Vaka sayısının hızla arttığı Antep’te işçiler çalışsın diye patronların özel çaba sarf ettiği ortaya çıkarken, ölümlere rağmen üretime ara vermeyen fabrikalar var. DİSK yöneticisi Türkmen binin üzerinde vaka olduğunu belirtti
Reyhan Hacıoğlu / İstanbul
Salgın süreci boyunca alınan tüm ünlemlerden muaf tutulan işçiler arasında salgın yayılmaya devam ediyor. Sokağa çıkma yasaklarında bile “özel” izinlerle çalıştırılan işçiler “normalleşme” süreci ile tamamen virüse karşı korumasız bırakıldı. Vaka sayısının hızlı bir şekilde yükseldiği işçi kenti olan Antep’te yaşanan durumu DİSK Tekstil Gaziantep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen gazetemize değerlendirdi.
‘Üretim hiç durmadı ki’
“Normalleşme” denilen sürecin öncesinde de Antep’in vaka sayısı itibariyle sıkça gündeme geldiğini belirten Türkmen, sokağa çıkma yasakları sürecinde dahi birçok fabrikada üretimin sürdüğü ve bunların birçoğunun halı, iplik, branda, ayakkabı, çuval ve mobilya gibi temel ve zorunlu ihtiyaç dahi olmayan alanlar olduğunu vurguladı.
‘100’den fazla fabrikada var’
Şuana kadara sendika olarak kendilerine gelen bilgiler doğrultusunda 35-40 arası fabrikada vaka olduğunu belirten Türkmen, bunların birçoğunun ise bilindik markalar olduklarına dikkat çekti. Birkaç gün öncesine kadar bu sayının 35 olduğunu belirten Türkmen, 1 Haziran ile bu sayının arttığına ve nerdeyse günde bir iki fabrikadan bilgi geldiğine işaret etti. “Bu bilgiler sadece bizim ulaştığımız veriler” diyen Türkmen şöyle devam etti: “Gerçek sayının 100’den fazla olduğunu düşünüyoruz. Başpınar’da bin 500’den fazla fabrika var.”
‘Tabip Odası verilere ulaşmıyor’
Antep Tabip Odası Başkan’ın dahi salgın verilerine ulaşamadığını ifade eden Türkmen bu durumun ciddiyetinin altını çizerek şöyle konuştu :”Bir süre önce gazeteci arkadaşlar Tabip Odası Başkanı ile görüştü. Siz düşünün artık. Antep Tabip Odası Başkanı Antep’teki verileri ulaşamıyor; kaç fabrikada vaka var, kaç kişide virüs görülmüş bu sayıya kendileri ulaşamıyor. O yüz ancak birebir, sahadan aldığımız bilgileri verebiliyoruz. Ve sadece bir şubeye ulaşan bilgi bile 35 fabrikada virüs olduğu yönünde. İşin en kötüsü ise virüs çıkan 35 fabrikadan sadece üçü üretime ara verdi. Yani 2 kişide 3 kişide virüs çıkıyor onların temas ettiği kişilerle birlikte onları gönderiyorlar ama üretim devam ediyor. Kapatan fabrikalar ise virüsün bütün bölümlere bütün alanlara yayılması üzerine kapatıyorlar.”
‘Binden fazla işçiye bulaştı’
Öncesinde yaptıkları uyarıların ciddiye alınmadığını vurgulayan Türkmen, 1 Haziran ile birlikte virüsün tüm topluma yayıldığının altını çizdi. 35’i aşkın fabrikada 3-5 olmak üzere yer yer sayının bazı yerlerde 25-30’açıktığını belirten Türkmen, “Bu 35 fabrikada bizim tespit ettiğimiz 300 350 tane vaka tespit edilmiş durumda. Bir de kaynaklarımızın sınırlı olduğunu düşünürseniz bütün Organize ’de bütün Başpınar’da sayının bunun en az üç dört katı olduğunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz. Yani en az binden fazla işçide virüs vakası olduğunu çok rahat söyleyebiliriz. Bunları aileleri ile birlikte düşünürseniz çok daha fazla olabilir sayı” dedi.
‘Virüs olmayan fabrika yok’
Özellikle salgının artış gösterdiği fabrikaların tekstil alanında olduğunu belirten Türkmen, “Mesela Gülsan’da var. Oba makarnada çıktı. Gıda iş kolundaki fabrikalarda var yine. Şölen çikolatada… Neredeyse vaka sayısı olmadığı fabrika yok. Biz birkaç gündür şunu tartışıyoruz, virüs olan değil olmayan fabrikaları öğrenelim onları duyuralım. Kime sorsak bizde de virüs var diyor” diye konuştu.
‘Maske bile vermiyorlar’
Konuşmasını “Zaten normalleşmeden önce, riskinin en yüksek olduğu zamanlarda bile maske dağıtmayan fabrikalar vardı. Normalleşme ile birlikte alınan önlemler de ortadan kaldırıldı” diyen Türkmen şöyle devam etti: “Hala düne güne kadar maske kullanma zorunluluğu olmayan fabrikalar vardı. Ve bu fabrikalarda virüs vakaları da görüldü. Bu fabrikalardan biri de Kevser halı fabrikası.”
‘Bir işçi öldü ama…’
Fabrikalarda yaşananları aktaran Türkmen, “Uğur Kartalın öldüğü Akınalbella fabrikasından kadın işçiler geldi şubemize. Bir işçinin öldüğü bu fabrikada bile çok yakın tarihe kadar lavabolarda kâğıt mendil bile yoktu ve işçilere ellerini yıkasınlar diye mintaks yani bulaşık deterjanı veriliyordu” dedi.
‘Araya iki patron girdi’
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sermaye için “sokağa çıkma yasağını” kaldırmasının bir benzerinin de yaklaşık bir ay önce Antep’te yaşandığı bilgisini veren Türkmen şu dikkat çekici bilgileri verdi: “Virüs çıkan bir mahalle İl Hıfzıssıhha Kurulu tarafından karantinaya alınmıştı. Ve bu mahallenin tamamı işçilerden oluşuyordu. Fabrikalarda işçiler çalışmaya devam etsin diye iki tane patronun girişimi ile karantina kaldırıldı. Bu olay bir ay önce yani salgının çok yüksek olduğu zamanlarda yaşandı.”
‘Bu tablodan hepsi sorumlu’
“Antep İstanbul’dan sonra vaka sayısının en hızlı olduğu kent durumunda. Ve bunun tek sebebi organize sanayi bölgesindeki fabrikaların salgına rağmen üretimi devam ettirmiş olmalarıdır” diyen Türkmen son olarak şunları söyledi: “Valisi, yerel yönetimleri, belediye başkanları sürekli halka sorumluluğu yükleyen açıklamalar yapıyorlar, halkı uyarıyorlar. Ama bunun sorumluları kendileri. Vaka çıkan fabrikalarda işçilerin zorla çalıştırıldığını söyledik. Ama hiçbirinde ne bir önlem alındı ne de bir denetim yapıldı. Ve bugün Antep’te vaka sayısının artmasının Bir; kar hırsı uğruna işçileri zorla çalıştıran, sağlıklarını hiçe sayan sermaye İkincisi de; buna göz yuman yetkililer sorumludur.”