Dem bi demê digere, xer bi ramê, can bi qeretê rez digire. Heq nişana dil û raman e, eslê insan ser şîre. Dem bi şîr helala çerx digerîne. Masum û mazluman ser gerata şîr ceng û civatê digirîn.
Hakikat tüm demlerin birlik içerisinde sema ettiğine inanma gerçeği olarak inancımızla bize rehberdir. Reya Heq / Raa Heqi / Hakk Yol Alevilik (*) teolojik olarak varlığın birliği ilişkisi ile kâinatı teklik ilişkisinden çok birlik ilişkisi içerisinde algılamıştır. Bu inanma biçimi varlıktan günümüze kendi hattında bir kutup olarak insanlığa cümle varlık ile birlik içerisinde yaşam düsturlarında rehber olmuştur. Şu şekilde düşünmek algımıza alan açacaktır: Elmanın görüntüsü 60 yıl ömür yaşayan bir insan için çok değişmez bir formdadır. Siz elmayı keskin bir aletle parçalara ayırarak da tüketseniz. Bu durum elma ile o an kurduğunuz tüketme ilişkisidir. Ama elmanın bütün formuna dair duygu ve fikriniz tüm zamanlarda yaklaşık olarak bir bütünlük ilişkisi içerisindedir. Lakin, tüm varlık hali elmaya dönüp baktığında aynı ışık yansımasını bütünlüklü ilişkisini görür. Bu durum bir insan için aynı olduğu gibi, bir şempanze için de aynıdır. Elmanın içindeki kurtçuk için de aynıdır. İçinde yeniden elmayı doğuracak çekirdeği de elmanın meyveye dönmüş halini barındırdığı gibi tüm kâinatı içinde barındırır.
Reya Heq / Raa Heqi / Hakk Yol Alevilik Teolojik Formumuz İkrar ve Rıza İlişkisi:
İkrar: Varlığın bir arada bulunabilmesi, doğumu için, çark-ı pervaz olabilmesi için birbirine rızalı niyaz olması olarak anlayabiliriz.
Rızalık: İkrar ilişkisi için varlığın birbirini ikna ilişkisidir. Bu ikna zaman ve mekanla da ilişkilidir. Rıza tabi olmak değil, birlikte olmak olarak anlaşılmalıdır. Tabi olmak kusursuz doğum ilişkisi için ikrarlaşmadır.
Reya Heq, Raa Heqi, Hakk Yol Aleviliğin teolojik algısını canların görgüsünde açmak isteriz. Hakk Yol Alevilik varlığın ilk halini ve hep halini Xu, Hu hali olarak mana dünyasına nakşeder. Bu hal karanlık, rahim, Hakk halidir. Xu, Hu hali karanlık olsa da içerisinde ışığı barındırır. İkrarlı birlik halidir. Hakk görünmek ister çar gevher ile bir libasa bürünür. Çark ile karanlık halden ışık olarak açığa çıkar ve görünür olur. Cümlesi Yoldur. Hakk hali de göründüğü yolda taliptir. Çar gevher ile bir libasa bürünen hal Xuda, Xweda, Hüda halidir. Varlık, varlık hali ile kendinden görünür olmuş, kendinden doğmuştur. Doğum zamanın, mekânın ikrarlı ve rızalı halidir. Cümlesi birbirine taliptir. Xızır, Hızır ise zamanın ve mekânın ışığı, birlik hali ve saf ruh, saf ışık olarak Xuda halinin çark-ı pervaz etme gayreti olan beşinci kuvveti olarak algılanır. İnancımız Xızır gerçeği ile zamanı ve mekânı birlik içerisinde görür. Bu vesile ile zaman ve mekanla ikrarlı tüm hakikat arayıcılarını yolda birlik içerisinde algılar. Devriye algısı ile de hepsinin zamanda gerçekleşme hallerini hakikat arayışı olarak görür. Fakat; bu durumu reddiye, karşıtlık halinden çok varlığın görünme halinin kaçınılmaz gerçeği olarak algılar. “Re yeke, rez hezare”, “Yol Bir, Sürek bin bir” kavramsal formu bu anlam dünyası üzerine kuruludur. Bu yönüyle tüm kadın ve erkek peygamberlik süreçlerini ve oluşlarını yolun birliği içerisinde sürek olarak algılar. Lakin Xızıri mana ile buluşmamış doğumun mümkün olamayacağına inanır. Her peygamberin ya da hakikat arayıcısının zamanın ve mekânın ikrarlı manası olan Xızıri gerçekle buluşması gerektiğini bilir. Yol hepsini kapsar. Lakin doğum evresinde temel gerçeğin sebebi olarak görünme halinin zamanın ihtiyacının sonucu olduğunu bilir. Zamanla olan ikrarlık ilişkisinden dolayı reddiyeci değil, algılayıcıdır. Toplumsal ikrarlaşma ve ritüelleri çark-ı pervaz olma dairesel formasyondadır. Bu form kâinatın dairesel – döngüsel formu ile uyumludur. Bu hal içerisinde iktidarlaşmayı eriten özellikler taşır. Varlık görünmek ister, bu görünmek hali içinde arzuya ve nefse ihtiyaç vardır. Bu hal güneş ya da çekirdek hali olarak algılanabilir. Varlık doğumdan doğuma çark olur. Nefsin etrafı rahim ile çevrelenmez ise iktidar oluşur. Bu nedenle inancın mensupları ibadetleri için özel mekân algısından çok doğal oluşum içerisinde görülmüş ziyaret ve nişange mekanlarını da rızalı mekanlar olarak görür. Zaman parçalanmayacağı gibi, mekân da sınırlarla bölünerek zamandan kopuk algılanamaz. Varlık hali nesne ve özne çelişkisi ile algılanmaz. Varlık külli hali ile canlıdır.
Toplumsal modelimiz – Rıza Toplumsallığı:
Dairesel Örgütlenme (Çark-ı Pervaz İkrarlaşma):
Tarihin ilk ve hakikate en yakın örgütlenme modelidir. Doğal inanç toplumları tarafından halen yaşatılmaya çalışılmaktadır. Bu modelde her şey kom içindir. Her şey görünmek ve görülmek üzerinedir. İktidardan çok rızalı paylaşım temel yaklaşımdır. İçerisinde iktidar paylaşımı daireseldir, bu nedenle merkezi bir sistem uygulanamaz. Şöyle ki herkes birbirinden sorumlu olduğu için yani görenin – göreni olduğu için doğal ahlak yasası içerisinde kalır. Suç bireyin değil, fark edilmeyen bireyin eylemidir. Suç olandan tüm kom sorumludur. Çünkü evrende zamanın suç diye bir sorunu yoktur. Suç bir fark edilme eylemi olarak algılanır. Çarkı Pervaz (Döngüsel Olan) işleyiş bunu kendi yörüngesinde çözmeye çalışır. Çözülmeyen başka koma aktarılır. Devlet olgusu ya da kutsal iktidar sınıfı yoktur. Çünkü her bir birey ya da her bir zerre evrenin mikro hali olarak görülür. Bünye bu zerrelerin bütünleşmiş yapısı olduğu için ayrı hareket edemez. Birey tek başına evreni temsil edeceği gibi burada kom için yaratıcı eylemi barındırır içerisinde, birey de evrenin içerisindedir. Kom bu esnek yapısı ile birlikte yaratıcı eylemi gerçekleştirir. Yani iktidar herkes olduğu için, tek başına olamaz ve muktedir doğurmaz. Sadece zor zamanlarda öncü açığa çıkarır. Öncü de komun değerlerini taşıyandır. Doğanın çözüm bulma gücüdür. İnanç dokusu evrenin tümüyle birlik içerisinde varlık olduğu algısıdır. Yokluk varlığı inkar olacağı için kabul görmez. Tanrısallık bütünlüklü tüm zerrelerde yaşayan varlık halidir. Vardan doğum temel esastır. Her şey rahimdir. Rahman rahimde zuhur edendir.
İnancımızın rehberliğinde toplumsal modelimiz Rıza Toplumu esaslı olan ve ikrarlaşma örgütlenme modeli doğal dairesel formlu toplum modelidir. Kadın, erkek, yaşlı, genç, çocuk çarkı pervaz ilişkisi içerisinde görünmek düsturu ile fark edilir. Doğal tanımlı ahlaki politik eşitlik ilkesi komda varlığını tanımlar. Toplum (Kom) en doğal hali ile dairesel örgütlenir (ikrarlaşır). Hiyerarşi rıza tanımlı İnsan-ı Kamil ilişkisi düsturu ile form kazanır. Doğal savunma özelliklerini korur. Her can birbirine bağlıdır. Üstlük – altlık ilişkisinden çok, her can birbirine niyazdır. Görünmek ve görmek temel kemalet düsturudur. Eş ve eşlilik ilişkisi rahim kapısı olan kadın için ve masum-u paklar için mertebe belirlenecek ise merkezinde güneş görünümlü mürşidi makamlardır. Ocak, Aşiret, Hane şeklinde birleşik bir form ile örgütlenir. Merkezi teklik ilişkisinden esnek birleşiklik ilişkisine göre örgütlenir.
Yasa Yaklaşımımız Rıza Yasası:
Yasa kainatın ilk halinden çark edip devam edecek olan Şir yasası üzerine kurulmuş 10 temel yasa ile tanımlıdır. Bu yasa Ana kadının Qilanların (Qile – Kibele – Ana Kadın) yasa modelidir. Doğmak ve yaşamak kainatın temel yasasıdır. Öldürmeyeceksin, Çalmayacaksın, Paylaşacaksın, Hanenle rızalı olacaksın, Cümle varlık ile ikrarlı olacaksın, Masumu paklar tüm komundur koruyacaksın, Zulüm etmeyeceksin, Haksızlık karşısında gayretle karşı duracaksın, Rızık cümle varlığın gayretidir ve cümle varlığın gıdasıdır pay edeceksin, Sırrı hakikat dili (Ana Kadının dili) olan barış dilini konuşacaksın, Eline, beline, diline sahip olacaksın. Çoğunluk ilişkisindeki teklik yaklaşımının tersine, varlığın birliği ilişkisi ile yasa yaklaşımını tanımlar. Varlık görünme ilişkisi ile var olmuştur. Bu varlık hali azlık çokluk üzerinden tanımlanamaz. Çoğunluk yaklaşımı eksik olduğu gibi, azınlık yaklaşımı da tekliğin egemenliğini meşrulaştırır. Suç görmeyenlerin ilgisizliğinden doğan bireysel ve toplumsal fark edilme eylemidir. Cem ve civat ile görülmeyen ve görmeyenlerin hepsinin ortak eylemidir. Yol görmek üzerine olan gerçek ile mana bulur. Hukuk iktidarların tanımlı dilidir. Gören toplumlarda ise hakikat yasa üzerinedir. Bu yasanın temel ilkesi ise görmektir. Lakin kainatta ve Hakk yasasında iyi ve kötü yoktur. İyi ve kötü insan canlısının tanımıdır. Sorunudur.
Devlet Yaklaşımımız – Adalet:
Devletler Adalet ile küçülmeli ve son kertede Rıza toplumsallığına evrilerek parçalara ayrılmalıdır. Devlet ancak kültürle küçülebilir. Kültür doğal savunmadır. Doğal savunma ilk varlıktan bugüne Çark-ı Pervaz (Döngüsel) komlaşan toplumsallıktır. Kültürün dili barış dilidir. Hukuk suç üretme sisteminin bir sonucu olarak çözülen toplumsallığın yalnızlaşma tanımlanması olarak karşımızda durmaktadır. Adalet saraylara sığmayacağı gibi, hukuk da bu saraylarda sadece geçim kapısına dönüşür. Yol meseleye edep – erkan ve kendini bilmek düsturu ile toplumsallığı koruyarak ahlaki, politik, doğa ile ikrarlı canı şiraze bilir. Her varlık bir kainat olduğu gibi, toplumsal kainatın ikrarlı özenmesidir. Devlet onunla mana bulmak istiyor ise kültürle kolluğu bitirmeli, adalet ile yücelmelidir.
Ekonomi Yaklaşımımız – Rıza ekonomisi: Ekonomi (Rızık) cümle varlığın gayreti olarak açığa çıkan doğma ve doyma ilişkisinin sonucu olarak nüfus hareketidir. Hakk Yol nüfusu sadece insan canlısı olarak görmez. Nüfus hayvan ve tüm canlılığın manasıdır. Bu hareket işe dönüştüğü için varlık yaratır. Varlık tüm varın yeniden görünme gayretidir. Madde ruhlu haldir. Bu nedenle işin değeri paylaşım ve kullanım değeridir. Madde değişim değeri üzerinden paylanamaz. İşin değeri üzerinden paylaşıma kattığı güçtür. Bu yönüyle materyalist, kapitalist modelden farklı yaklaşımları vardır. Ekonomik olarak zenginlik kültüreldir. Kültür var olanı, doğal olanı anlama tekrarıdır. Doğal olanla rızalı yaşama gücüdür. Sudaki balıkla, topraktaki karıncayla rızalı olma ilişkisidir. Kültür eşittir paylaşımcı, doğal yeterlilik esaslı ekonomidir. Ekonomi verme gücünüzle itibarlıdır. Zenginlik rızkı pay etme gücüdür. Bu da doğal kültürlenmedir. Doğal kültürlenme bir ağacın elmasını verirkenki cömertliğini tekrar tekrar anlama gücüdür. Bireysel zenginlik paylaşımı anlama gücüdür. Çoğalmak başkasının yerini almaktır. Bu nedenle çoğalma alan ilişkisi ile mümkündür. Doğmanız için size alemde yer açılması ile mümkündür. Anlamlı çoğalma doğal rızalık yasasını aşmamalıdır. Varlık birbirine ihtiyaç duyar ve birbiri ile yaşar, çoğalma bu yasayı ezer ise kıtlık doğurur. Mal biriktirme ihtiyacı gelecek korkusudur. Herkesin geleceği bu evrende ise temel kültürlenme birbirini anlama gücüdür. Anlama gücü gelecek kaygısını ortadan kaldırır. İktidar korkulardan beslenir. Birlik hali iktidar barındırmaz, zaman gayret halidir. Gayret eksik olmadıkça yaşam devam eder. Yaşam bizim dahil olduğumuz anlardan bir andır. Bu anlar sonsuzdur ve an kıymetlidir. Anlara hüküm getirilemez anlar yaşanır. Anlara dahil olunur. Çünkü zaman kendi işine bakmaktadır. Zamana hüküm geçirilemez. Zaman görünmek ile anlamlı olur.
Ekonomi (Rızık) cümle varlığın gayreti olarak açığa çıkan doğma ve doyma ilişkisinin sonucu olarak nüfus hareketidir. Rızık cümle varlığın gayreti ise hak olan cümle varlıkla pay edilmesi üzerinedir. Ekonomik büyüme kavramı insan canlısının gıda zincirinin tepesinde olduğunun nefsani kanıtı olarak kullanılmaktadır. Ekonomik büyüme kavramı kültürel değil, zulmanedir. Sonsuza kadar büyüme beklentisi kandırmaca olduğu gibi, mümkün de değildir. Rıza ekonomisi zenginliği kültürel paylaşma olarak algılar, zenginlik paylaşma gayretidir. Ekonomik büyüme kavramının kullanılması iktidar beslemekten başkaca bir kandırmaca değildir. Bunu yerine Rıza Ekonomisi, Paylaşımcı Ekonomi, Demokratik Ekonomi, Ekonomik Yeterlilik, Ekonomik Sürdürelebilirlik kavramlarını anlamlı buluyoruz.
Mekân ( Doğa – Coğrafya) Yaklaşımımız: Her varlık birbiri ile yaşar. Her varlık birbirini besler. Mekân bu halin rızalaşma hali olarak insan canlısı manayı bildiği için sorumlu ve rızalı olması gereken gerçektir. İnancımız bu nedenle yaşadığı her mekânda doğal korunma ve rıza mekanları olarak Jiyarlar, Xızır mekanlarına itikat etmiştir. Bu şekilde doğayla ikrarlaşma halini gerçekleştirerek sorumluluğunu inancı ile bütünleştirmiştir. Toprakta olan toprağın, hava da olan havanın, suda olan suyun, ateşte olan ateşin onunla ikrarlı olan canın gıdası ise cümlesinin rızası. Bu vesile ile halen Reya Heq coğrafyalarında talan yavaş ilerlemektedir. Çünkü doğa araç değil, inançla mühürlenmiş yaşamdır. Mekân doğum için rahim olduğu için, doğumla her zerresi mühürlüdür. Rıza mekanları bizler için zamanın ve mekânın ikrarlaştığı rızık mekanlarıdır. Rant ise rızkın bereketlenmesidir. Yol gıdası ve lütfudur. Mekân cümle varlığın hanesi ise her bastığınız yerde bir yuva ve doğum anı mümkündür. Haneniz de bu nedenle sadece sizin değildir. Haneniz üzerinde durduğu toprağın üstünde iken altında milyon doğum gerçekleşmektedir. Duvarlarında milyon doğum gerçekleşmektedir. Çamaşır makinamızda, buzdolabımızda, cep telefonumuzda, ayakkabılarımızda, elbiselerimizde ve vücudumuzu saran derimizde her saniye milyon doğum gerçekleşmekte. Bugün kendimizi her şeyin üstünde gören biz, insan canlısı bu doğum haline gözlerimizi kapattığımız için derin kaosumuzu yaşamıyor muyuz?
İnanç Öğretisine Yaklaşımımız – Birlik İlişkisi: İnanç doğal ikrarlaşma hali olarak yaşamın her alanında kendini yaşatır. Doğanın insan canlısına karşı doğal ahlaki savunma yöntemi olarak geçerliliğini korumalıdır. İktidar (Nefis) inancı iktidarını güçlendirmek ya da meşrulaştırmak için her zaman kullanmak isteyecektir. Reya Heq/ Raa Heqi / Hakk Yol bu gerçeğin farkında olarak dinsel iktidarlaşmaya karşı doğal savunma olan hakikat arayışını sürekli canlı tutarak, Hakk Yasasını korumaya çalışır. İnanç tüm yaşamdır. Temelde tüm inançları birlik içerisinde algılayarak sürek manası biçer. Meselesi ise iktidarlaşma durumunda inançların ortak savunma alanı olan hakikatin aslına döneceği gerçeğini canlı tutmaktır. Hakk Yol teolojisinin rehberliğinde ibadet ve ritüelleri kendine haslığı olması ile birlikte tüm süreklerdeki hakikat çizgisine de rehberlik etmeyi doğal sorumluluk olarak manaya kavuşturmuştur.
Reya Heq / Hakk Yol Alevilik Bilgi Kuramı
Madde Yaklaşımı:
Hakk Yol Alevi düşün dünyasında Madde devinimi eksilmeyen ruhlu haldir. Madde her yönüyle ilişkili canlıdır. Cansız hal yoktur. Varlık hali olarak algılanır. Yani nesne ve sıfat tanımlaması yoktur. Taş nesne değildir. Zamanın tüm hakikatini içinde barındıran varlık halidir. Yokluk ya da hiçlik durumu anlamlı değildir. Her şey varın varıdır. Bu nedenle madde değişim değeri olan meta olarak tanımlanamaz. Paylaşım değeri olan varlık hali olarak tanımlanabilir.
Matematiksel Kavramsallık:
Hakk Yol Alevilikte her hal ve her şey rahimdir. Rahim hali Sıfır (Rami-Dai- 0) olarak algılanabilir. Hiçbir şey rahim olmadan meydana gelmez. Her şey rahmin ışığı barındıran karanlığında ancak mayalanabilir. Oradan çıktıktan sonra başka manalar bulsa da ya da buldurulsa da o halin rahim hali olduğunu değiştirmez. Her şey döner ve dönen her şey doğmak için rahme ihtiyaç duyar. Doğmak bir ya da birey olmak değil, bir topluma (Koma) yeniden doğmak için rahme doğma halidir. Doğa ve Kâinat birbirinden farklı değildir. Her şey birbiri ile beslenir. Her şey birbirine muhtaçtır. Hiçbir hareket kaybolmaz evrende. Varlık Kâinatın da kendisidir. Kâinat da deryadır. Varlık ise damla. Damla deryanın tüm halini kendinde barındırır. Bu nedenle Bağımsız Devlet, Bağımsız Ekonomi, Bağımsız Birey kavramları egemenin manipülatif sömürü kavramlarıdır. Saçmalığı ise başarısızlığı ile ispat olarak ortada durmaktadır. Oysa ki kainattaki her şey birbiri ile bağlı ve birbiri ile ilişkili, birbirine muhtaçtır.
Bu ilişkinin manası ise Hızır (Xızır) üzerine kuruludur. Bu saf bilgi hakikatin, Yol’un bilgisidir. Yani sizin bir parmak şıklatmanız Kâinatta hissedilir. Bu nedenle her eyleminiz bu duyarlılık ile şekillenmelidir. Ömür ise görme halidir. Doğmak isteme halidir. Doğmak istemeyen doğrulamaz. Doğmak zerre halinden başlayan bir mücadele ve isteme halidir. Sosyal yapısı bu ilişki üzerine kuruludur. Ziyaret kültürü doğal kutsama ekolojik korunma modelidir. Yani bir ağaç, bir taş hepsi kendi içerisinde Hakk’ın halini barındırır. Bu nedenle kutsallığı yaşamın ve doğanın kendini koruma gücüdür.
Örneğin bugün dünyada bilgi kuramı ve rakamsal değerleri 0 ve 1 üzerindedir. Düşünsel olarak da böyle aydınlık ve karanlık zıtlık olarak algılanır. Hakk Yol Alevi bilgi kuramında her şey Sıfırdır (Rami – Dai – ‘0’). Kâinat büyüyüp küçülmez sadece nefes alır insan bedeni gibi. Her şey Rahimdir (Rami-Dai-‘0’). Sıfırdır (Rami-Dai ‘0’) zıtlık yoktur. Her hal birbirinin yansımasıdır. Çoğalma olmaz Kâinatta sadece birbirinin yerine doğar. Buradan iktidar çıkmamasının temel sebebi bu bilgi kuramıdır.
Klasik fizik ile güç tanımlaması yapmadığı için her maddenin görünen gücünün dışında kainatla bağlantılı daha derinlikli gücü de mevcuttur. Bu nedenle felsefik düşün dünyası Kuantum formludur.
Ölüm ve Yaşam:
Cümle varlık sürekli doğum halidir. Zaman doğum arzusunun görünür hali olarak algılanmalıdır. Ölüm doğumdan ayrı düşünülemez, ölüm yerini başkasına teslim etme ve tekrar doğum çarkına girme hali olarak görülmelidir. Hiçbir varlık ölmek için doğmaz. Doğmak ve doyma temel hak olan yasadır. Ölüm sonrası Cennet – Cehennem’den çok ölüm hali bir bitiş olmadığı için süreklilik halidir. Varlık türlü donda çark etmeye devam eder.
Evrime Yaklaşım:
Evrim sadece insan merkezli düşünülemez. Ya da insana göre tek başına tanımlanamaz. Bu durum kainatı sadece dünyadan görmek olur. Halkları insanın düşünme evresi çıta yapılarak gıda zincirin tepesine yerleşmesi olarak okunamaz. Her varlık düşünme yetisi ve gücüne sahiptir. İnsan düşünme gücünü, besin zincirinde avantaja dönüştürmüş varlıktır. Sadece insanın düşünme gücünü hüküm gücü olarak algılamak, soykırım sürecini haklı gören bir noktaya evriltmiştir. Zamanı kısa erimli düşünme halini beslemiştir. İnsana göre ya da insana dair.
Doğaya Yaklaşım:
Doğa cümle varlığı yaşam mekânı olarak. Doğum hakkından dolayı, kendi doğum ve huy sınırlarında yaşamalıdır. İnsan doğanın bir parçası olduğu için her varlık ile ikrarlı olmalıdır. Hiçbir varlıktan üstün değildir. Doğa rıza ile tabi olunması gereken hakikattir. Her şey birbiri ile beslenir. İnsan bu beslenme zincirinde fark eden varlık olarak insan küllisini korumakla da mükelleftir. Ama hüküm süremez.
Hakikati tüm donlarda gören gözlere aşk ile. Hakk Aynamız, Xızır yardımcımızdır.