Diyarbakır’da 2018’de kurulan Rosa Kadın Derneği, kuruluşundan bu yana hem Diyarbakır’da hem de bölgenin diğer kentlerinde kadınların yanında oldu
Türkiye’de 2016’da ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile aralarında Kongreya Jinên Azad’ın (KJA) da bulunduğu çok sayıda kadın kurumu kapatıldı. Kapatılmayan kurumlar ise işlevsiz hale getirilirken Kayyum atanan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetimindeki belediyelere bağlı kadın kurumları da işlevsiz hale getirilen kurumlardan oldu. Bu kurumların kapatılmasıyla erkek şiddeti rakamları artarken, kadınlar destek alabilecek kurum bulamadı.
Kadın kurumlarının kapatılması ve artan erkek şiddeti nedeniyle Diyarbakır’da kadınlar alternatif kadın kurumları açmak için harekete geçti. Yapılan çalışmalar neticesinde bir grup kadın 29 Aralık 2018 tarihinde Rosa Kadın Derneği’nin kuruluşunu ilan etti. Rosa Kadın Derneği kadına yönelik şiddet ile çocuk istismarının önüne geçmek ve kadın dayanışmasını sağlamak amacıyla açıldı. Derneğin kurucuları arasında yer alan ve dernek başkanlığı görevini yürüten Adalet Kaya, Jinnews’ten Safiye Alağaş’a geride bıraktıkları 2 yılı anlattı.
Bir derneğe ihtiyaç vardı
2018 yılının Temmuz ayında kuruluş çalışmalarına başladıkları Rosa’yı büyük bir ihtiyacın sonucunda kurmaya karar verdiklerini söyleyen Adalet Kaya, OHAL dönemi ve kayyım politikaları nedeniyle çalışma yapabilen kadın kurumunun kalmadığını hatırlattı. Kaya, OHAL’in hala fiili olarak devam ettiğini dile getirirken, kadın kurumlarının kapatıldığı ve işlevsiz kaldığı süreçte kadına yönelik şiddetin arttığının altını çizdi. Kayyumlarla birlikte çok fazla hak ihlali yaşandığını belirten Kaya, yaşananların sonucunda da ihtiyaçtan kaynaklı bir dernek kurmayı tartıştıklarını söyledi.
‘Örgütlülük bizi güçlendirdi’
Rosa’nın amaçlarından birinin, kadına yönelik şiddetle mücadelede önleyici politikalar geliştirmek olduğunu vurgulayan Kaya, bir diğer amacının ise geliştirdiği politikaları topluma yansıtmak olduğunu söyledi. Hala bu yönde çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Kaya, şöyle devam etti: “Çalışmaya başladıktan sonra faaliyetlerimiz biraz daha çeşitlendi. Hiç bir kurum olmadığı için çok yoğun başvuru almaya başladık. Şiddet gören kadınlar bize gelmeye başladı. Onlarla ilgili de çok büyük bir ihtiyaç olduğunu fark ettik. Başvuruları alıp bu yönde de çalışmaya başladık. Başlangıç için gerçekten bizler için her şey çok zordu. Çünkü kurumlar yoktu. Örgütlü bütün kurumlar, yapılar dağıtılmıştı. Biz yeniden bir örgütlenme yaratmaya çalıştık. Çünkü örgütlülük bizi güçlendirecekti.”
‘Şiddetle Mücadele Ağı oluşturduk’
Diyarbakır’daki karma kurumlarda bulunan bütün kadın meclisleri veya yapılarıyla görüşmeler sağladıklarını ve şiddet başvurusu alan bütün kadın kurumlarıyla birlikte Şiddetle Mücadele Ağı oluşturduklarını söyleyen Kaya, “Bu ağı oluşturmaktaki amacımız şiddet çetelesi oluşturmak. Hem uluslararası mekanizmalar hem de yargısal mekanizmalar açısından bu çok önemli. Bu ağ bizi birçok açıdan güçlendirdi. Başvuruları ortaklaşarak çözüyoruz. Hukuki, psikolojik veya sığınma desteğini işbirliği içinde çözüyoruz. Bu açıdan da bu örgütlülüğü yaratmak çok kıymetli oldu” diye konuştu.
‘Diğer kadın kuruluşlarıyla ortaklaştık’
Bütün kadın yapılarıyla birlikte birçok eylem ve etkinlik gerçekleştirdiklerinin altını çizen Kaya, ancak temel amaçlarının önleyici politikalar geliştirmek olduğunu belirtti. Kuruldukları günden itibaren iç diplomasi çalışması yürütmek için bir komisyon oluşturduklarını vurgulayan Kaya, İlk günden itibaren Türkiyeli feminist kadınlar ve Türkiye kadın hareketiyle iletişim kurduklarını ve ortak çalışma yürüttüklerini kaydetti.
Devlet hafızasızlık yaratmak istiyor
Rosa’ya yönelik saldırıları değerlendiren Kaya, “Rosa kentte bir heyecan yarattı. Hem başvurular almaya başladık. Hem de yaptığımız eylem ve etkinlikler yayılarak etkili oldu. Özellikle mor siyah eylemimiz vardı. Aslında durağan bir eylemdi ama oluşturduğumuz söylem üzerinden çok yayıldı. Hatta Avrupa’ya kadar yayıldı. Çünkü toplumsal bir ihtiyaçtı. Toplumun söz söyleme ihtiyacına öncülük ettik” dedi. Kaya kadınların dar alanlara sıkıştırılmak istendiğini ve OHAL döneminde bunun kısmen başarıldığını ifade ederek, “Ama biz mücadeleden vazgeçmediğimiz için yeniden örgütlenip alanlara çıktık. Rosa, çalışmaya başlamasıyla birlikte büyük bir heyecan yarattı. Veri raporları hazırladık. Devlet aslında bu raporların oluşturulmasını istemiyor. Bir hafızasızlık yaratmak istiyor. Dolayısıyla bu da bize saldırıların en önemli sebeplerinden biri” diye belirtti.
Derneklere kayyum yasası
Sahada çalışmalarına devam edeceklerini söyleyen Kaya, derneklere kayyım atamayı getiren yeni düzenlemeye dikkat çekti. “Biz de şu anda yasanın nasıl işletileceğini bekliyoruz. Bu yasadan biz nasıl etkileneceğiz? Kadın örgütleri ve diğer sivil toplum örgütleriyle istişare ediyoruz şu anda” diyen Adalet, şöyle devam etti: “Yasada geçen terörün finansmanı ile ilgili bir ibare var. Alınan fon ve hibelerle ilgili daha çok kısıtlama var ama Rosa ile ilgili böyle bir dertleri yok. Nasılsa hepimiz hakkında açılan davalar var. Benim dernek başkanı olarak hakkımda açılan dava var. Faaliyet durdurma veya kayyum atamaya kadar gidebilir. Bununla ilgili ne yapabileceğimizi tartışıyoruz. Denetim yetkisi geliştirildi. Yani bir caminin imamı dahi derneği denetleyebilir. Tamamen bakanlığın verdiği yetkiye bağlı. Bu çok absürt bir şey. Gerçekten kabul etmek zor. Bu işin ehli bu işi bilenler tarafından değil de yılda bir kez onlar tarafından görevlendirilen biri tarafından denetleneceksiniz. Denetimin süresi sıklaşmış. Denetimin sonucunda verilecek olan para cezalarının alt ve üst sınırı çok büyümüş. Milyonlardan söz eden bir yasadan söz ediyoruz. Hangi amaçla bu kadar büyük para cezaları kesmeyi amaçlıyorlar bilmiyoruz.”
‘İyi ki Rosa var’
Bütün bunlara rağmen mücadeleden geri adım atmayacaklarını belirten Adalet, “Mücadelemizi her yerde sürdüreceğiz. Kayyım atamalarından sonra belediyelerden bağımsız alanlara ihtiyacımız olduğunu çok söyledik. Şimdi yarattığımız bağımsız alanlara yönelik de müdahaleler oluyor. Ama biz mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. İyi ki Rosa’yı kurmuşuz. İyi ki Rosa var diye hashtag çalışması yürüteceğiz. Birçok kadın örgütü de bu iki yıl içerisinde ‘İyi ki Rosa var’ dedi bize. Biz de gurur duyuyoruz. Çünkü birçok kadınla çocukla temas kurduk. Bununla birlikte büyüdük, çoğaldık. Rosa bize büyük bir güç verdi. İyi ki kadınlar var” dedi.
DİYARBAKIR