Yazarlığın tanıklık olduğuna dikkat çeken kadın yazarlar, ‘Rojava’da bir kadın devrimi yaşandı. Şimdi bunu boğmak istiyorlar. Her türlü kirliliğin olduğu savaş politikalarına son verilmelidir. Biz savaşın kirli yüzünü topluma anlatmalıyız’ dedi
Yadigar Aygün / İstanbul
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik başlattığı operasyonda en çok etkilenen kesimler kadınlar ve çocuklar. Savaşın kirli yüzünün yazı ile topluma anlatılması gerektiğini belirten kadın yazarlar, yazarlığın aynı zamanda bir tanıklık olduğunu söyledi. Savaşın yıkıcı etkisini Kadın Yazarlar Derneği üyesi yazarlar ile konuştuk.
‘Yazarlar tanıklık eder’
Yazar İlkay Yılmaz, savaşın bir insanlık suçu olduğunu vurguladı. Yılmaz, Rojava’daki kadın devriminin yaygınlaştırılması gerektiğini şu sözlerle aktardı: “Neden insanlar ölsün? Savaşın bütün yükünü çocuklar ve kadınlar çekiyor. Çocuklar ve kadınlar tecavüze, işkenceye, cinsel istismara, yoksulluğa, göç ettirmeye maruz bırakılıyor. IŞİD kadınları köle olarak satıyor. Rojava’da bir kadın devrimi yaşanıyor. Bu kadın devrimi yazıya dökülüp yaygınlaştırılmalı. Savaşın yıkıcı etkileri belgelenmeli kayıt altına alınmalıdır. Yazarlar tanıklık eder. Savaşın kirli yüzü yazı ile topluma anlatılmaldır. Orada yaşanan dram, vahşetten insanlık utanmalı. Her türlü kirliliğin olduğu savaş politikalarına son verilmelidir” dedi.
‘Zorunlu göç etkiliyor’
Savaştaki zorla göç ettirilen kadınların yaşadığı zorlukları dile getiren yazar Emine Şimşek Emiral ise, “Bu savaşa dikkat çekmek için yayınlarımızda savaşın kadınlar üzerindeki yıkıcı etkilerine yer veriyoruz. Savaşın olduğu her yerde kadınlar ezilir. Zorunlu göç ettirilen bir sürü kadın ve çocuk var. Savaş demek yerinden yurdundan edilmek demek. Yayıncılıkla bu savaşa dikkat çekmek gerekiyor. Ataerkil sistemin yıkılması için kadınların savaşta yaşadığı sorunlar dile getirilmelidir” dedi.
‘Kürt kadın yazarlar gürül gürül yazıyor’
Kürt kadın yazarların yaşadığı sorunlara da dikkat çeken Mukkades Erdoğdu Çelik ”Yazı sistemin değişmesi için önemli bir mücadele alanı. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Kürt Kadın Yazarları Çalıştayı’ndaydım. Burada Kürt yazarlarında erkek egemenliğine karşı kadınların kendi dilini kurma için çok önemli bir adımdı. Düne göre çok iyiyiz. Kürtlere, Kürtçeye, Kürdistan’a karşı ırkçı bir faşizim dalgasının altındayız. Bu bütün toplumu etkiliyor. Anadilde eğitim görmeyen bir halk kendi dilinde okumasını ve yazmasını zorlaştıyor. Kürt kadın yazarlar gürül gürül yazıyor buna tanığım, ama okur bulmakta zorlanıyorlar. Çünkü yıllardır bastırılmış yasaklanmış bir dil var. Anlıyorum ama okuyamıyorum diyen insanlar var. Çok derin bir problem. Kürt sorunun çözümü ve anadilde eğitim hakkı demokratik barışçıl düzenin yolunu açacak. Kürt kadınlar bir alan açmaya çalışıyor. Bu Kürt halkının kendi diline duyarlılığının yönlendirilmesi çalışması ile ilişkili” diye belirtti.
‘Kadın devrimi hedef alınıyor’
Kuzey ve Doğu Suriye’de yapılan kadın devrimi ile ataerkil düzenin yıkılacağını vurgulayan yazar Çelik, kadınların mücadeleyi yükselttiğine dikkat çekiyor. Dünyada bir kadın devrimi süreci yaşandığı söyleyen Çelik, şunları kaydetti: “İnsanlığın ilk kurucusu olan kadın insanlık yolunda daha büyük zaferlere ulaşacak. Emperyalist dünyanın gericiliğin beraber iş tutuğu en kirli savaşlardan biri yürütülüyor şu an. Bu savaşta ilk olarak kadın kazanımlarına saldırıyor. Çok büyük acılar yaşandı.
Özellikle Şengal’deki Ezidi kadınlar. Şimdi Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınlar aynı şeyi yaşıyorlar. Şu an Kürt kadınlar çok yönlü bir tehdit altındalar. Bu savaşın dünya çapında en büyük taraftarları savaşa karşı mücadele eden IŞİD barbarlığını yenilğiye uğratan Kürtler hedefe konulmuş durumda. Dünya halkları Kürtleri destekliyor. Dünyanın bütün gericileri ise bu savaşı destekliyor. Rojava’daki özgürlük dalgası Kobane’yi yaratan dalganın başında kadınlar var. 21. yüzyıla bir kadın devrimi ile girdiğimizi kanıtlıyor. Nazi döneminde olduğu gibi. Bir kez daha önce kadınları vurun demeye başladılar. İnsanlık artık Kürtlerin meşruiyetini tanıyor. Nazilere karşı savaşanlar gibi kucaklıyorlar. Bu devrim kaleme alınmalı.”