Sağlık emekçileri ve sendikalar Kadıköy’de eylem yaptı. Sağlıkçılar “Hiçbir yere çekip gitmiyoruz, burada kalacağız. Vazgeçmiyoruz hakkımız olanı alacağız” dedi. TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, sağlık bakanının “Sorunlar çözülür” sözlerine tepki gösterdi: Beyaz Buluşma’mız, karanlığa karşı olacak
Yaşadıkları sorunlara dair aldıkları ve 2 gün sürecek grev kararı alan sağlık emekçileri, Kadıköy’de bulunan Beşiktaş İskelesi’nde 13 Mart Pazar günü eylem yaptı. Eyleme, Türk Tabipler Birliği (TTB), Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Şubeleri, İstanbul Tabip Odası (İTO), Türk Diş Hekimleri (TDB) İstanbul Odası, Türk Eczacılar Birliği (TEB) İstanbul Odası, İstanbul Aile Hekimleri Derneği (İSTAHED), Tüm Aile Sağlığı Memuru, hemşire ve ebe Derneği (İSAHED Türkiye Veteriner Hekimleri Birliği İstanbul Odası, Disk Genel Sağlık İş ve Dev Sağlık İş yanı sıra Birlik Dayanışma katıldı.
Eyleme, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili Musa Piroğlu, CHP İstanbul İl Örgütü Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Devrimci İşçiler Sendikası Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Emek Partisi (EMEP) İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros ve çok sayıda yurttaş da destek verdi. “Hiçbir yere çekip gitmiyoruz, burada kalacağız” ve ” Sağlıkta şiddeti durduracağız” yazılı pankart açıldı, “Herkes bilsin şiddet varsa hizmet yok”, “Vazgeçmiyoruz hakkımız olanı alacağız”, “Aile hekimliği ceza yönetmeliği geri çekilsin”, “Asistan hekim köle değildir” ve “Nöbet ertesi ücretli izin istiyoruz” dövizleri taşındı. Sağlıkçılar, sık sık, “Direne diren kazanacağız”, “Susmuyor korkmuyoruz yere gitmiyoruz” sloganları attı.
Bakana tepki
TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, uzun zamandan beri yaşadıkları sorunlara dair seslerini duyurmaya çalıştıklarını anımsattı. Aylardır yaptıkları yürüyüş, forum, nöbet ve grevlerle taleplerini dile getirdiklerini belirten Fincancı şunları söyledi: “‘G(ö)revimizi’ yarın İstanbul’da da yapacağız. Büyük ‘Beyaz Buluşma’mız, karanlığa karşı olacak. Sağlık Bakanı bizlere bayram mektubu göndermiş, bilmem size de geldi mi? Nasıl bayram mektubuysa artık; ‘Haklarımız, taleplerimiz konusunda geliştireceğimiz dilin, tutumdaki üslubun mesleğin doğasıyla örtüşmesi gerekir’ demiş. Haklarımızı nasıl talep etmemiz gerektiğini söyleyivermiş kendince. Hastalarımızı ihmal ettiğimizi ima etmiş, sesimizi duyurma üslubumuzu belli ki beğenmemiş.”
Sağlık çalışanlarının yoksulluk sınırının altına mahkum edildiğine işaret eden Fincancı, ayrıca emeklilerin ve genç meslektaşlarının da aynı sorunu yaşadığını ifade etti. Bu koşulların kölelik koşullarıyla eş değer olduğunu dikkat çeken Fincancı, durumun ayrıca şiddet olduğunun altını çizdi. Fincancı, “Sonra bize mektup yazıp; ‘Sorunların, aşılması zor değil, aşılması kolay sorunlar olduğuna, gerekli emeğin sarf edildiğine inanmanızı istiyorum’ diyenlere soralım o zaman: Zor değilse neden bu zamana kadar tek bir adım atmadınız?” diye sordu.
Osman Küçükosmanoğlu: Performansa bağlı ödeme sistemi ticari işletme
Koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla birlikte sağlık sisteminin içine girdiği durumun, toplumun sağlığına gösterdikleri önemin göstergesi olduğunu ifade eden İTO Genel Sekreteri Osman Küçükosmanoğlu, “Koruyucu hekimliği önceleyen, birinci basamağı güçlendirilmiş, sevk zinciri ile çalışan kamucu bir sağlık sistemi yerine ‘daha çok hasta bak, daha çok para kazan’ mantığı ve performansa bağlı ödeme sistemi ticari işletmeye dönüştürülmüş kamu sağlık kurumları bu yükü kaldıramıyor” diye kaydetti.
Hastanelerdeki eksikliklere de işaret eden Küçükosmanoğlu, kimi zaman ameliyatların malzeme eksikliği nedeniyle ertelendiğinin bilgisini paylaştı. Halkın sağlığının sağlık sistemini yürüten kişiler tarafından tehlikeye atıldığını belirten Küçükosmanoğlu,”Özel sağlık işletmeleri ve sermaye sahiplerini korumaya yönelik politikalara gelince hiçbir sınır tanımıyor. Salgın dönemi bu ülkede hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının ne kadar değersizleştirildiğini de ortaya çıkarmıştır. Vaat edilen özlük hakkı iyileştirmeleri yapılmamış, ortalama hekim maaşları yoksulluk sınırı altına düşmüştür” diye belirtti.
‘Başarısızlığın bedelini ödemesi gereken 20 yıldır bu ülkeyi yönetendir’
Ayrıca sağlıkta yaşanan şiddete de işaret eden Küçükosmanoğlu, bu şiddettin günden güne arttığına dikkat çekti. Zorlu şartlardan dolayı artık hekimlerin dayanamayıp istifa ettiği bilgisini aktaran Küçükosmanoğlu, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Özel sektör çok veriyormuş, oraya gidiyorlar. Açık konuşuyorum, varsın gidiyorlarsa gitsinler. Bizler de üniversiteyi yeni bitiren doktorlarımızı istihdam ederiz. Biz asistan doktorlarımız ile buralarda devam ederiz” sözlerini hatırlatarak, tepkisini şu şekilde dile getirdi: “Bu başarısızlığın bedelini ödemesi gereken, 20 yıldır bu ülkeyi yöneten, Erdoğan tarafından söylenen bu sözler hekimler arasında büyük bir kırgınlığa, öfkeye neden olmuştur. Yanıtımız açıktır; Tıbbın tarihi yazılmaya başladığından bu yana burada, bu topraklardaydık. Bugün de buradayız. Biz, topluma adanmış bir mesleğin onurlu üyeleri olarak emeğimizle, bilgimizle, uzun yıllar süren eğitim ve mesleki deneyimlerimize dayanan birikimimizle insanlara hizmet için çalışıyoruz.”
Küçükosmanoğlu, son olarak ise 14 Mart Pazartesi birçok kentte yapılacak eylemlere katılım çağrısında bulundu.
İSTANBUL