Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan hasta tutuklu Mehmet Çelebi Çalan’ın 4 aydır kontrollerinin yapılmadığını belirterek “Mahpusların sağlığa erişim hakkı eşitlik ilkesi gözetilerek herkese ayrıcalık gözetilmeden sağlanmalıdır’ dedi.
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, 202’nci hafta da Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan hasta tutuklu Mehmet Çelebi Çalan’ın durumuna dikkat çekti. İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara şubesinde yapılan açıklamada konuşan İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen, sağlık hakkının doğuştan sahip olunan bir hak olduğunu ve bu hakkın ulusal ve uluslararası sözleşmelerle de korunduğunu belirtti.
‘Eşitlik ilkesi yok sayılıyor’
“Peki tüm bu yasal, sağlanması zorunlu olan haklara rağmen, sağlık hakkı her birey için neden geçerli olmaz? Hapishanelerde binlerce hasta mahpus ‘yavaşlatılmış ölüm’ ile her gün sağlığını kaybederek ölüm sınırına neden yaklaştırılır?” diye soran Çevirmen, “Eşitlik ilkesi yok sayılarak mahpuslar arasında sağlığa erişimde, haklara erişimde ve toplamda adalete erişimde farklılıklar yaratılarak bir kesimin tüm talepleri yok sayılarak, bir başka kesime ise sınırsız olacak şekilde sağlanmaktadır” dedi.
‘4 aydır kontrollerini yaptıramıyor’
Bolu F Tipi Kapalı Hapishanesinde kalan ağır hasta mahpuslardan Mehmet Çelebi Çalan’ın geçtiğimiz hafta gönderdiği mektupla durumunu aktardığını kaydeden Çevirmen, “Çalan’ın revir doktoru yıllık prostat kontrolü için kan vermesini istemiştir. Bir gün sonra kan alınması için çağırılır, ancak kan vermeden bir gün öncesinden haber verilmesi gerekir ki, kahvaltı yapmadan gidebilsin. Kan veremeden koğuşuna geri dönen Çalan, 4 kez aynı şekilde kan vermek için çağırıldı ve veremedi. Çalan 4 aydır kontrollerini yaptıramıyor” diye konuştu.
‘Suç teşkil eder’
Geçtiğimiz hafta basına yansıyan Alaattin Çakıcı’ya verilen raporu hatırlatan Çevirmen, ” Bu tutum ve yaklaşımlar hasta mahpusları hem fiziksel sağlık hem de psikolojik olarak olumsuz etkilemektedir. Kelepçeli muayene dayatması da ayrıca tedavi hakkının önünde engeldir. Alaattin Çakıcı adlı bir mahkuma verilen ve gerçekte tıbbi olmadığı anlaşılan bir raporda sınırsız görüş hakkı sağlanmıştır. Ağır hastalıkları olduğu belirtilerek birçok hekimin imzası ile rapor verilmiştir. Mahpuslar arasında nasıl bir ayrım gözetilmektedir ki; birçok mahpus ölümle yüz yüze yaşar iken bir mahpus için böyle bir ayrıcalık tanınmaktadır” ifadelerinde bulundu.
Çevirmen son olarak, “Mahpusların sağlığa erişim hakkı eşitlik ilkesi gözetilerek herkese ayrıcalık gözetilmeden sağlanmalıdır Aksi durum suç teşkil edecektir” dedi.
Kaynak: MA