Hrant Dink Vakfı’na ve Rakel Dink’e mail yoluyla tehdit içerikli mesaj göndermelerinin ardından tutuklanan Hüseyin Ateş ve Ersin Başkan tahliye edildi
Mayıs ayında Hrant Dink Vakfı’na e-mail yoluyla ‘Bir gece ansızın gelebilir’ ifadesini de içeren tehdit mesajları yollayan Hüseyin Ateş ve Ersin Başkan 4 ay tutukluluk süresinin ardından tahliye edildi.
Söz konusu tehdit mesajlarında, Hrant Dink’in eşi Rakel Dink ve dernek avukatı da ölümle tehdit edilmişti. Haklarında ‘zincirleme tehdit’ suçlamasıyla dava açılan Hüseyin Ateş ve Ersin Başkan, ikinci duruşmada tahliye edildi.
İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya iki sanık tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşma hakimin iddianameyi okumasıyla başladı. Ardından sanık Ersin Başkan’a söz hakkı verildi.
Başkan, “Hrant Dink Vakfı’nın basın açıklamasını gördüğüm için tepki amaçlı e-postayı attım. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatımı istiyorum” dedi. Diken’den Canan Coşkun’un haberine göre, hakimin Başkan’a soruşturma aşamasında verdiği ifadeyi okuduktan sonra sanığa sormadan önceki beyanını kabul ettiğini yazdırması dikkat çekti.
Psikolojik sorunları varmış
Hüseyin Ateş, ifadesinde psikolojik sorunları olduğunu söyleyerek kendisini savundu. Sanıkların avukatı da müvekkillerinin beyanlarına katıldığını söyledi.
Ardından Hrant Dink Vakfı avukatlarına söz hakkı verildi.
Avukat Deniz Dink, sanık Hüseyin Ateş’e soruşturma aşamasında Fethiye Çetin’in fotoğrafını gördüğünü söylemesi ile ilgili sorular sordu.
Dink, Ateş’e Fethiye Çetin’in fotoğrafını kimin gösterdiğini, onu en son ne zaman gördüğünü ve neden özellikle Fethiye Çetin’i hedef aldığını sordu.
Sanık Ateş de, Çetin’i şahsen tanımadığını kaydederek şunları söyledi:
Televizyonda, internette gördüğüm açıklamalarından dolayı kendisini biliyorum. Kendisine mektup yazıp özür de diledim. Onu en son Instagram’da gördüm. Sürekli onun açıklamalarını gördüğüm için onun adını verdim. Benim hiçbir terör örgütüyle de ilgim yoktur.
‘Benzer tehditler yapılmıştı’
Ardından Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu söz aldı.
Hrant Dink cinayeti öncesinde de benzer tehditler yapıldığını anımsatan Bakırcıoğlu, “Bir atmosfer yaratılmış ve Hrant Dink öldürülmüştü. Bu tehditler ciddi tehditlerdir. Sanıklardan şikayetçiyiz ve davaya katılmak istiyoruz. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın olayla ilgili yürüttüğü soruşturma belgelerini de inceleyip beyanda bulunacağız” dedi.
Bunun üzerine sanıklar tekrar söz aldı. Hüseyin Ateş, “Hrant Dink Vakfı’nın nasıl güzel işler yaptığını cezaevinde öğrendim. Onlardan özür dilemeye hazırım” diye belirtti.
Sanık Ersin Başkan da “Bu kadar ciddi bir tehditse basınla ve kamuoyuyla neden paylaşılıyor da savcılıkla paylaşılmıyor” diye sordu.
Dört aydır tutukluydular
Duruşma savcısı da sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.
Hakim ara kararında sanıklarla katılanlar arasında uzlaştırma işlemlerinin yapılabilmesi için dosyanın bir suretinin Uzlaştırma Bürosu’na gönderilmesine karar verdi.
Sanıkların ruh sağlığının yerinde olup olmadığını tespiti için Adli Tıp Kurumu’na yazı yazılmasına hükmeden hakim, sanıkların tutuklu kaldıkları süre, suç vasfının değişme ihtimali, tutuklamanın bir tedbir olması ve ölçülülük ilkesi dikkate alınarak tahliye edilmelerine karar verdi.
Hüseyin Ateş 31 Mayıs’ta, Ersin Başkan ise 2 Haziran’da tutuklanmıştı.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında, Hüseyin Ateş ve Ersin Başkan hakkında “tehdit” suçundan iddianame hazırlandı.
İstanbul 56. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, aralarında Hrant Dink Vakfı’nın yönetim kurulu başkanı, üyeleri ve yöneticileri ile avukat Fethiye Çetin’in de bulunduğu dokuz kişi müşteki olarak yer alıyor.
Tutuklu Hüseyin Ateş’in 27-28 Mayıs’ta Hrant Dink Vakfı’na yönelik gönderdiği iki elektronik posta ile Instagram paylaşımına yaptığı yorumda tehdit mesajlarının yer aldığı belirtilen iddianamede, diğer tutuklu Ersin Başkan’ın da 30 Mayıs’ta Hrant Dink Vakfı’na yönelik elektronik posta yoluyla tehdit mesajları gönderdiği ifade ediliyor.
İddianamede, Ateş hakkında üç kere olmak üzere zincirleme halinde “tehdit” suçundan 7 yıl 6 aydan 26 yıl 3 aya kadar, Başkan hakkında da yine zincirleme halinde “tehdit” suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası isteniyor.
Bu arada Agos’a konuşan Dink Ailesi ve Hrant Dink Vakfı avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu “Bu iki kişinin eylemlerini bir örgütün faaliyeti kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ayrıntılı şekilde soruşturulmalı” demişti.
İSTANBUL