Ekonomist Şahinöz, asgari ücretin en az 20 bin olması gerektiğini vurgulayarak, ‘Bu ortamda işçiye sağladığınız yüzde 49’luk zam en fazla 4-5 ay dayanır. 4-5 ay sonra asgari ücrete yaptığınız zam sıfırlanır’ dedi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 1 Ocak 2024’ten itibaren geçerli olan asgari ücret tutarının 17 bin 2 TL olacağını açıkladı. Aralık ayı açlık sınırını 14 bin 431 TL, yoksulluk sınırını 47 bin TL olarak açıklayan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Başkanı Ergün Atalay ise 2024 yılı için geçerli olan asgari ücret taleplerinin 18 bin TL olduğunu açıkladı.
Başkent Üniversitesi’nden Ekonomist Prof. Dr. Ahmet Şahinöz, söz konusu enflasyonist ortamda asgari ücrete dair Mezopotamya Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu.
‘Asgari ücret seçim malzemesi’
Şahinöz, Türkiye’de asgari ücret düzeyinin ekonomik değil sosyal ve siyasi gerekçelerle belirlendiğine dikkat çekerek, 17 bin 2 TL’nin siyasi iktidarın belli bir kitleyi memnun etmek için önerdiği bir rakam olduğunu belirti.
Türkiye’de asgari ücretin büyük bir kitleyi ilgilendirmesinden dolayı siyasi iktidar açısından seçim malzemesi olarak kullanıldığına dikkat çeken Şahinöz, “Asgari ücret belirlenmesi de bu nedenle her yıl bir tiyatro sahnesine dönüştürülerek ülkenin gündemini işgal ediyor. Hükümet de bu süreçte yapmayı istediği fakat kamuoyu tepkisinden çekindiği için yapmadığı icraatlar yapmakta, yasaları çıkarmakta, bunu da asgari ücret çalışmalarının arkasına gizlemektedir” ifadelerini kullandı.
‘Ücret verenin AKP olduğu görüntüsü’
Hükümet yetkililerinin asgari ücret tespiti için ayda 3-5 defa görüştüğünü ancak bu görüşmelerin kıymeti harbiyesi olmadığına işaret eden Şahinöz, “Ücreti en son belirleyen Cumhurbaşkanı’dır. Her seferinde çıkıp ‘rakam konuşmadık’ diyorlar. Rakam konuşmadıysanız niye toplandınız? Rakam konuşmadılar ama ücreti verenin AKP olduğu görüntüsünü yaratmak için çıkıp AKP’nin merkezine gittiler. Cumhurbaşkanı komisyonu, AKP merkezinde ağırladı ve asgari ücreti onlara ilan etti. Onlar da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından kamuoyuna bildirdi” diye konuştu.
TÜRK-İŞ’in önerdiği 18 bin TL’lik ücretin 4 kişilik bir ailenin insanca yaşaması için yeterli bir ücret olmadığını ifade eden Şahinöz, insanca yaşam için asgari ücretin en az 20 bin TL olması gerektiğine dikkat çekti.
Sendikacılığın gelişmemiş olmasını asgari ücretin iktidarın denetimi altında şekillenmesine yol açtığını vurgulayan Şahinöz, “İşçi sınıfının güvensizliğini yaratan demokrasinin gelişememiş olması, demokratik kitle örgütlerinin zayıf olması, işçi sınıfının da örgütlenememesinden kaynaklanıyor. Şirketler de asgari ücretin maliyetinin atından kalkamayız diye düşündüler. Düşük teknoloji, düşük verimlilik ve düşük asgari ücret kısır döngüsü oluşuyor” ifadelerini kullandı.
Açlık sınırının altında bir asgari ücret
Söz konusu enflasyon ortamında asgari ücretin belirlenemeyeceğini belirten Şahinöz, ““Bugün yüksek enflasyon ortamında asgari ücreti ne kadar arttırırsanız arttırın 3-5 ay sonra eski düzeyine inmektedir. Çünkü yüksek enflasyon asgari ücreti, satın alma gücünü törpülemektedir, şimdi bu ortamda işçiye sağladığınız yüzde 49’luk zam en fazla 4, bilemediniz 5 ay dayanır. 4-5 ay sonra asgari ücrete yaptığınız zam sıfırlanır” dedi.
Söz konusu enflasyonist ortamda asgari ücretin yılda 2 kez belirlenmesi gerektiğine dikkat çeken Şahinöz, şunları kaydetti: “Siz asgari ücreti artırmak için 12 ay beklerseniz, fiyat artışlarının ve enflasyon maliyetini -ki biz buna enflasyon vergisi diyoruz- işçi sınıfına ödetirsiniz” ifadelerini kullandı.
Enflasyon artışından kaynaklı işçilerin satın alma gücünün 2023 yılına göre yüzde 20-25 düzeyine ineceğini aktaran Şahinöz, “Demek ki işçiler 2024’te en azından altı ay açlık sınırının altında bir asgari ücretle çalışmış olacaklar” dedi.
HABER MERKEZİ