Kürdistan gençliği, ideolojik konularda keskin olmalıdır. Bu hastalıklı fikirlere karşı radikal tutum almalıdır. Devrimci geleneğe sahip çıkmalıdır. Her zamankinden çok okumalı ve tartışmalar yürütmelidir
Şerzan Özgür
Kendilerini Kürt milliyetçisi olarak tanımlayan bazı kesimlerin özgürlük hareketine düşmanca saldırdıklarını görüyoruz. Ağırlıklı olarak sanal medya platformlarında örgütlenen bu kesimlerin kim olduklarını ve ne yapmaya çalıştıklarını doğru bilmek gerekiyor. Neden böyle bir zamanda ve neden özgürlük hareketine saldırıyorlar, anlamak lazım.
Özellikle hareketin ideolojisini çarpıtarak itibarsızlaştırmaya çalışan bu sözde milliyetçilere karşı Kürdistan gençliği tutum sahibi olmalıdır. Çok iyi bir şeymiş gibi yatıp kalkıp Kürt milliyetçiliği deyip duruyorlar. Oysa milliyetçilik, iki yüz yıldır insanlığın başına bela edilmiş şimdi ise gittikçe aşılan hastalıklı bir ideolojidir. İlk defa kendileri keşfetmiş gibi propaganda ediyorlar. En çok milliyetçilikten zarar gören Kürt halkını milliyetçilik yapmaya çağırıyorlar.
Başta belirtmek gerekiyor ki, bu saldırıların odağında Kürt gençleri vardır. Kürt gençliğinin ulusal duygularına hitap ederek özgürlük hareketinden uzaklaştırmak istiyorlar. Dikkatle bakılsın, bütün bir amaçları budur. Yaydıkları bu köhnemiş fikirlerle Kürt gençlerini zehirleyerek devrimci mücadeleden koparmak istiyorlar. Aynı şeyi yıllardır istihbaratın da özel savaş kapsamında yaptığı biliniyor. Zaten bu kesimlerin çoğu bizzat istihbarat tarafından destekleniyor. Zaman zaman deşifre olanlar oluyor, görüyoruz. Kullandıkları dil de aynıdır. Tamamen düşmanca yaklaşıyorlar. Oysa milliyetçiliğin de bir çerçevesi var. Gerçekten varsa bir Kürt milliyetçisi, Kürt halkının özgürlük mücadelesi için en büyük bedeli ödeyen bir harekete ilkesel olarak saldırmaz. Bu nedenle bunların milliyetçiliği de sahtedir. Tamamen kendilerini gizlemek için kullandıkları bir kılıftır.
Bilindiği üzere, bir hareketin ideolojisi, o hareketin temel ilkelerini, fikirlerinin dayandığı mantığı ifade ediyor. Kısacası ideoloji, bir hareketin amaç ve eylemlerini belirleyen zihniyetini oluşturuyor. Bu nedenle ideoloji, toplumsal mücadelelerin en belirleyici boyutu olmaktadır. İdeolojik mücadelenin önemi de burada devreye giriyor. Bir hareketin ideolojisini hedef almak, o hareketin temelini hedef almaktır. Özgürlük hareketinin ideolojik-politik çizgisine dönük geliştirilen bu saldırıların da bu amaçla yapılan çok sinsi saldırılar olduğunu bilmek gerekiyor.
Herkes bilir ki, Kürdistan özgürlük hareketinin sahip olduğu gücün temelinde ideolojisi vardır. Özgürlük hareketi, bir kurtuluş hareketi olarak her dönemde ve her koşul altında kendi ideolojik tavrını geliştirip kendini konumlandırmayı başarabilen nadir bir harekettir. Tarihi boyunca ne gerçeklikten kopuk hayallerin peşinden gitmiş ne de aşılmış fikirlerin savunuculuğunu yapmıştır. Cesaretle dönemlerin ruhunu okumayı bilmiş ve ona uygun düşen ideolojik-politik duruşu ortaya koymuştur. Her tür kaybetme riskine ve tasfiye tehlikesine karşı ilkelerinden asla taviz vermemiş devrimci bir hareket olmuştur. Bunu bilmek lazım.
Kürdistan gençliği, ideolojik konularda keskin olmalıdır. Bu hastalıklı fikirlere karşı radikal tutum almalıdır. Devrimci geleneğe sahip çıkmalıdır. Her zamankinden çok okumalı ve tartışmalar yürütmelidir. Gerek yaşamda gerek sanal medyada olsun ideolojik mücadeleyi büyütmelidir. Bu sahtekarlara kaptıracak tek bir Kürt gencinin olmadığını göstermek lazım. Bizi kurtuluşa götürecek tek hareket özgürlük hareketidir. Unutmamalı ki, özgürlük hareketi, büyük umudun, sarsılmaz iradenin ve kaçınılmaz zaferin hareketidir.