Sakarya’da “Kürdüz” dediği için öldürülen Kadir Sakçı cinayetinde alınan “gizlilik” kararının cinayetin sebebini örtbas etme amacı taşıdığını belirten aile avukatı Bülent Aşa, dosyayı sonuna kadar takip edeceklerini söyledi.
Sakarya’nın Hendek ilçesinde “Kürdüz” dediği için silahlı saldırıya uğrayan Kadir Sakçı yaşamını yitirirken, oğlu Burhan Sakçı ise ağır yaralandı. 16 Aralık’ta yaşanan cinayet yaklaşık bir hafta sonra basına yansıdı. Cinayet basına yansıdıktan sonra Sakarya Valiliği açıklama yaparken, soruşturmayı yürüten savcı dosyaya “gizlilik” kararı getirdi.
Sakçı ailesinin avukatlığını üstlenen Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) avukatlardan Bülent Aşa, savcılığın verdiği “gizlilik” kararını Mezopotamya Ajansı’ndan Melike Ceyhan’a değerlendirdi.
Avukatın dosya içeriğini inceleme ve örnek alma yetkisinin soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmesi halinde gizlilik kararının verilebileceğini belirten Aşa, Türkiye’de ise bu durumun böyle yaşanmadığını ifade ederek, genelde kamuoyunu yakından ilgilendiren olayların nedenini kamuoyundan gizlemek amacıyla karar verildiğini söyledi. Sakçı cinayetinde verilen “gizlilik” kararının da bu suçun işlenmesindeki sebebin kamuoyu tarafından öğrenilmemesi için alındığının altını çizen Aşa, “Bu olay 16 Aralık’ta yaşanmasına rağmen kamuoyu 22 Aralık’ta öğrenmiştir. Irkçı bir temelde işlenen bu nefret cinayeti sosyal medyada yayılınca bu cinayetin işlenme sebebini örtmek ve kamuoyundan gizlemek amacıyla 23 Aralık’ta ‘gizlilik’ kararı alınıyor. Yani olayın olduğu günden 7 gün sonra cinayet sosyal medyada yankılanınca bu karar alınıyor” dedi.
Bu soruşturma hakkında verilen gizlilik kararının aynı zamanda Anayasanın 36’ncı maddesinde yer alan “hak arama özgürlüğüne” ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 6’ncı maddesinde yer alan “adil yargılanma hakkına” aykırı olduğunu vurgulayan Aşa, “Mağdur tarafa etkili bir şekilde hukuki yardımda bulunma hakkımız da elimizden alınmaktadır” dedi. Aşa, mağdur ailenin avukatları olarak bu karara karşı itiraz ettiklerini dile getirdi.
‘Nefret suçları sınırlı sayıda fiilleri içeriyor’
Nefret suçları ve nefret söylemi kavramlarının henüz iç hukukta ayrıntılı olarak düzenlenmediğinin altını çizen Aşa, “Nefret ve ayrımcılık sadece TCK’nın 122’nci maddesinde yer alır. Bu madde, taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini, bir hizmetin icrasını veya hizmetten yararlanılmasının engellenmesini, kişinin işe alınmasını veya alınmamasını, besin maddelerinin verilmemesini, kamuya arz edilmiş bir hizmetin yapılmasının reddedilmesini ve kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasının engellenmesini suç olarak niteler. Görüldüğü üzere, bu suç aslında sınırlı sayıda fiilleri içerir” diye belirtti.
‘Takipçisi olacağız’
Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) avukatları olarak dosyayı aldıklarını ifade eden Aşa, “Dosyada soruşturmayı yürüten savcı fezlekesini düzenleyip dosyayı Adapazarı Savcılığı’na göndermiştir. Bu aşamada artık şüpheliler hakkında iddianame düzenlenip kamu davası açıldıktan sonra dosyaya müdahillik dilekçesi sunup mağdur aile adına dosyayı sonuna kadar takip edeceğiz” dedi.