydın katılma taleplerini yazılı olarak sunduklarını hatırlatarak, tanık olarak dinlenmesini istediği iki kişinin iletişim bilgilerini verdi. Aydın, “Sanık Baver’in iletişim kayıtlarında İzmir Emniyet Müdürlüğü ile olan kayda istinaden Emniyete müzekkere yazılarak sanıklar Çağdaş ve Baver ile irtibat kurulup kurulmadığı neye istinaden kurulduğu hususlarında bilgi sorulmasını talep ederiz” dedi.
Bağlantılar araştırıldı
DAD Ankara Şubesi Avukatı Ebru Akkal da sanık Bardakçı ve Gül’ün olay öncesi baz kayıtlarının incelenmesi talebinde bulunarak şu ifadeleri kullandı: “Sanığın telefonunda ‘Köklü Değişim Hareketine’ ilişkin fotoğraf tespit edilmiştir. Bu hareketle bir ilgisi olup olmadığının araştırılmasını talep ederiz. Olaydan kısa süre önce görüştüğü tespit edilen İngiltere ülkesine ait telefonun kime ait olduğunun tespitini talep ederiz. 3 sanığın da görüştüğü hattın kime ait olduğunun ve ayrıntılı nüfus kayıtlarının celbini talep ederiz. ”
Soylu da dinlensin
Alevi Bektaşi Kuruluşları Birliği Federasyonu avukatı Serhat Ergün ise söz alarak davaya katılma taleplerini yineledi. Ergün, “Ahmet Ozan Karaca’nın olay tarihinden geriye doğru 6 ay süreyle HTS kayıtlarının alınarak ortak baz kayıtlarının tespitini talep ederiz. Ahmet Ozan Karaca’nın ablası ve babasının tanık olarak dinlenmesini de talep ederiz. İçişleri Bakanı’nın olayla ilgili açıklaması olmuştur. Burada tanık olarak dinlenilerek neye istinaden açıklamada bulunduğunun sorulması ya da İçişleri Bakanlığına bu hususta müzekkere yazılması talep ederiz olayın arkasında kimlerin olduğunun tespit edilmesini ve etkili bir kovuşturma yürütülmesini talep ederiz” diye belirtti.
Duruşma 22 Mart’ta
Ara karar kuran mahkeme, kurumların katılma taleplerini kabul etti. Alevi Bektaşi Kuruluşları Birliği Mahkeme, sanık Karaca’nın tutukluluk halinin devamına, akıl hastalığı veya rahatsızlığının bulunup bulunmadığı hususunda ilgili üst kuruldan rapor alınmasının istenilmesine, sanıklar Bardakçı ve Gül hakkında adli kontrol kararının devamına karar verdi. Soylu’nun tanık olarak dinlenmesi yönündeki talebe ilişkin karar kurmayan mahkeme, duruşmayı 22 Mart’a erteledi.
ANKARA