Küçük Rojava büyük bir devrim gerçekleştirdi. Sadece Ortadoğu’nun değil, bütün dünyanın başına bela olan IŞİD halifeliğini yendi. Savaşırken, aynı zamanda kadınların öncülük ettiği özerk ve demokratik temelde bir toplum inşa etti
Hüseyin Kalkan
Rojava dört parça Kürdistan’ın en küçük parçasıdır. Buna rağmen diğer parçaların tarihinde önemli roller oynamıştır. Diğer üç parçada gelen sürgünleri ağırlamıştır, Zilan-Ağrı ayaklanması gibi ayaklanmaların hazırlanmasına yataklık yapmıştır. Kürt edebiyatına ve sanatına önemli isimler kazandırmıştır. Rojava’nın Suriye rejimine karşı uzun bir mücadele geçmişi de bulunuyor. Kısaca bu mücadele geçmişine göz atarsak, başta kimliksizliğe karşı mücadeleyi görürüz. Çeşitli zamanlarda rejim tarafından söz verilmesine rağmen iç savaş yıllarına kadar bu kimliksizlik durumu sürdü.
Rejimin Kürt katliamları
Suriye’de rejimle Kürtlerin karşı karşıya geldiği en önemli olaylar, Amude’de sinema yangını ve Kamışlo Serhildanı’dır. Amude kentinde rejim zoru ile bir filmi seyretmeye götürülen ilkokul öğrencilerinden 284’ü gösterim sırasında çıkan yangında yaşamını yitirir. Kürtler bunu rejimin bir sabotajı olarak değerlendirdi. Ve protesto gösterileri yaptılar. Rejim bunun bir kaza olduğunu açıkladı. Ancak bu olayla ilgi herhangi bir soruşturma açmadı. 1960 yılında meydana gelen bu olay Suriye Kürtlerinin hafızasında silinmeyecek izler bıraktı.
Kamışlo Serhildanı
Kürt ve Arap takımları arasında oynanan bir maçta, seyirciler arasında olaylara müdahale eden rejim güçleri 4 kişiyi öldürdü, protesto gösterileri sırasında 20 kişi daha öldü. Kürtler yaşadığı bütün büyük kentlerde gösteriler yaptı. Bu serhildan 2004’te meydana geldi ve bütün Suriye’yi sarstı. Beşer Esad’ın açıklamaları ve verdiği sözler sonrasında olaylar sona erdi. Ancak verilen sözler yerine getirilmedi. Bu, Kürtlerin rejimle mesafesini korumasına yol açtı. Rojava’nın bir başka özelliği ise uzun bir dönem Suriye’de yaşayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Rojava Kürtleri ile kurduğu ilişkidir. Öcalan burada yaşadığı sürece Kürtlerle yakın ilişkiler kurmuş, neredeyse her aile ile ayrı ayrı ilgilenmiş ve bağlar kurmuştur.
Devrimde Kürtler
2011’de Suriye’de ayaklanma başladığında, Kürtler de bu yüzden kitleler halinde ayaklanmaya katıldılar. Ancak Suriye Ulusal Konseyi (SUK ) ile yapılan görüşmeler başarısız oldu. SUK, Kürtlerin özerklik talebini kabul etmeye yanaşmadı. Bu talebi sürekli ‘devrimden sonra’ diye erteledi. Bu yüzde Kürtler SUK’a katılmadı. Daha sonra başlayan Cenevre görüşmelerine Kürtler çağrılmadı. Kürtler 23 Ocak 2014’te yapılan Cenevre görüşmelerinden hemen önce Özerklik ilan etti. Ortadoğu’nun simge kadınları Kürtler Rojava’da başta IŞİD olmak üzere birçok radikal İslamcı gruba karşı mücadele etti, hem kendi topraklarını korudu, hem de bu grupların işgal ettiği toprakları kurtardı. Ayrıca bu topraklarda kurulan karanlık düzeni de yıktılar. Tabi bu bölge çapında değil, dünya çapında katliamları engelledi. Rojava, Ortadoğu’da gericiliğe karşı savaşın simgesi oldu. Özellikle Kürt kadınların öncü rolü, onları Ortadoğu’da laikliğin simgesi haline getirdi. Kürt kadınlarının IŞİD’e karşı savaşı bütün dünyaya ilham verdi, sempati ile izlendi. Kadınların mücadelesi Rojava devriminin tanınırlığını ve güvenini daha da artırdı. Suriye’de Kürt kadınları savaşa katılmakla kalmadı, toplumsal dönüşüme ve yeni bir toplumun inşa mücadelesine de katıldı. Bu durum onların toplumda gerekli yeri almalarının yolunu açtı. Bütün Ortadoğu’da ilk kez bu Rojava’da yaşanıyor. Bu yönü ile bölgeye ve dünyaya örnek oluyor. Rojava’nın bütün bölgesel gericilik merkezleri tarafından hedefe konulmasında önemli nedenlerden biri de budur. Kadınların mücadelesi sonucu hem toplumsal sözleşmede hem de oluşan kurumlarda kadınların hak ettiği yeri almalarını sağladı.
Savaşırken toplumsal inşa
Devrimin gerçekleştiği 19 Temmuz 2012 ile kantonların ilan edildiği 21 Ocak 2014 tarihleri arasında Rojava halklarına karşı sayısız saldırılar gerçekleşti. Savaş bir an bile halkların gündeminden çıkmadığı gibi toplumsal üretimin yüzde 80’i savunmaya harcandı. Bu savaşlardan ilki Kasım 2012 ile Temmuz 2013 arasındaki Serêkaniyê savaşıydı. YPG-YPJ güçleri 16-17 Temmuz günlerinde El Nusra’nın başını çektiği cihatçı çete gruplarını kent merkezinden çıkardı ancak çevre köylerin çetelerden temizlenmesi aynı yılın sonbaharına kadar sürdü. İkinci büyük savaş ise; dünya halklarının daha yakından bildiği Kobani savaşıydı. 15 Eylül 2014 tarihinde IŞİD’in Kobani’ye saldırısıyla başlayan savaş, 27-28 Ocak 2015’te YPG-YPJ güçlerinin zaferi ile sonuçlandı. Ardından da Kobani ile Cizire kantonları arasındaki Grê Spî’nin çetelerden temizlenmesine sıra geldi. Bunu da, Tişrin, Şeddade, Minbic, Tabka, Rakka ve Dera Zor takip etti. Bütün bu çatışmalar sürerken, siyaset, çatışmaların bitmesini beklemeden toplumsal inşaya girişti. Bu dönemde gerekli kurumlar oluşturuldu ve iki kere seçim düzenlendi.
Kantondan federasyona
Rojava’da “Kürt ulus devleti” değil, Kuzey Suriye sınırları içinde yaşayan tüm halkların eşit ve özgür birlikteliğine dayalı halk egemenliği inşa edildi. İlke, halkların eşit ve özgür bir şekilde yaşamını sağlayan tam hak eşitliği ilkesidir. Kanton, Rojava’nın özyönetim araçlarından biriydi. Devrimin ilk iki yılı için ihtiyaca denk düşen bir modeldi. Ancak devrimin ihtiyaçları değişti. Rojava devrimi olarak başlayan devrim, Kuzey Suriye devrimine dönüştü. 19 Temmuz 2012 tarihinden bu yana devrimin nüfuz ettiği alan büyüdü. Kantonlar arasındaki bölgeler ile Rakka ve Minbic’in faşist IŞİD çetelerinden temizlenmesi ile devrim “coğrafi” olarak genişledi. Bu durumda kantonlar federasyona evrildi. Cizire, Kobani ve Afrin kantonlarının Demokratik Özerk Yönetimleri Genel Koordinasyonu 2016 yılının Mart ayında bir araya geldi ve Kuzey Suriye Federasyonu’nun kuruluşunu ilan etti. Minbic ve Rakka ise kendi yönetimi olan özerk bölge olarak tanımlandı. Kuzey Suriye Federasyonu’nun idari yapılanması da “yerel özerklik” esasına dayanıyor. Kantonların Toplumsal Sözleşmesi’nde yer alan “Cinsiyet eşitliği, halklar temsiliyeti, ekolojik ve demokratik toplum” gibi temel ilkeler, Federasyon Toplumsal Sözleşmesi’nde de korundu. Bundan sonraki bölümde yeni toplumsal kurumların oluşumunu ele alacağız.
Rojava Toplumsal Sözleşmesi
Rojava Toplumsal Sözleşmesi hayli uzun bir metinden oluşuyor. Özellikle yönetimin topluma karşı görev ve sorumluluklarını tarif eden bu metni oldukça kısaltarak, ama metne bir şey eklemeden okuyuculara bir kez daha sunmayı tartışmalara ışık tutacağı için gerekli gördük.
GİRİŞ
Din, dil, ırk, inanç, mezhep ve cinsiyet ayrımının olmadığı, eşit ve ekolojik bir toplumda adalet, özgürlük ve demokrasinin tesisi için. Demokratik toplum bileşenlerinin siyasi-ahlaki yapısıyla birlikte çoğulcu, özgün ve ortak yaşam değerlerine kavuşması için. Kadın haklarına saygı ve çocuk ile kadınların haklarının kökleşmesi için. Savunma, özsavunma, inançlara özgürlük ve saygı için. Bizler demokratik özerk bölgelerin halkları; Kürtler, Araplar, Süryaniler (Asuri ve Arami), Türkmenler ve Çeçenler olarak bu sözleşmeyi kabul ediyoruz.
Demokratik Özerk Bölge Yönetimleri; ulus-devleti, askeri ve dini devlet anlayışını, aynı zamanda merkezi yönetimi ve iktidarı kabul etmez.
Demokratik Özerk Bölge Yönetimleri; bütün etnik, toplumsal, kültürel ve ulusal oluşumların kendilerini kurumları aracılığıyla ifade etmeleri için toplumsal mutabakata, demokrasiye ve çoğulculuğa açıktır. Demokratik Özerk Bölge Yönetimleri; ulusal ve uluslararası barışa, Suriye’nin sınırlarına ve insan haklarına saygılıdır.
Toplumsal Sözleşme’nin oluşması, demokratik toplumun inşasının aracı ve toplumsal adaletin güvencesi olan Demokratik Özerkliğin tesisi ve bilimsel bir toplumun inşası için; Demokratik Özerk Yönetimler’deki Kürtlerin, Arapların, Süryanilerin, Ermenilerin ve Çeçenlerin istemleri ile Suriye’nin diğer halklarının istemleri demokratik bir Suriye ve Demokratik Özerk Yönetimler’in siyasi- toplumsal bir sistem olmasında birleşti. Bu amaçlar ve böyle bir yönetim için bu sözleşme kabul edilmiştir.
BİRİNCİ BÖLÜM Temel unsurlar:
1. Madde: Bu anlaşmanın adı, Demokratik Özerk Kanton Yönetimleri’nin Toplumsal Sözleşmesi’dir. Demokratik Özerk Yönetimlerin Toplumsal Sözleşmesi’nin işlemesi ve ilerlemesi bu sözleşmenin bir parçasıdır ve ondan ayrılamaz.
2. Madde: a) İktidarların kaynağı halktır, halk iktidarın sahibidir, seçimle belirlediği kurumları ve meclisleri aracılığıyla yönetimini sağlar. Demokratik Özerk Yönetimler’in Toplumsal Sözleşmesi’nin dışında kalan yönetimlerin hiçbiri meşru değildir. b) Demokrasi temeli üzerinde kurulmuş olan meclis ve yürütme kurullarının kaynağı halktır. Bunların tek elde veya zümrede toplanması kabul edilemez.
3. Madde: a) Suriye özgür, demokratik ve bağımsız bir devlettir. Suriye, parlamenter, federal, çoğulcu ve demokratik bir sisteme sahiptir.
b) Demokratik Özerk Kanton Yönetimleri Suriye topraklarının bir parçasıdır ve Kamişlo kenti de Demokratik Özerk Cezire Kantonu’nun merkezidir.
c) Cezire Kantonu ortak kantondur ve içerisinde Kürtler, Araplar, Süryaniler, Ermeniler ve Çeçenler ile İslam, Hıristiyan ve Ezidi inançları birlikte yaşarlar. Bu da kardeşlik ve ortak yaşam temelinde gerçekleşir.
d) Bu sözleşme Demokratik Özerk Kantonların Yönetimleri için temel teşkil ediyor ve Geçici Yasama Meclisi tüm kantonların temsilciliğini yapar.
6. Madde: Demokratik Özerk Yönetimlerde her şahıs ve oluşum erk ve haklar bakımından yasalar önünde eşittir.
7. Madde: Toplumsal Sözleşme’yi kabul eden Suriye’deki bütün kentler ve bölgeler, Demokratik Özerk Yönetimler’in kantonlarına dahil olma hakkına sahiptir.
8. Madde: Demokratik Özerk Yönetimler’in tüm kantonları; her türlü bölgesel faaliyetlerini yürütme, özgür iradeleriyle yönetim ve meclislerini kurma ve Toplumsal Sözleşme’ye aykırı olmayan her türlü hakkı kullanma hakkına sahiptir.
9. Madde: Cezire Kantonu’nun resmi dilleri Kürtçe, Arapça ve Süryanice’dir. Aynı zamanda diğer tüm oluşumların anadillerini kullanma ve anadillerinde eğitim görme hakkı vardır.
10. Madde: Demokratik Özerk Kanton Yönetimleri hiçbir devletin içişlerine karışmaz, komşuluk haklarını savunur ve sorunları da barış yoluyla çözmeyi esas alır.
11. Madde: Demokratik Özerk Kantonlar bayrak, amblem ve marşlarını belirleme hakkına sahiptir. Bunlar ilgili yasalarla düzenlenir.
İç savaş öncesi demografik yapı
Rojava Suriye geneli
Kürt 2.500 000 3.150 000
Arap 300. 000 13.650.000
Ermeni 100.000 840.000
Türkmen 15.000 630.000
Dürzi ……….. 630.000
Çeçen 30.000 210.000
Süryani/Asuri/ Keldani 200.000 2.100. 000
Yarın: Rojava’da yeni toplumsal yapı