Yerine kayyum atanarak tutuklanan Kocaköy Belediyesi Eşbaşkanı Rojda Nazlıer ilk duruşmasına SEGBİS ile katıldı. Alınan savunmalardan sonra Mahkeme Nazlıer’in tutukluluk halinin devamına karar verdi
Görevden alınarak yerine kayyum atanan ve tutuklanan Kocaköy Belediyesi Eşbaşkanı Rojda Nazlıer hakkında “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 11’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Nazlıer, SEGBİS üzerinde duruşmaya katılırken, avukatları Resul Tamur, Bawer Mızrak ve Diyar Çetedir duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı, HDP milletvekilleri Remziye Tosun, Musa Farisoğulları ve Meral Danış Beştaş, Diyarbakır İl Eşbaşkanları, Nazlıer’in ailesi ve arkadaşları izledi.
Avukatın talebi reddedildi
SEGBİS ile duruşmaya katılan Nazlıer’in yanında bulunmak isteyen Kenan Maçoğlu, mahkeme başkanı tarafından ihtar edilerek SEGBİS odasından dışarı çıkarıldı. Nazlıer’in avukatı Bawer Mızrak’ın, tanık sayısının çokluğu ve savunmaların uzun süreceği nedeniyle duruşmanın SEGBİS kaydıyla kayıt altına alınması talebi, dosyaya katkı sunmayacağı gerekçesiyle reddedildi.
‘Siyasi bir dava’
Duruşmada hazır bulunması talebi reddedilen Nazlıer, hakkındaki suçlamalara ilişkin savunma yaptı. Duruşmada hazır bulunma talepli dilekçesine cevap verildiğini kaydeden Nazlıer, şunları belirtti: “Kilometrelerce uzakta SEGBİS’le savunma yapmayı sağlıklı ve adaletli bulmuyorum. Hakkımda ifade veren 2 tanık yaklaşık olarak 2 yıl önce yakalanmış ve etkin pişmanlık yasasından yararlanmıştır. Tanıkların seçimlerden 7 ay sonra hakkımda ifade vermeleri kayyım atama planının başlangıcıdır. Tanık beyanlarından 13 gün sonra gözaltına alınarak tutuklandım. Tanık beyanları kayyıma gerekçe yapıldı. İddianamede seçim çalışmalarımız dahi ilegalize edilmeye çalışılmış. Toplumu sadece bunlarla ikna edemeyecekleri için tanıklara başvurulmuş. Bu nedenle siyasi bir davadır. Belediye başkan adayı olduğum için sadece halkla selamlaştım. İddianamede geçen 3 etkinlik de ‘örgüt propagandası’ olarak nitelendirilemez. Emrah Budak ve Ercan Tuci, yakalanır yakalanmaz itirafçı olmuşlardır. Bana dair tek bir ifade vermeyen tanıklar, ben seçildikten 7 ay sonra neden fotoğraf teşhisim yaptırılıyor. Lice 2019 adlı gizli tanık madem seçilmememi istiyor, neden yıllarca takip ettiğini söylediği halde beni ihbar etmedi. Lice 2019 ifadesine bakıldığında bana ve aileme karşı husumetli olduğu bellidir. Ailemin can güvenliği tehlikededir. Tanık beyanlarını kabul etmiyorum. Devlet tarafından köylere sürekli operasyonlar yapılıyor. Böyle bir durum karşısında tanıkların ileri sürdüğü gibi anne ve babamın yaşadığı eve sürekli örgüt üyelerinin gidip gelmesi ve şu ana kadar kimsenin tutuklanmamış olması güvenlik zafiyeti olmaz mı? Bunlar kayyım atamak için hazırlanmış senaryolardır. Tanıklar önceden hazırlanmış ifadelerin altına imza atmıştır. Tanık ifadeleriyle gözaltına alındım. Gözaltımdayken kayyım atandı. Bu davanın hangi saiklerle açıldığının göstergesidir. Beraatımı istiyorum.”
Mahkeme başkanından itirafçıya: Cevap vermek zorunda değilsin
Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevinden SEGBİS’le duruşmaya katılan itirafçı Ercan Tuci, tanımadığı ve görmediği Nazlıer’in annesinin ve babasının yaşadığı evine 2016 ve 2018 yılı olmak üzere iki defa gittiğini ileri sürdü. Hangi örgüt üyeleriyle ve kaç kişi olarak eve gittiklerini tam olarak hatırlayamadığını kaydeden Tuci, kollukta verdiği ifadeyi tekrar ettiğini belirtti. Nazlıer’in avukatı Bawer Mızrak’ın, Tuci’ye ifade verme aşamasını ve şeklini sorması üzerine araya giren mahkeme başkanı, tanığın sorularla zor durumda bırakıldığını söyledi. Avukat Resul Tamur’un Tuci’ye şu ana kadar kaç kişi hakkında ifade verdiği sorusuna da mahkeme başkanı, Tuci’yi cevap vermek zorunda değilsin şeklinde uyarması dikkat çekti.
Salonu boşalttı
Bunun üzerine salonun seyirci kısmında uğultular geldiğini söyleyen mahkeme başkanı, kimin konuştuğunu sorması üzerine milletvekilleri Beştaş ve Tosun cevap verdi. Çıkan kısa süreli gerginlikten sonra mahkeme başkanı, izleyici kısmını CMK 203 maddesi gereğince boşaltmasına karar vererek, salonun polis tarafından boşaltılmasını istedi. Mahkeme başkanıyla milletvekilleri arasında uzun süreli tartışma yaşandı. Yaşananları tutanak altına almak isteyen Nazlıer’in avukatları, mahkeme başkanı kararıyla koruma polislerince tutanak tutulmalarına izin verilmeden duruşma salonundan çıkarıldı.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, gizli tanık “Lice 2019”un beyanının alınması için celse arasında hazır edilmesine karar verdi. Mahkeme, Nazlıer’in üzerine atılı suç vasfı tutuklukta geçirdiği süre cezanın alt ve üst sınırının adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı gerekçesiyle tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 20 Nisan’a erteledi.
Adliye önünde açıklama
Duruşmadan sonra HDP’liler adliye önünde açıklama yaptı. HDP’li vekil Meral Danış Beştaş, Nazlıer’in tahliye edilmesi gerektiğini belirterek, “Bu mahkeme gerçekten taraflı ve bağımlıdır. Tutuklanmamış olması gerekiyordu. Yargı bu yargılamaları tümüyle siyasi saiklerle yaptığını ilan etti. Bu mahkeme kesinlikle bu davaya bakmamalıdır. Yargının herkesin güvencesi olması gerekiyor. Kayyım atanan bütün belediye başkanlarımızın ve rehin alınan belediye eşbaşkanlarımızın derhal serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz. Ellerinde hiçbir delil olmadığı için bu yöntemlere başvuruyorlar” şeklinde konuştu.