15 Mayıs Kürt Dili Bayramı öncesi Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi tarafından yayınlanan araştırma raporu, dil üzerinde etkili olan asimilasyon politikalarını gözler önüne serdi. Raporda, katılımcıların büyük çoğunluğu anadilini konuşamadığını ya da anlamadığını ifade ederken, yüzde 98’i anadilde eğitim istedi
Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi, “Türkiye’de Türkçe Dışında Konuşulan Anadillerinin Kullanım Düzeyi ile Anadillerine Dair Talep ve Eğilimleri” başlıklı araştırma raporunu açıkladı. Rapor, uygulanan baskı politikaları sonucu anadil kullanımının azaldığını ortaya koydu.
16 kentte Mayıs ayının ilk haftası yapılan ve sanal ortamda gerçekleştirilen araştırma, Amed, İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Antalya, Dîlok (Antep), Çanakkale, Mersin, Xarpêt (Elazığ), Mêrdîn, Riha (Urfa), Wan, Êlih (Batman), Şirnex ve Agirî (Ağrı) kentlerini kapsadı.
Araştırma kapsamında katılımcılara anadilleri/lehçelerinin ne olduğu sorulurken, katılımcıların yüzde 74’ü “Kurmancî”, yüzde 11,9’u “Kirmanckî/Zazakî”, yüzde 5,3’ü “Kurmancî ve Kırmanckî/Zazakî” yanıtı verdi.
Yüzde 8,8’lik bir grup da Süryanice, Ermenice, Arapça, Gürcüce, Çerkezce, Lazca, Rumca, Osetçe’nin anadilleri olduğunu söyledi.
Evlerde Türkçe yaygın dil
Anadili Türkçe olmadığı halde “hanelerinde/aile içinde” sadece Türkçe konuşanların oranı yüzde 18,8 oldu. Türkçe ve kendi anadillerini hanelerinde birlikte konuşanların toplam oranı yüzde 46 oldu. Söz konusu yanıtlar hesap edilerek araştırma grubunun yüzde 64,8’inin hanesinde Türkçe kullanımı mevcut olduğu belirtildi.
Katılımcıların yüzde 42,2’si, anadilini hanede/aile içinde “her zaman” konuştuklarını belirtirken, katılımcıların yüzde 17,7’si anadillerini hanede/aile içinde “nadiren” konuştuklarını, yüzde 9,1’i ise “hiçbir zaman” konuşmadıklarını bildirdi.
Verilere göre, anadilin hanede yaygın kullanımı katılımcıların yarısının altında seyrederken, erkek görüşmecilerin, yüzde 46,3’ü “her zam kadın görüşmecilerin yüzde 35,9’u “her zaman” hanelerinde anadillerini konuştuklarını bildirdi. Orta yaş grubu, anadili her zaman konuşanlar içinde en çok konuşan grubu oluşturdu. 65 yaş üstünün ise anadilini “her zaman” konuşma oranının nispeten düşük olduğu dikkat çekti.
Sosyalleşmede Türkçe tercihi
Anadil sorusuna “Kurmancî” yanıtını veren görüşmecilerin yüzde 51,5’i hanelerinde “Kurmancî-Türkçe”, yüzde 13,3’ü “Türkçe” konuştuğunu kaydetti.
Anadilim “Kirmanckî/Zazakî” yanıtı veren görüşmecilerin yüzde 27,6’sı hanelerinde “Türkçe”, yüzde 14,5’i “Kirmanckî/Zazakî-Türkçe” konuştuklarını söyledi.
Ayrıca farklı anadillerine sahip olan her 10 kişiden en az 7’si, “Sokak/Sosyal hayat” dilinin “Türkçe” olduğunu ifade etti.
Cinsiyet tablosuna göre, sokakta ya da sosyal hayatta kadınların erkeklere göre daha çok “Türkçe” konuştuğu belirtildi.
“Sokakta/sosyal hayatta çoğunlukla konuştuğunuz dil/lehçe hangisidir?” sorusunun cinsiyet karşılaştırmasında, erkek görüşmecilerin yüzde 66,1’i “Türkçe” ve yüzde 31’i “Kurmancî”;
Kadın görüşmecilerin yüzde 80,5’i “Türkçe”, yüzde 18,3’ü “Kurmancî” yanıtı verdi.
Yüzde 78’i anadilini anlamıyor
Katılımcılara “Anadilini anlama, konuşma, okuma, yazma” düzeyine dair de sorular yöneltildi. Katılımcıların yüzde 21,9 anadilini az ya da hiç bilmediğini belirtirken, yüzde 78,1’i ise anadilini iyi anladığını söyledi.
Aynı araştırma grubunun toplam yüzde 40,5’i anadilini az ya da hiç konuşamadığını, yüzde 50,9’u az ya da hiç okuyamadığını, yüzde 58,9’u anadilinde az ya da hiç yazamadığını bildirdi.
Genç kadınlarda anadil kullanımı daha az
Cinsiyet karşılaştırmasında, kadınlarda yaş küçüldükçe anadilini anlayabilme, konuşabilme, okuyabilme ve yazabilme oranının düştüğü görüldüğü ifade edildi.
Anadilini az anladığını veya hiç anlamadığını bildiren katılımcılara, “Anadilinizi niçin anlayamıyorsunuz/tam anlayamıyorsunuz?” sorusu yöneltildi. Yanıtlara göre yüzde 38,6 “Ailemde konuşan olmadığı için/ailem öğretmediği için”, yüzde 37,1’i “Dışlanmamam için sadece resmi dil öğretildi” yanıtı verdi.
Anadil öğrenecek kurum yok
Anadilini az konuştuğunu ya da hiç konuşamadığını bildiren katılımcıların ise yüzde 38,7’si “Anadilimi iyi konuşamadığım ve kendimi iyi ifade edemediğim için”, yüzde 33,9’u “Ailemde/çevremde konuşan olmadığı için”, yüzde 24,2’si “Anadilimi öğrenebileceğim bir okul ve kaynak olmadığı için” anadilini konuşamadığını bildirdi.
Evdeki yaşlılar anadilde konuşuyor
Çalışma kapsamında araştırma grubuna “Hane içinde anadilini kimler/hangi yaş grupları ne sıklıkta konuşuyor?” sorusu yöneltildi. Hanede annelerin yüzde 61,8’i, babaların yüzde 63,4’ünün çok sıklıkla anadillerini konuşabildiği ifade edildi.
Çocuklar anadillerden uzaklaşıyor
Yaş küçüldükçe hanede anadili konuşma sıklığında dramatik düzeyde düştüğü tespit edildi. Buna göre; 0-5 yaş arasındaki çocukların yüzde 42,9’u anadillerini hiç ve yüzde 19,6’sının nadiren konuşabildiği ifade edildi.
6-11 yaş grubu çocuklarının yüzde 41,4’ü hiç, yüzde 21,5’i nadiren, 12-17 yaş aralığında çocukların yüzde 38,3’ü hiç, yüzde 25,4’ü nadiren, 18-24 yaş aralığında olanların yüzde 20,6’sı nadiren, yüzde 25,2’si hiç anadillerini konuşmadığı kaydedildi.
Araştırma grubuna “Hanenizde 0-18 yaş grubundan çocuk var mı?” sorusu da yöneltildi. Katılımcıların yüzde 63,9’u “Evet” yanıtı verdi. Bu yaş grubu ile evde/hanede anadillerini konuşup konuşmadıkları soruldu. Katılımcıların yüzde 62’si bu soruya “Evet” yanıtı verdi.
“Hanenizde 0-18 yaş grubunda olan çocuklarla anadilinizi konuşuyor musunuz?” sorusunun yaş aralığı karşılaştırması da yapıldı;
* 18-24 yaş aralığında yer alan görüşmecilerin yüzde 17,2’si “Evet”, yüzde 82,8’i “Hayır”
* 25-34 yaş aralığında yer alan görüşmecilerin yüzde 49,4’ü “Evet”, yüzde 50,6’sı “Hayır”
* 35-44 yaş aralığında yer alan görüşmecilerin yüzde 48,4’ü “Evet”, yüzde 51,6’sı “Hayır”
* 45-54 yaş aralığında yer alan görüşmecilerin yüzde 29,5’i “Evet”, yüzde 70,5’i “Hayır”
* 55-64 yaş aralığında yer alan görüşmecilerin yüzde 13,6’sı “Evet”, yüzde 86,4’ü “Hayır”
* 65 yaş ve üzeri olan görüşmecilerin yüzde 100’ü “Evet” yanıtı verdi.
Çevre genellikle Türkçe konuşuyor
“Hayır” yanıtı verenlere sorulan “neden” sorusuna katılımcıların yüzde 34,7’si “Öğretecek kadar iyi bilmediğim için”, yüzde 34’ü “Çevremiz hep Türkçe konuştuğu için”, yüzde 28,1’i “Anadilimi bilmediğim için” dedi. Buna mukabil toplamda yüzde 67,2’si, bu yaş grubu çocuklarına anadillerini öğretmek için çaba sahibi olduğunu bildirdi.
“Hanenizde yaşayan çocuklarla anadilinizde masallar/hikâyeler anlatıyor musunuz? Ya da hanede anlatan başka biri var mı?” sorusuna katılımcıların yüzde 46,3’ü “Anlatabilecek kimse yok” şeklinde yanıt verdi.
Yüzde 98 anadilde eğitim istiyor
Araştırma grubu içinde okul çağında olan çocukları için “yaşayan diller ve lehçeler” seçmeli dersine başvuranların oranı yüzde 32,8 oldu. Seçmeli ders talep edenlerin yüzde 16,4’ü “Talep ettiğimiz anadilde çocuklar için sınıf açıldı” derken, diğer başvurulara yanıt verilmediği ya da değişik gerekçelerle sınıflar açılmadığı tespit edildi.
Bununla birlikte katılımcıların yüzde 98,4’ü “Çocuklarının anadillerinde eğitim görmesini” istediğini bildirdi.
“Anadilinizin korunması ve geliştirilmesi gerektiğini düşünüyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 99,4’ü “Evet” yanıtı verdi. “Anadilinizin varlığını sürdürmesi önünde en büyük tehlike sizce nedir?” sorusuna açık uçlu yanıt veren katılımcıların yüzde 52,5’i, “Anadilde eğitimin olmaması”, yüzde 17,4’ü “Ailelerin çocuklarıyla Türkçe konuşması”, yüzde 17,4’ü “Baskı ve asimilasyon politikaları” dedi.
Anayasal güven talebi
Akabinde “Anadilinizin korunması ve geliştirilmesi için birinci öncelikli olarak neler yapılmasını önerirsiniz?” sorusu katılımcılara yöneltildi. Katılımcıların yüzde 36,1’i “Eğitim/Öğretim dili olmalı”, yüzde 29,6’sı “Yasal/Anayasal güvencelere kavuşmalı”, yüzde 16,5’i “Resmi dil olarak kabul edilmeli”, yüzde 12,5’i “Aileler çocuklarına anadillerini öğretmeli” yanıtlarını verdi.
Ayrımcılık her yerde
Araştırma grubuna anadillerinden kaynaklı ayrımcılığa maruz kalıp kalmadıkları da soruldu. Verilen yanıtlara göre devlet dairelerinde yüzde 77,7’si “Evet”, yüzde 11,6’sı “Kısmen”; sağlık kurumlarında yüzde 62,1’i “Evet”, yüzde 23,5’i “Kısmen”; eğitim kurumlarında yüzde 75,9’u “Evet”, yüzde 13’ü “Kısmen”; toplu taşımada yüzde 40,4’ü “Evet”, yüzde 28,5’i “Kısmen”; müzik/film gösterimlerinde yüzde 61,1’i “Evet”, yüzde 19,4’ü “Kısmen”; giyim/kuşamda yüzde 47,5’i “Evet”, yüzde 19,6’sı “Kısmen”; inanç/bayram ve kutlama ritüellerinde yüzde 48,6’sı “Evet”, yüzde 20,5’i “Kısmen”; sosyal çevresinde yüzde 31,2’si “Evet”, yüzde 31,3’ü “Kısmen”; sanal medyada yüzde 46,6’sı “Evet”, yüzde 26,6’sı “Kısmen”; iş ortamında yüzde 48,4’ü “Evet”, yüzde 22,7’si “Kısmen”; yaşanılan kentte yüzde 28,7’si “Evet”, yüzde 27’si “Kısmen” ayrımcılığa maruz kaldıklarını bildirdi.
Kaynak: MA