Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, 16 yıllık iktidarları döneminde basının özgürleştiğini söyledi. Basın örgütleri Erdoğan’ın açıklamasına tepki göstererek, cezaevinde olan 172 gazeteciyi hatırlattı
Gazetecilerin çalışma haklarına önemli iyileştirmeler getiren ve sosyal haklarını güvence altına alan 212 sayılı yasanın 4 Ocak 1961’de kabul edildi. Yasanın 10 Ocak 1961 günü Resmi Gazete’de yayınlanmasının üzerine, 9 gazete sahibi (Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul, Yeni Sabah) yasayı protesto etmek için 3 gün süresince gazeteleri yayımlamama kararı aldı. 10 Ocak 1961 sabahı, gazeteleri ellerine alan okuyucular, “Gazetemizi 3 Gün Kapatıyoruz” başlığı altında 9 gazete patronunun ortak bildirisi ile karşılaştı. B abıâli’de “Dokuz Patron Olayı” olarak anılan bu gelişme karşısında gazeteciler de, 10 Ocak 1961 günü haklarına ve basın özgürlüğüne sahip çıkmak adına İstanbul Gazeteciler Sendikası binası önünde toplanarak, Valiliğe kadar yürüdü. Gazeteciler Sendikası da, patronların 3 günlük boykotları süresince “Basın” adlı bir gazete yayınlama kararı alarak, 11, 12, 13 Ocak 1961 tarihlerinde kendi gazetelerini çıkardı. O tarihten sonra 10 Ocak, “Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kutlandı ancak 12 Mart 1971 askeri müdahalesinden sonra çalışanların hakları ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara tepki olarak 10 Ocak tarihi “bayram” olmaktan çıkarıldı ve “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak anılmaya başlandı.
Gazetecilerin bugünü
212 sayılı yasa hayli çalkantılı bir sürecin ürünü olsa da, 2019 yılı itibariyle gazeteciler açısından 212 sayılı yasa hala bir kazanıma dönüşmüş değil. Bugün birçok medya kuruluşunda 212’li olanların oranı yüzde 10’un dahi altında. Gazete ve televizyon kanallarında çalışan binlerce gazetecinin ezici çoğunluğu ne 212’li ne de Sarı Basın Kartı sahibi. Sektörün yeni istihdam alanı olan internet medyası ise 212 sayılı yasa bir yana hala herhangi bir yasal zemine bile sahip değil. Çalışma hakları bir yana Türkiye, basın özgürlüğünde dünyada en geri konumdaki ülkeler arasında. Sınır Tanımayan Gazeteciler’in her sene yayınladığı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye, 180 ülke arasında 157’nci sırada.
‘Dışarıda direniyoruz’
Mezopotamya Ajansı (MA) Muhabiri Sadiye Deniz Eser, gazetecilerin sadece yaptıkları haberlerden kaynaklı cezaevinde tutulduğunu vurguladı. Özellikle Kürt ve muhalif basının büyük bir baskı ile karşı karşıya olduğunun altını çizen Eser, “Gazetelerin ve ajansların kapatılmasından tutalım da kayyumların atanmasına kadar birçok baskı ile karşı karşıya geldik. Kadınlar açısından baktığımızda ise baskılar biraz daha farklılaşıyor” dedi. Devletin baskılarının yanı sıra erkek zihniyete karşı da mücadele verdiklerini dile getiren Eser, “Gazeteciler dört duvar arasına hapsedilmek isteniyor ancak cezaevinde de yazmaya devam ediyorlar. Biz de dışarıda direniyoruz. Onların sahadan koparıldığı yerden haberlerimizi halka ulaştırmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Müthiş bir baskı var’
Pirha Haber Şefi Nilgün Mete ise, Türkiye’deki gazetecilerin en zor zamanlarını yaşadıklarını belirterek, gazetecilik mesleğinin icra edilmesi için hiçbir uygun ortamın olmadığını vurguladı. 10 Ocak’ın ilan edildiği günden bugüne hala bir bayram havasında kutlanmadığının altını çizen Nilgün Mete, “Şuan iktidarın müthiş baskısı var. Gazeteciler üzerinde hiçbir dönem bu kadar baskı görülmemişti. Bir iktidar medyası oluştu. Bu medyada çalışan gazeteciler ise mesleğini yerine getiremiyor. İktidar ne diyorsa onu uyguluyor. Geri kalan birkaç basın yayın kuruluşu ise bu baskıyı çok yakından hissediyor. Biz haber ajansıyız ve biz de bu baskıyı hissediyoruz. Sansür uyguluyoruz kendimize. Başımıza yarın bir şey gelmesin diye, gözaltına alınmayalım, ajansımız kapatılmasın diye kendi içimizde sansür uyguluyoruz. Birlikte hareket edersek bütün zorlukları aşabileceğimize inanıyorum” dedi.
172 gazeteci cezaevinde
Özgür Gazeteciler İnisiyatifi’nin (ÖGİ) açıkladığı rapora göre 2018 yılında 521 gazetecinin yargılandı, 112 gazeteciye toplam 547 yıl, 3 gazeteciye ise müebbet hapis cezası verildi. Rapora göre 2018 yılında 141 gazeteci gözaltına alınırken, 64 gazeteci ise tutuklandı ve 71 gazeteciye ise dava açıldı. 172 gazeteci ise hala cezaevinde bulunuyor.
Erdoğan: Basın özgürleşti
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ise Gazeteciler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, kamuoyunun eksiksiz, tarafsız, doğru bilgilendirilmesi ve vatandaşların haber alma hakkının korunmasının, demokrasinin işlerliği açısından hayati öneme sahip olduğunu belirterek, “Türk basını, ne yazık ki demokrasimizin kesintiye uğradığı hak ve özgürlüklerin askıya alındığı vesayet dönemlerine çok ciddi baskılara ve mağduriyetlere uğramıştır. Son 16 yılda ülkemiz genelinde hayata geçirilen reformlar, Türk basınının zenginleşmesine, çeşitlenmesine, daha demokratik ve özgürlükçü bir yapıya kavuşmasına vesile olmuştur” değerlendirmesinde bulundu.
‘Farklı ülkede miyiz?’
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), de birer açıklama yayınladı. TGS, açıklamasında “Çalışan Gazeteciler Günü” olan 10 Ocak’ın uzun süredir gönül rahatlığıyla kutlanamadığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yayınladığı 10 Ocak mesajına atıfta bulunarak, “Erdoğan’ın mesajı bizde ‘farklı bir ülkede mi yaşıyoruz’ duygusu uyandırdı. Sayın Erdoğan ‘Son 16 yılda ülkemiz genelinde hayata geçirilen reformlar, Türk basınının demokratik ve özgürlükçü bir yapıya kavuşmasına vesile olmuştur’ diyor. Oysa herkes biliyor ki medyanın yüzde 95’i Saray’ın kontrolü altında, halkın haber alması engelleniyor ve gazeteciler işlerini yaptığı için hapis cezası alıyor” ifadelerine yer verildi.
İSTANBUL