Derik Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk’ün bombalı saldırıda yaşamını yitirmesine ilişkin açılan davada haklarındaki beraat kararı istinaf mahkemesi tarafından bozulan 8 kişi, yeniden hakim karşısına çıkacak.
Olayla ilgili daha önceki yargılamada, çelişkili ifadeler, “sahte tanıklar” ve orjinali hiçbir zaman dosyaya girmeyen “kanıtlar” tartışma konusu olmuştu. İçişleri Bakanlığı tarafından 11 Eylül 2016 tarihinde Mardin’in Derik Belediyesi’ne kayyum olarak atanan İlçe Kaymakamı Muhammed Fatih Safitürk, 10 Kasım 2016’da makamına konulan bombanın patlaması sonucu yaralanmış bir gün sonra hastanede yaşamını yitirmişti. Safitürk’ün yaşamını yitirmesine ilişkin 71 kişi gözaltına alınmış ve bunlardan 15’i tutuklanmıştı. Olayı bir açıklama yapan Yekineyên Parastina Sivîl -Sivil Savunma Birlikleri (YPS) üstlenmişti. Olaydan sonra çok sayıda kişi gözaltına alınırken, 15 kişi hakkında dava açıldı. Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesi yargılama sonunda dönemin Kaymakamlık Yazı İşleri Şefi Şerif Mesutoğlu hakkında ise, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 18 yıl hapis cezası verildi. 14 kişi ise beraat etti. İtiraz üzerine dosyayı ele alan Gaziantep İstinaf Mahkemesi berat eden 8 kişinin yeniden yargılanmasına karar verdi. Bu kararla birlikte 8 kişi, 11 Temmuz’da Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’nde yeniden yargılanacak.
Olay gündemden düşürüldü
Hükümet ve bağlı yayın organları tarafından ilk günlerde yakından takip edilen, ancak gün geçtikçe gündemden düşürülen olaya ilişkin açılan davada, bugüne kadar sahte tanıklar, yalan beyanlar, ifadeler ve karartılan bazı deliller dikkat çekti. Söz konusu olaya ilişkin YPS, saldırıyı 00.30’da yaptığını açıklarken, resmi kaynaklar olayın 12.07’de yaşandığını açıkladı. Sağlık Bakanlığı da yaptığı açıklamayla, saldırı saatini 12.07 olarak duyurdu ve ilk ambulansın 3 dakika sonra olay yerine ulaştığını açıkladı. Ancak, hiçbir medya organı ve resmi yetkili tarafından dillendirilmeyen saat farkının dosyada yer almaması dikkat çekti. Öte yandan, davanın en önemli tanığı olarak gösterilen Mehmet Ali Gezginci’nin engelli ve Türkçe bilmediği ortaya çıktı. Gezginci’nin, kendisine sorulan sorulara sadece Kürtçe “Evet – Hayır” şeklinde cevap verdiği anların görüntüleri kamuoyuna yansıdı. Mahkeme kararında, Gezginci’nin tanıklığına itibar edilemeyeceğine yer verdi. Mahkeme, dosyanın tanıkları arasında gösterilen Kaymakam Safitürk’ün koruma polisi Mehmet Kahraman’ın da tanıklığında gerçekleri sakladığı telefon görüşme kayıtlarıyla tespit etti. Koruma polisi Kahraman, sanıklardan Vedat Erol’un kendisini olay günü arayıp aramadığı sorusuna “Aramadı” şeklinde cevap verirken, telefon görüşme kayıtlarında Kahraman ile Erol arasında 30 saniyelik görüşmenin olduğu tespit edildi. Kahraman hakkında “yalan beyanda bulunmak ve delilleri gizlemek” suçlamasıyla yapılan suç duyurusu ise, Cumhuriyet Savcılığı tarafından aylardır işleme alınmadı.
Ağabey’den farklı iddialar
Koruma polisi Kahraman’ın yalan beyanı nedeniyle Safitürk’ün ağabeyi Ali Haydar Safitürk, dosyaya müdahil oldu. Ağabey Safitürk, her duruşmada Kahraman hakkında şikayetçi olduğunu dile getirdi. Ağabey Safitürk, şüphelerini dile getirmek için yanına gittiği dosya savcısının da kendisine, “Suyu bulandırıyorsun” sözleriyle karşılık verdiğini mahkemede söyledi. Olayda dosyaya giren bir notun orjinal hali hiçbir zaman ortaya çıkmazken, Safitürk’ün cep telefonu içindeki bilgiler de “telefonun tahrip olduğu” ve “telefonun şifresi çözülemediği” için ulaşılmadığı belirtildi. Ağabey Ali Haydar Safitür ise telefonun patlamadan sonra tahrip edildiğini iddia etti.
MARDİN/MA