Dünyanın her yeri Covid-19 salgını altında. Daha şimdiden yüzbinlerce kişi hasta oldu. Virüsü kapanlar, tedavi edilmeye çalışılsa da, binlerce kişi öldü ve daha da öleceğe benziyor. Salgından korunmanın neredeyse tek önlemi, hasta olanlarla her türlü teması kesmek. Bu yüzden, cezaevlerinde ziyaretler ikinci kez 2 haftalığına yasaklandı; ancak her gün ailelerine-evlerine gidip geri dönen infaz-koruma memurları (yani gardiyanlar) güvenlik önlemleri adına mahpuslara arama adı altında temas ediyorlar. Dahası hıncahınç dolu olduğunu bildiğimiz cezaevlerindeki hijyen koşulları çok berbat olduğu gibi, bırakın hastaneye revire çıkmak bile büyük sorundur. Bu durumda, cezaevlerindeki gardiyan teması, mahpuslarda virüsün yayılmasına neden olabilecek, içeriden -telaffuz etmek bile istemiyoruz ama- yüzlerce-binlerce ölüm gelebilecektir.
İşte bu nedenlerle, tüm mahpuslara ayrımsız olarak uygulanacak olan yüzde 50’lik bir infaz indirimiyle cezaevlerinin çok ciddi boyutlarda boşaltılması yaşamsal bir adım olarak Meclis’in önünde durmaktadır. Hem bu gelişmeler, hem de bize cezaevlerinden ulaşan ve burada ele aldığımız sorunları içeriye ulaştırmak, gazetemizi internetten okuyabilen görüşçülere düşmektedir. Malum olduğu üzere, salgın yüzünden dışarıda her geçen gün daha da zorlaşan çalışma koşulları nedeniyle gazetemizi matbaada basamaz hale geldik. Bayilerde satılamadığı için cezaevlerine giremeyen gazetemizdeki haberleri ve bu köşede dile getirilen hususları telefon görüşmelerinde içeridekilere aktarmak, akrabaları içeride olan okurlarımız için kutsal bir görev haline gelmiştir.
* * *
Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Yusuf Kenan Dinçer, bulunduğu kurumda 2020 yılı Şubat ayında işlenen hak ihlalleri raporunu gönderdi. Özetleyerek aktarıyorum: “AYM’nin hakkında toplatma kararı olmayan kitap ve yayınların içeriye verilmesi gerekir kararına rağmen, Yusuf Kenan Dinçer, Rabbena Hanedar, Taner Korkmaz, Murat Kaymaz’a gelen Halk Okulu, Yürüyüş dergileri içeriye verilmedi. Bu konuda yapılan itirazlar reddedildi. Yeni Demokrasi gazetesinin bazı sayfalarının kesilerek verilmesine yapılan itiraz reddedildi. Gazeteler akşam geç saatlerde veriliyor. Hatta 9 ve 13 Şubat günlerinde verilmeyen gazeteler, ertesi gün iki günün gazeteleriyle birlikte verildi. Yeni Yaşam gazetesi İnfaz Hakimliği’nin içeriye verilmesi gerekir, kararına rağmen halen verilmiyor.”
Adalet Bakanlığı’nın 2007 yılında çıkardığı 45/1 sayılı genelgesine göre haftada 10 saat olan sohbet hakkı, burada 3 saat olarak uygulanıyor. 5 saate çıkarılacağı vaadi ise halen tutulmadı. Ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü olmamalarına rağmen Yusuf Kenan Dinçer, Talat Şanlı, Tamer Korkmaz, Adil Nergüz, Mecit Şahinkaya ve Murat Kaymaz 39 aydır tek kişilik hücrelerde tutuluyor. Ağırlaştırılmış müebbet hapis hükümlüsü olan Rabbena Hanedar ise hakkı olduğu halde sohbet hakkını kullanamıyor. Talat Şanlı, Tamer Korkmaz, Akil Nergüz, Murat Kaymaz, Rabbena Hanedar hakkında verilen disiplin cezaları infaz ediliyor. Rabbena Hanedar, Mecit Şahinkaya, Taner Korkmaz’a gelen mektup ya da kartlar, değişik gerekçelerle kendilerine verilmedi. Kimisi de sansürlenerek verildi.”
* * *
Elazığ 2 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Lezgin Yarar şöyle diyor: “Bulunduğumuz kurumda kitap sorunu bize sıkıntı veriyor. Kitap alma hakkımız yılda sadece doğum günü, dini bayramlar ve yılbaşında diye kısıtlandı. Eskiden kitapları yayınevlerinden veya akrabalarımızdan kısıtlama olmaksızın alabiliyorduk. Ayrıca bulunduğumuz koğuşta kişi başına 7 kitap bulundurabiliyoruz ve yine cezaevi emanet depolarında da 25 kitap bulundurabiliyoruz. Bu sayının arttırılması için cezaevi idaresiyle defalarca konuştuk. Bu konuyu iyileştiremediğimiz gibi, mahkemelerce yasaklanmamış olsa dahi, kitaptaki bir cümle ya da paragrafı bahane ederek kitabın içeriye verilmemesi söz konusu olabiliyor. Söz konusu yasaklama ve sınırlamaların kaldırılmasını istiyoruz.”
* * *
Yine Elazığ 2 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden Suat Demir de, kitap konusundaki sıkıntıları belirttikten sonra şöyle diyor: “Açık görüşte yakınlarımızla kucaklaşamıyoruz. Yan yana oturamıyoruz. Aramızda duvar gibi masa var. Hiçbir atölye çalışması yok. Spor ayda üç defa 45 dakika yapılabiliyor. Haftada 10 saat olması gereken sohbet ise ayda bir kez 45 dakika ve en az 10’ar kişi olması gerekirken altışar kişi olarak çıkabiliyoruz.”
* * *
Bandırma 1 nolu T Tipi Cezaevi’nden, 12 Şubat 2020 günü Afyon 1 nolu T Tipi Cezaevi’ne sürgün edilen 18 kişiden biri olan Abdullah Onğulu’nun bana 19 Şubat 2020 günü gönderdiği faks metni, bana önceki gün ulaştı. Anlaşıldığı kadarıyla Afyon’da sürgün edilen mahpuslara yaşatılanlarla ilgili kimi bilgiler, kamuoyuna ulaşmasın istenmiş olmalı o günlerde. Ancak oraya giden heyetler, durumun gizlenmesini önlemiş bulunuyor.
* * *
Halen Bolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Şoreş Ölçen, 2014 yılı Mayıs ayında tutuklandıktan sonra 9 yıl 4 ay hapis cezası almıştı. Bir zamanlar Azadiya Welat gazetesinde de çalışmış olan Ölçen’in bugünlerde denetimli serbestlik ile tahliye edilmesi gerekmiyor mu?
* * *
Ercan Atak, kendisinin Bandırma 1 nolu T Tipi Cezaevi’ne sürgün edildiğini burada haberleştirdiğim için teşekkür etmiş. Bu vesileyle, kendisinin artık Bandırma 1 nolu T Tipi Cezaevi’nde olduğunu hatırlatayım.
BANA MEKTUP YAZMAK: Başta uzun yıllardır içeride olanlar olmak üzere bazı okurlarımız bana mektup yazmakta çekingen davranıyorlar. Öncelikle sorunu olanlar, bana ulaşsınlar ve onların sorunları gündeme getirilsin, kamuoyuna ulaştırılsınlar, diye düşünüyorlar. Evet, böylesi bir yaklaşım çok sorumluca bir tavır. Kabul ediyorum ama belli bir sorununuz olmasa da, arada bana bir merhaba kartı atmanızda hiçbir sorun yok. Hatta bu selamlaşma mektup ya da kartların, benim sizi ve yerinizi hatırlamamda yararı olacaktır. Özellikle mahpusların yerlerini sık sık değiştirme anlayışında olan bir bakanlık yaklaşımına karşı, kimin nerede olduğunun bilinmesi, okurumuzun öncelikle akrabaları ve dosya arkadaşları bakımından önemli bir bilgi.
NEWROZ KUTLAMASI: Bu hafta bana ulaşan mektuplarda da 8 Mart Kadınlar Günü ve 21 Mart Newroz Bayramı kutlamaları devam ediyor. Çok teşekkür ediyor ve biz de onların bayramlarını kutluyoruz!
MEKTUBU GELENLER:
——————————–
Abdullah Onğullu – Afyon 1 nolu T Tipi Cezaevi
Cihat Oğraş – Afyon 1 nolu T Tipi Cezaevi
Ercan Atak – Bandırma 1 nolu T Tipi Cezaevi
M. Nezir Gümüş – Bandırma 1 nolu T Tipi Cezaevi
Ömer Dorudemir – Bandırma 1 nolu T Tipi Cezaevi
Zeki Kayar – Bandırma 1 nolu T Tipi Cezaevi
Ramazan Vural – Bolu F Tipi Cezaevi
Şoreş Ölçen – Bolu F Tipi Cezaevi
Lezgin Yarar – Elazığ 2 nolu Yüksek Güvenlikli CİK
Suat Demir – Elazığ 2 nolu Yüksek Güvenlikli CİK
Muzafer Doğan – Siirt E Tipi Cezaevi
Y. Kenan Dinçer – Van Yüksek Güvenlikli CİK
Posta Kutusu: 253
Yenişehir
ANKARA
e-mail: aykol267@gmail.com