İnfaz yakma uygulamasıyla Sincan Cezaevi’nde kalan kadın tutuklular tahliye edilmeleri gerektiği halde tahliye edilmiyorlar. Burhaniye T Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan Figen Şahin ise, askerlerin kendileri tehdit ettiğini belirtti
Son dönemlerde devreye koyulan infaz yakma uygulamasıyla Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda cezaevinden çıkmak üzere olan çok sayıda tutuklu tahliye edilmedi. Kanun Hükmünde Kararname ile (KHK) kapatılan Azadiya Welat gazetesi muhabiri Dilan Oynaş, kaldığı Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde infazı yanan kadın tutukluların durumunu paylaştı. Aycan Özdoğan, Saadet Akın ve Selver İspir isimli kadınlarla görüşen Oynaş, edindiği bilgileri mektup aracılığıyla Mezopotamya Ajansı’na (MA) aktardı. Balıkesir Burhaniye T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu olan Figen Şahin, cezaevinde yaşadıkları hak ihlallerini ailesi aracılığıyla kamuoyuna aktardı. Şahin’in ablası Nirgül Turhal, cezaevinde bulunan 5 siyasi kadın tutukluya karşı tehditlerin devam ettiğini belirtti.
‘40 kadın tutsağın infazını yaktılar’
22 Kasım 2018’de tahliye edilmesi gereken çıkmasına 5 ay kala infazını yaktıklarını söyleyen tutuklu Aycan Özdoğan, “Normalde edilecektim. Daha önce 2014-2016 yıllarında da iki kez hücre cezası almıştım. En son 2018 yılının Haziran ayında ‘ayakta sayım’ uygulamasını onur kırıcı bulup kabul etmediğim için üç defa hücre cezası aldım. Yine aynı gerekçeyle Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürüldüm. Buraya gelir gelmez, aldığım üç hücre cezası sebebiyle koşullu salıverme hakkından yararlanamayacağım söylendi. Yani çıkmama 5 ay kala infazımı yaktılar. Tarsus Cezaevi’nde de aynı uygulama vardı. Orada da yaklaşık 40 kadın tutsağın infazını yaktılar.” Dedi.
‘Birçok cezaevinde uygulanıyor’
İnfaz yakma durumunu bir politika şeklinde birçok cezaevinde uygulamaya koyulduğunu ifade eden Saadet Akın ise “Sincan Cezaevi’nde kaldığım koğuş odasında, nereden geldiğini bilmediğim ne bana ne de arkadaşlarıma ait olmayan bir makas, yapılan genel oda araması esnasında bulundu. Söz konusu makası, dolabın altında çıkartıp götürdüler. Ancak biz makasın bize ait olmadığını söylememize rağmen, Cezaevi Disiplin Kurulu’na Cezaevi İnfaz Hakimliği’ne ve Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptığım yazılı savunmalarımın tamamında, kriminal incelemeyi ısrarla talep etmeme rağmen hücre cezam onandı” ifadelerini kullandı.
‘Yapacak bir şey yok’ yanıtını verdiler’
İnfaz birimi müddetnamenin yeniden düzenlendiğini ve dört hücre cezası aldığım için şartlı tahliyemin kaldırıldığını söyleyen Akın “Müddetnamenin altında da sahte beyanda bulunup, dört hücre cezası aldığımı not düşmüşler. Sadece kesinleşen iki hücre cezam olduğu için itiraz ettim ve disiplin cezalarının dokümanlarını istedim. Sonuçları da ilgili memurlara gösterdim. Ama bana, ‘Tarsus’taki hücre cezan kesinleşmiş. Sen yine de sor. Yapacak bir şey yok’ şeklinde yanıt verdiler” ifadelerini kullandı.
‘Cezamın bitimine 7 ay kala infazımı yaktılar’
2001 yılında beri tutuklu olan Selver ise 2012-2014 yılları arasında üç farklı hücre cezası almış ve cezasının bitimine 7 ay kala infazı yakılmış. İspir “Bilindiği gibi hücre cezalarıyla infazların yanması durumunda, eğer durum infazın yanmasını gerektirecek boyuttaysa cezaevleri bunu zamana yaymadan, görülmemiş hızla mahkemelere gerekli bildirimi yaparlar. Benim, 2015 yılında hükmüm onaylandı. Ancak infazın yandığına dair herhangi bir karar yoktu. Aksine gelen tüm belgelerde şartlı tahliye tarihi Mart 2018 olarak geçiyordu. Sonradan tutuksuz yargılandığım farklı bir dosyadan 10 aylık cezam da onaylandı. Mayıs ayında cezamın bitimine 7 ay kala cezaevi infaz biriminden denetimli serbestlik ile ilgili bilgi istedim. İnfaz birimi bana infazımın yandığını ve denetimli serbestlikten yararlanamayacağım söylendi. Buna dönük bir karar olmamasına ve zaten cezamın Mart ayında bitmiş olmasına rağmen, cezaevi infaz birimi bana yine Mayıs ayında bu şekilde bilgi verdi.
‘Can güvenliğimiz yok’
Balıkesir Burhaniye T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu olan Figen Şahin Bir adli erkek tutuklu hastalanmadığı sürece kadın tutuklular hastaneye götürülmediğini söyledi. Şahin yaşanan hak ihlallerini şöyle dile getirdi: “Bir olay olduğunda gardiyanlar sürekli adli erkek mahkûmlardan bahsediyor ‘burası erkek cezaevi’ diyorlar. Bir şey istediğimizde ‘öncelik adli erkek mahkûmların’ deniliyor. Sevk istedik o da engellemeye çalışılıyor. Cezaevi yönetiminin bize sunduğu gerekçe ise bakanlığın bu cezaevinde 5 kadının kalmasını istemesi. Burada adli kadın tutuklular arasında en ufak tartışmada bile erkek gardiyanlar içeri girip onları coplarla döverek kanlar içerisinde içeriden dışarıya çıkarıyor. Görüşmelerimiz fayda etmiyor. Geçenlerde adli tutuklu kadınların bağırış çağırışlarını duyduk. Onların üzerinde de baskılar var. Askerler bize ‘Zaten elimizdesiniz sizi istesek açlıktan da öldürürüz. Bozkurt kardeşlerim sizi öldürür’ diyor. Dilekçe vereceğiz dedik. Cezaevi idaresi ‘biz hallederiz’ dedi ama burada can güvenliğimizin olmadığını biliyoruz. Yönetiminin bizim üzerimizde ciddi dayatmaları var.”