Deprem bölgesinde gönllü hizmet veren SES İzmir Şube Eşbaşkanı Yücesoy, salgın hastalık tehlikesine dikkat çekerek, ‘Sağlıklı su, çevre temizliği, çöplerin toplanması, bölgenin ilaçlanması ve çadır kentlerin denetlenmesi gerekiyor’ dedi
Mereş merkezli depremlerin 17’nci gününde bölgede salgın hastalıklar da büyük risk oluşturmaya başladı. Sağlık sisteminin yetersiz kaldığı deprem bölgesinde gönüllü sağlık emekçileri seferber oldu. İzmir’den de Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi 60 sağlıkçı depremin yaşandığı tüm illere gitti. Bunların içinde yer alan SES İzmir Şubesi Eşbaşkanı Nursel Yücesoy, yıkılan İskenderun Devlet Hastanesi önünde kurulan sahra hastanesinde bir hafta görev yaptı. Yücesoy, yine Hatay merkezde de gönüllü sağlık emekçilerinin kurduğu çadırlara yer yer ihtiyaç temelinde gitti.
Depremin ilk haftasında Hatay bölgesinde gönüllü olan SES İzmir Şubesi Eşbaşkanı Nursel Yücesoy, bölgedeki sağlık sorunlarını Mezopotmya Ajansı’ndan Delal Akyüz’e değerlendirdi. Bölgede insan sağlığının önemsenmediğini söyleyen Yücesoy, ilk 48 saat deprem bölgesinde kimsenin olmadığını insanların soğukta aç beklediğini belirterek “Bir haftanın sonunda hastalar gelmeye başladı. Mide bulantısı, baş dönmesi gibi şikayetler vardı. Halk geceyi dışarıda geçirdiği için ister istemez soğuk algınlığı gibi hastalıklar da başladı” dedi.
Ciddi sağlık sorunları olabilir
Depremde su şebekelerinin zarar görmesinden dolayı temiz suyun olmadığını söyleyen Yücesoy, bu durumun salgın hastalılara neden olacağını ifade etti. Yücesoy, “Su yoktu. Tuvalet olmadığı için insanlar bulabildikleri uygun yerlere ihtiyaçlarını gidermek zorundaydı. Çöpler, sokağa atılan yemek artıkları vardı. Bunlar tifo, kolera gibi bağırsak enfeksiyonları ve hepatit A hastalığına neden olabilir” diye belirtti.
Kurulan çadır kentlerin iç içe ve kalabalık insanların kalabileceği şekilde tasarlanması nedeniyle de salgın hastalıkların oluşabileceğini vurgulayan Yücesoy, çadırların izole edilecek şekilde kurulması gerektiği uyarısında bulundu. Yücesoy, “Buralarda herhangi bir kişinin hastalığı varsa diğerine çok çabuk bulaşabilir. Çadır kentler binalara yakın yerlere kurulmuştu. Çadır kentlerin yerleşim alanlarından uzak yerlere kurulup, sağlığa uygun hale getirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Önlem alınmalı
Birinci basamak sağlık hizmetinin deprem bölgesinde aktif olarak sürdürülmesi gerektiğini söyleyen Yücesoy, “Gebe takibinin yapılması, aşıların olağan akışında devam etmesi gerekiyor. Sağlıklı su, çevre temizliği, çöplerin toplanması, bölgenin ilaçlanması ve çadır kentlerin denetlenmesi gerekiyor. Sağlık Bakanlığı bütün bunları denetlemesi gerekiyor. Özellikle gebelerin ve çocukların aşı takipleri yapılmalı” dedi.
SES deprem bölgesinde
SES İzmir Şubesi olarak Semsûr, Bazarcix ve Hatay’da koordinasyon çadırları kurduklarını belirten Yücesoy, “5 günde bir dönüşümlü olarak deprem bölgesine gidiyoruz. Arkadaşlarımız burada halk sağlığı noktasında çeşitli çalışmalar yapıyor. Bu anlamda bölgede çalışmalarımız devam edecek” diye konuştu.
HABER MERKEZİ