Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik hava ve kara operasyonu 7. günde devam etti. Rus ordusu Azak kıyısı kentleri ve Rusya sınırındaki Harkov’a yoğunlaştı. Moskova Borsası açılamadı. Çin’e arabuluculuk çağrısı yapıldı. ABD Başkanı Biden “Diktatörler saldırganlıklarının bedelini ödemediğinde, daha çok kaosa yol açarlar, yollarına devam ederler. Biz hazırlıklıydık. Rus bir diktatör, yabancı bir ülkeyi işgal ediyor ve bunun bedelini ödeyecek” açıklaması yaptı
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın 7. günü:
Donetsk Halk Cumhuriyeti (DHC) ve Lugansk (Luhansk) Halk Cumhuriyeti’nin (LHC) bağımsızlığını 21 Şubat 2022’de tanıyan Rusya 24 Şubat’ta Ukrayna’ya Kara, hava ve denizden harekat başlattı. Rusya tatbikat bahanesiyle ordu yığdığı Belarus’u da Ukrayna’nın başkenti Kiev’e yönelik operasyonda kullandı.
Harekat 2 Mart 2022 Çarşamba günü de devam etti.
Rus ordusu Kiev’in merkezine yaklaştı
Ukrayna’nın başkenti Kiev’de sirenlerin çalmasının ardından büyük bir patlama sesi duyuldu.
Kiev’de yeniden siren sesleri duyuldu. Bağımsızlık Meydanı’nda barikatlar kurulduğu belirtildi.
Lavrov’dan nükleer silah ve 3. Dünya Savaşı çıkışı
Rus TASS haber ajansına konuşan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Ukrayna’nın nükleer silah elde etmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
Lavrov, “3. Dünya Savaşı nükleer ve yıkıcı olur” dedi. Rusya’nın geçen hafta askeri operasyon başlattığını söyleyen Lavrov, Kiev’in nükleer silaha sahip olmasını “gerçek tehlike” olarak nitelendirdi.
BM’den Rusya’ya kınama kararı
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri saldırısını kınayan karar tasarısını 5’e karşı 141 oyla kabul etti.
Rusya’nın kuresel müttefiki Çin’in ‘Çekimser’ oy vermesi dikkat çekti.
Rusya, Belarus, Suriye, Kuzey Kore ve Eritre tasarıya hayır oyu verirken, Çin ve Hindistan dahil 35 ülke çekimser oy kullandı.
Kabul edilen kararda, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırıları güçlü şekilde kınanırken, Moskova’dan “tüm askeri güçlerin Ukrayna topraklarından derhal, eksiksiz ve koşulsuz olarak geri çekilmesi” talep ediliyor.
193 üyeden 181’i oy kullandı. BM Güvenlik Konseyi, Genel Kurul’u en son 1982 yılında bir acil oturum için toplamıştı. Türkiye tasarıya ”evet” diyen ülkeler arasında yer aldı.
Gürcistan AB’ye katılım için başvuruyor
Gürcistan hükümeti, Avrupa Birliği’ne (AB) katılım için başvuru dilekçesinin yarın AB’nin ilgili kurumlarına gönderileceğini duyurdu.
Gürcistan’da iktidardaki Gürcü Hayali Partisi Başkanı ve parlamento çoğunluğun lideri İrakli Kobakhidze, hükümetin, ülkenin AB’ye hızlı bir şekilde katılması için yarın başvuru yapacağını aktararak, “Gürcistan hükümeti, Başbakanı İrakli Garibaşvili liderliğinde, yarın Gürcistan hükümeti adına AB kurumlarına resmen sunulacak olan AB üyeliği statüsü için bir başvuru hazırlıyor” ifadesini kullandı.
Rusya: Ukrayna’da 498 Rus askerimiz hayatını kaybetti
Rusya Savunma Bakanlığı, “Rus askerlerinden 498’i öldü, 1597’si yaralandı” açıklamasında bulundu.
Rusya, Ukrayna ile müzakerelerin 3 Mart’ta sabah Belarus sınırındaki Brest’te gerçekleştirileceğini bildirdi.
Beyaz Saray: Rus enerjisine yönelik yaptırım seçeneği masada
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, Rusya’ya yönelik yaptırımlar kapsamında, bu ülkenin enerji sektörünü hedef alma seçeneğinin masada olduğunu açıkladı. MSNBC televizyonuna konuk olan Psaki, ABD’nin ve Batı ülkelerinin Rusya’nın enerji sektörünü hedef alan yaptırımlar uygulayıp uygulamayacağının sorulması üzerine, “Buna son derece açığız. Bu konuyu düşünüyoruz. Bu seçenek masada ancak bunun etkilerini bir ölçüp tartmamız lazım” ifadesini kullandı.
Mariupol’un Belediye Başkanı: Ağır kayıplar verdik, sivilleri tahliye edemiyoruz
Ukrayna’nın doğusundaki liman kenti Mariupol’un Belediye Başkanı Vadym Boichenko, Rusya karşısında ağır kayıplar verdiklerini ve su kesintisi yaşadıklarını söyledi. Belediye Başkan Yardımcısı Sergiy Orlov ise kentin sürekli top atışına tutulduğunu ve çok fazla sayıda insanın ölmüş olabileceğini söyledi. BBC’ye konuşan Orlov, babası dahil 130 bin kişinin yaşadığı bir sahil beldesinin ‘neredeyse tamamen yok edildiğini’ söyledi. Orlov, “Oradaki kurbanlara sayamıyoruz ama yüzlerce kişinin öldüğüne inanıyoruz. Cenazeleri almak için giremiyoruz” dedi.
“Rusya ordusu burada bütün silahlarını kullanıyor – top, roketatar, uçak, taktiksel roketler” diyen Orlov, “Kenti yok etmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı. Orlov, kentin her taraftan kuşatıldığını aktardı.
Azak Denizi kıyısındaki Kherson
Kherson savaşın 6. ver 7. gününü yoğun bombardıman altında geçirdi. Rusya Savunma Bakanlığı, Rus Silahlı Kuvvetlerinin Azak Denizi kıyısında Kırım’ın kuzeyindeki Kherson (Herson) kentini tamamen ele geçirdiğini iddia etti. İddiaya göre operasyon sırasında Ukrayna’nın 1502 askeri altyapı tesisi devre dışı bırakıldı. Kherson’da evlerin de isabet aldığı kaydedildi. Siviller sığınaklarda inerek hayatta kalmaya çalıştı. Bazı görüntülerde hamile kadınların da sığınaklarda beklediği görüldü.
Rusya sınırındaki Harkov
Ukrayna’nın kuzey doğusunda Rusya sınırındaki Harkov’da (Kharkiv) kamu binalarının olduğu yere düzenlenen füze saldırısında 7 sivilin hayatını kaybettiği basına yansıdı. Biri çocuk 24 kişinin yaralandığı kaydedildi. Harkov Valisi Oleh Synyehubov, Rusya ittfakının Harkov’deki konutlara, hastaneye, üniversiteye füze attığını, bunun savaş suçu olduğunu söyledi. Novo-Bavarskiy Caddesi’ndeki bir apartmanın içinde siviller varken Rus uçaklarının bombalaması sonucu tamamen yıkıldığı basına yansıdı. Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelensky, Rusya’nın Harkov’a olan saldırılarına “devlet terörü” dedi.
Bombardıman sonucu komşu ülkelere göç arttı.
Donetsk hattı
Donetsk’te de çatışmalar sürdü. Donetsk’te Rusya destekli milis güç tarafından esir edilen Ukrayna ordusunda görevli askerler, 2014’ten beri Donbass’ta öldürülen 91 çocuk için inşa edilen anıta götürüldü. Ukrayna askerin hayatını kaybeden çocukların anıtında saygı duruşunda bulunması istendi, askerle saygı duruşunda bulundu.
Çin’e arabuluculuk çağrısı
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Çin’e arabuluculuk yapması için çağrı yaptı. Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, talep üzerine Kuleba ile telefonda görüştü. Kuleba, Kiev’in Çin ile iletişimi güçlendirmeye hazır olduğunu ve ateşkes için Çin’in ara buluculuğunu beklediğini ifade etti.
Vang Yi ise Ukrayna’da çatışmanın başlamasıyla hızla değişen durumu kaygıyla izlediklerini ve sivillerin zarar görmesinden endişe duyduklarını belirterek Çin’in taraflara sorunu müzakere yoluyla çözmeye çağrısını yaptığını ve siyasi bir çözüme katkı sağlayacak tüm yapıcı uluslararası çabaları desteklediğini vurguladı. Çin’in tüm ülkelerin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne daima saygılı olduğunu kaydeden Vang, bir ülkenin güvenliğinin diğerini tehdit etmemesi ve bölgesel güvenliğin askeri blokları genişleterek sağlanmaması gerektiğine işaret etti. Vang, çatışmalar sürerken önceliğin gerilimin düşürülmesi ve çatışmanın daha fazla şiddetlenerek kontrolden çıkmasının önlenmesi olduğunu söyledi.
Yaptırımlara çok uluslu şirketler
ABD, AB’nin yaptırımlarına 1815’ten beri uluslararası krizlerde ve savaşlarda tarafsız kalan İsviçre de destek verirken çok uluslu şirketler de yaptırıma başladı. Apple’dan yapılan açıklamada, “Şirketin Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden derin endişe duyduğu” aktarıldı. Açıklamada, “Şirketin Rusya’nın işgaline yanıt olarak bir dizi önlem aldığı; Apple’ın Rusya’daki tüm ürün satışlarının durdurulduğu” duyruldu. Apple Pay ve diğer hizmetlerin de kısıtlandığı belirtilen açıklamada, Rus devlet medyası “RT News” ve “Sputnik News” uygulamalarının ise Rusya dışındaki uygulama mağazalarından indirilemeyeceği kaydedildi. Rusya’nın en büyük bankası olan Sberbank, Avrupa pazarından çıkacağını açıkladı.
Moskova Borsası kapalı
Moskova Borsası 2 Mart’ta da açılamadı. Yapılan açıklamada piyasalardaki işlemlere “mevcut durum” nedeniyle kapalı kalacağı belirtildi. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ve Batılı ülkelerin yaptırım açıklamalarının ardından Rus rublesinin dolar karşısında değer kaybı 28 Şubat’ta yüzde 20’yi aşmıştı. Moskova Borsası da 28 Şubat’tan bu yana işlemlere kapanmıştı. Moskova Borsası şubatta bir önceki ay kapanışına göre yüzde 35 değer kaybetmişti.
Petrol fiyatları
Petrol fiyatları 110 doları aştı.
Ankara: Yaptırım planlamıyoruz
NATO üyesi olan ve AB üyeliği bekleyen Türkiye ise Rusya’ya yaptırım uygulamayacağını kaydetti.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, CNN Türk’te Ukrayna-Rusya savaşı, yaptırımlar ve Boğazlar konusunda açıklamalar yaptı. Kalın “Ülkemizin önceliklerini dikkate alarak hareket etmek zorundayız. Rusya ile konuşabilecek bir aktörün olması gerekiyor. Herkes köprüleri attığında Rusya ile kim konuşacak. Biz bu kanalı açık tutmak adına yaptırım paketi planlamıyoruz” diye konuştu.
Kalın, Montrö, İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı için de şunları söyledi: “Karadeniz’deki barış ve istikrarın sürdürülmesinde Montrö Sözleşmesi çok kritik bir role sahip oldu. Montrö’nün 19, 20, 21’inci maddeleri çok açık. Savaşan taraflar Boğazlar’dan geçemez. Tek istisna bağlama limanlarına dönen gemiler. Bu gemilerin geri dönüş hakkı vardır” dedi.
Lavrov’un Kuzey Kıbrıs benzetmesi
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da, NATO üyeleri arasında çelişkeleri belirginleştirmek, Türkiye’yi yaptırımlardan uzak tutmak için Kuzey kIbrıs kartını öne çıkarmıştı.
Türkiye’nin hassas karnı “Kıbrıs”a dikkat çeken Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 22 Şubat’ta Rossiya 1 televizyonuna konuşurken Donetsk ve Lugansk’ı Kuzey Kıbrıs’a benzetti. Rusya Lavrov’un Kuzey Kıbrıs’ı tanımazken, bu kez “sözde” ifadesi kullanmamıştı. Lavrov şunları söylemişti:
“Birleşmiş Milletler’in şu veya bu şekilde ele aldığı diğer herhangi bir ihtilafta (Minsk anlaşmaları BM Güvenlik Konseyi tarafından onaylanmıştır ve ilgili kararda Kiev, Donetsk ve Lugansk’ın ihtilafın tarafları olduğu açıkça belirtilmektedir), Batı, doğrudan diyaloga giren ülkelerin ilkesini reddetmez. Kıbrıs’a bakın. Kuzeyde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tek taraflı olarak ilan edildi. BM Güvenlik Konseyi kararlarına uymayı reddediyor, ancak kimse Kuzey Kıbrıs temsilcilerinin diyaloğun bir parçası olma hakkını inkâr etmiyor.”
Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümet Sözcüsü Marios Pelekanos, Lavrov’un açıklamasına tepki gösterip “talihsiz bir açıklama” dedi.
IMF ve Dünya Bankası paketleri
Dünya Bankası Başkanı David Malpass ve Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, ortka açıklamayla Ukrayna-Rusya savaşına dikkat çekti. Ukrayna’daki savaşın getirdiği yıkıcı insani ve ekonomik bedelden derin bir şok ve üzüntü duyulduğu belirtilen açıklamada, savaşın diğer ülkeler üzerinde de önemli etkileri olduğu aktarıldı. Açıklamada, “Emtia fiyatları yükseliyor ve en çok yoksulları vuran enflasyonu daha da körükleme riski bulunuyor” denildi.
Açıklamada, IMF yönetim kurulunun Ukrayna’nın acil yardım talebini en erken gelecek hafta değerlendirebileceği, buna ek olarak Ukrayna’nın haziran sonuna kadar geçerli 2,2 milyar dolarlık stand-by programı üzerinde çalışılmaya devam edileceği ifade edildi.
Dünya Bankası Grubu’nun ise gelecek aylarda 3 milyar dolarlık bir destek paketi hazırladığı belirtilen açıklamada, bunun bu hafta kurulun onayına sunulacak en az 350 milyon dolarlık hızlı bir bütçe desteğiyle başlayarak ardından sağlık ve eğitim için 200 milyon dolarlık destekle devam edeceği aktarıldı.
ABD Başkanı: Rus bir diktatör, yabancı bir ülkeyi işgal ediyor ve bunun bedelini ödeyecek
ABD Başkanı Joseph (Joe) Biden, 1 Mart’ta ABD Kongresi’nde Temsilciler Meclisi ve Senato’nun ortak oturumunda ilk kez “Birliğin Durumu” konuşmasını yaptı.
Konuşmasına Rusya-Ukrayna savaşına değinerek başlayan Biden, “6 gün önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, kendi tehditkar yollarında ilerleyebileceğini düşünerek özgür dünyanın temellerini sarsmaya başladı ama çok fena yanıldı. Ukrayna’ya girebileceğini ve dünyanın boyun eğeceğini düşündü ama hiç düşünmediği bir güç duvarı ile karşılaştı. Ukrayna halkıyla karşılaştı” dedi.
Biden, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky’den halkın her kesimine kadar herkesin sonuna kadar vatanlarını savunduğunu belirterek Zelensky’nin Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmasındaki “Aydınlık, karanlığı yenecek.” sözlerini anımsattı ve Ukrayna’nın Washington Büyükelçisinin de Kongre’de olduğunu belirtti.
Biden, şunları söyledi: “Tarihimiz boyunca şu dersi öğrendik: Diktatörler saldırganlıklarının bedelini ödemediğinde, daha çok kaosa yol açarlar, yollarına devam ederler. Amerika’ya ve dünyaya yönelik tehditler de artmaya devam eder. Bu nedenle NATO ittifakı 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da barış ve istikrarı güvence altına almak için kuruldu. ABD, diğer 29 ülkeyle birlikte NATO’nun bir üyesidir. Bunun bir anlamı var. Amerikan diplomasisinin bir anlamı var. Amerikan çözümünün bir anlamı var.”
Putin’in Ukrayna’ya savaşını “önceden tasarlanmış” ve “gerekçesiz” olarak nitelendiren Biden, “Putin diplomasi çabalarını reddetti. Batı ve NATO’nun yanıt vermeyeceğini ve bizi ülke içinde bölebileceğini düşündü. Putin yanıldı. Biz hazırlıklıydık” diye konuştu. Biden, Rusya’ya karşı çok dikkatli ve kapsamlı hazırlıklar yaptıklarını belirterek Putin ile karşı karşıya gelmek için Avrupa, Asya, Güney Amerika, Kuzey Amerika ve Afrika’dan ülkelerle koalisyon kurduklarının altını çizdi.
Avrupa Birliğinin 27 üyesinin yanı sıra İngiltere, Kanada, Japonya, Güney Kore, Avustralya, Yeni Zelanda ve hatta İsviçre’nin Rusya’yı dünyadan hiç olmadığı kadar izole ettiğini kaydeden Biden, “Müttefiklerimizle birlikte şu anda güçlü ekonomik yaptırımlar uyguluyoruz. Rusya’nın en büyük bankalarını uluslararası finans sisteminden koparıyoruz. Rusya Merkez Bankasının rubleyi savunmasını engelleyerek Putin’in 630 milyar dolarlık savaş fonunu değersizleştiriyoruz. Rus ekonomisi sersemlemiş durumda ve bunun tek suçlusu Putin” diye konuştu.
Biden, ABD’nin Ukrayna’ya askeri, ekonomik ve insani yardım sağlamaya devam ettiğini belirterek “Şu konuda açık olayım. Askeri güçlerimiz Ukrayna’da Rusya’ya karşı herhangi bir çatışmada yer almadı, almayacak. Askerlerimiz Avrupa’ya Ukrayna’da savaşmak için değil, Putin’in batıya ilerlemeye karar vermesi durumunda NATO müttefiklerimizi savunmak için gidiyor” ifadelerini kullandı.
ABD’nin NATO müttefiklerine destek amacıyla Amerikan kara, hava ve deniz kuvvetlerini Polonya, Romanya, Litvanya, Letonya ve Estonya dahil NATO ülkelerine konuşlandırdığını anımsatan Biden, “ABD ve müttefikleri kolektif güçlerinin tüm gücüyle NATO ülkelerinin her bir santim toprağını savunacaktır. Putin şiddet ve kaosun fitilini ateşledi. Sahada belki bazı kazançlar elde edebilir ama bunun için uzun vadede yüksek bedeller ödemeye devam edecek. Rus bir diktatör, yabancı bir ülkeyi işgal ediyor ve bunun bedelini ödeyecek” dedi.
ABD’nin Rus ekonomisini hedef alırken Amerikan iş gücünü ve tüketicilerini de koruyacağını belirten Biden, stratejik petrol rezervlerinden 30 milyon varil petrolü kullanıma açtıklarını ve gerekirse daha da fazlasını yapacaklarını kaydetti
Ayrıntılar geliyor