Rusya-Ukrayna Savaşı’nda 118. günde de ateşkes sağlanamadı, bombardıman sürdü. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Rusya’nın Ukrayna tahılının limanlardan ihracatını engellemesini ‘gerçek bir savaş suçudur’ diye yorumladı: Ablukayı kaldırmalı
Rusya-Ukrayna Savaşı 118. günde de durmadı. Bombardıman ve çatışmalar 21 Haziran 2022 Salı günü de sürdü.
Ukrayna limanlarında tahıl yüklü gemilerin Karadeniz’e açılmasına Rusya engeli de sürdü.
25 milyon ton tahıl için yeni tedarik zinciri
Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelensky, Afrika Birliği’ne (AfB) video konferansla hitap etti. Zelensky, Afrika kıtasının, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşın “rehinesi” olduğunu söyledi. Savaşın Afrika kıtasından binlerce kilometre uzakta yaşanmasına rağmen kıtada gıda fiyatlarının çok ciddi şekilde yükseldiğini belirten Zelensky, bunun sorumlusunun Rusya olduğunu dile getirdi. Zelensky, bütün dünyada gıda fiyatlarının çok yükseldiğini ama özellikle Afrika ülkelerinin bu durumdan daha fazla etkilendiğini vurguladı. Gıda krizinin Rusya’nın “sömürgeci” saldırıları sürdükçe devam edeceğinin altını çizen Zelensky, Ukrayna’nın ise sınırlarından dışarı çıkaramadığı 25 milyon ton tahıl için yeni bir tedarik ve lojistik zinciri oluşturmaya çalıştığını aktardı. Zelensky, “Limanlarımızdaki blokajın kaldırılması için çok boyutlu müzakereler yürütüyoruz ancak henüz ilerleme sağlayamadık çünkü Rusya’nın limanlara saldırısını engelleyecek bir mekanizma bulamadık. Afrika, Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı savaşın rehinesi oldu” dedi.
Kim ne kadar bağımlı
Afrika ülkelerinin birçoğu, buğday ve gübre ithalatının büyük bir kısmını Rusya ve Ukrayna’dan yapıyor. Bu nedenle Rusya-Ukrayna savaşı uzadıkça Karadeniz’e binlerce kilometre uzaklıktaki Afrika’da olası bir gıda krizi de giderek yaklaşıyor. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansının (UNCTAD) yayımladığı rapora göre, 2018-2020’de Rusya’dan 3,7 milyar dolarlık, Ukrayna’dan ise 1,4 milyar dolarlık buğday ithal eden Afrika ülkeleri toplam ithalatının yüzde 44’ünü bu iki ülkeden gerçekleştirdi. 25 ülke, ithal ettiği buğdayın üçte birinden fazlasını Rusya ve Ukrayna’dan karşılarken, bazı ülkelerde bağımlılık oranı yüzde 90’ın üzerine çıkıyor. Somali ve Benin buğday ithalatının yaklaşık yüzde 100’ünü bu ülkelerden yaparken, Mısır’da bu oran yüzde 80’in üzerinde bulunuyor. Benin, Tanzanya, Sudan, Madagaskar, Kongo, Ruanda ve Senegal gibi 16 ülke ise ithalatın yüzde 50’den fazlasını bu iki ülkeden gerçekleştiriyor.
Josep Borrell: Açlık yaşanması ihtimaline karşı uyarıda bulunuyoruz
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell 20 Haziran’da, Lüksemburg’daki Avrupa Birliği dışişleri bakanları toplantısına gelişinde yaptığı açıklamada Rusya’nın milyonlarca ton Ukrayna tahılının ihracatını engellemesinin “bir savaş suçu” olduğunu söyledi.
euronews haberine göre Borrell gazetecilere yaptığı açıklamada, “Rusya’yı (Ukrayna) limanlarındaki blokajı kaldırmaya çağırıyoruz. Dünyanın geri kalanında insanlar açlık çekerken milyonlarca ton buğdayın Ukrayna’da bloke edilmesi düşünülemez. Bu gerçek bir savaş suçudur, dolayısıyla bunun daha fazla süreceğini düşünemiyorum. Savaşın etkileri sadece Ukrayna için değil tüm dünya için giderek çok tehlikeli hale geliyor. Özellikle Afrika’da büyük bir açlık yaşanması ihtimaline karşı uyarıda bulunuyoruz. Enerji ve gıdada fiyatların artmasına ve kıtlığa neden olan şey savaştır. Bu krizin nedeni (Rusya’ya uygulanan) yaptırımlar değildir” diye konuştu. AB’nin yaptırımlarının Rusya’nın gıda ve gübre ürünlerini kapsamadığını tekrarlayan Borrell, Rusya’nın Ukrayna’ya ait tahılın ihraç edilmesini engellemesi nedeniyle kriz yaşandığını belirtti. Borrell, Rusya’ya Ukrayna limanlarına yönelik ablukayı kaldırma çağrısında bulundu ve BM’nin soruna çözüm bulacağından emin olduğunu kaydetti.
Nobel ödülünü Ukraynalı çocuklar için sattı
2021 Nobel Barış Ödülü’ne layık görülen Rus gazeteci Dmitry Muratov, ödülünü Ukraynalı mülteci çocuklar yararına 103,5 milyon dolara sattı. Müzayede evi Heritage Auctions, 20 Haziran’da New York’ta Muratov’un Nobel ödülünü açık artırmayla satışa sundu. 2021 Nobel Barış Ödülü, 103,5 milyon dolara alıcı buldu. Muratov, satışın ardından yaptığı konuşmada, “Çok büyük bir dayanışma olacağını tahmin ediyordum ama bu kadar büyük bir rakam olmasını beklemiyordum” dedi. Ödülden elde edilen gelirin Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) aracılığıyla Ukraynalı mülteci çocuklar yararına kullanılacağı kaydedildi.
Almanya Başbakanı: Ukrayna’ya silah göndermeye devam edeceğiz
Alman Sanayi Günü kapsamında 21 Haziran’da düzenlenen toplantıda konuşan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ülkesinin gerektiği müddetçe Ukrayna’ya silah göndermeye devam edeceğini söyledi. Almanya’nın, Litvanya ve diğer doğu müttefiklerinin yanında güçlü şekilde durduğunu belirten Scholz, “Bir şey kesin ki desteğimize ihtiyacı olduğu sürece Ukrayna’ya silah göndermeye devam edeceğiz” dedi.
Almanya’nın “enerji dönüşümünü” ileriye taşıması gerektiğini kaydeden Scholz, Kovid-19’un neden olduğu ekonomik kriz ve Rusya-Ukrayna savaşının bir sonucu olarak, yenilenebilir enerjilerin kullanımının her şeyden önce kamu yararına olduğunu söyledi: “Artık işleri ertelemek için zamanımız yok. 2022, kararlar yılı olacak.”
Rusya-Ukrayna savaşının ilk döneminde Alman hükümetinin “Almanya’nın geleneksel olarak savaş ve ihtilaf bölgelerine silah göndermediğini” vurgulayarak, Ukrayna’ya silah gönderilmesine yönelik temkinli bir politika izlemesi, başta ABD ve İngiltere olmak üzere birçok NATO müttefiki tarafından ve iç politikada yoğun bir tartışma yaşanmasına yol açmıştı.
Almanya’nın 24 Şubat’ta başlayan savaş öncesi ihtiyacı olan doğal gazın yüzde 55’ini Rusya’dan karşılıyordu. Almanya, son zamanlarda bu oranı yüzde 35’e düşürdü.
Almanya liste yayınladı
Almanya hükümeti Ukrayna’ya gönderdiği silahların bir kısmının listesini yayınladı.
Listede, Almanya’nın 500 Stinger füzesi, 100 bin el bombası, 100 makineli tüfek, 16 milyon mermi, 23 bin kask, 178 araç, 1 sahra hastanesi ve 1200 hasta yatağı gibi çeşitli silah ve malzemeleri Ukrayna’ya gönderdiği yer aldı.
NATO Madrid Zirvesi ve Finlandiya
Rusa’nın Ukrayna’ya girmesi sonrası İsveç ve Finlandiya NATO’ya üyelik başvurusu yapmıştı. Türkiye ise Kürtlere tavır alınması, istedikleri isimlerin iade edilmesi, sınır ötesi saldırılara ses çıkarılmaması, silah ambargolarının kaldırılması gibi gerekçeleri masaya çıkararak veto etmişti.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, 28-30 Haziran 2022’deki NATO Madrid Zirvesi öncesinde Türkiye ile anlaşacaklarına inanmadıklarını belirerek, Eylül’den önce ülkesinin NATO’ya gireceğini düşünmediğini söyledi.
Sauli Niinistö, Finlandiya devlet televizyonu YLE’ye yaptığı açıklamada, Türkiye’nin, talepleri konusunda geri adım atmadığını vurgulayarak “Buna rağmen görüşmelerde bir ilerleme var ve müzakere sürüyor. Türkiye ile İspanya’da yapılacak NATO Zirvesi’nde anlaşacağımıza inanmıyorum. Eylül’den önce NATO’ya gireceğimizi düşünmüyorum.” dedi.
İsveç: Müzakereler uzun zaman alabilir
İsveç Dışişleri Ann Linde de ülkesinin resmi haber ajansı TT’ye yaptığı açıklamada, Türkiye ile İsveç arasında 20 Haziran’da Belçika’nın başkenti Brüksel’de yapılan NATO müzakerelerini değerlendirdi. Linde, “Yapıcı görüşmeler gerçekleşti, burada en önemlisi de görüşmelerin devam edecek olmasıdır” dedi. Linde, bu müzakerelerin uzun zaman almasına hazır olduklarını da söyledi.
DIŞ HABERLER