İktidarın gölgesi altında her yıl devasa ölçekte büyümeye devam Kalyon Holding, Riha’nın Wêranşar kırsalında 12 bin dekar merayı işgal ederek GES kurmak istiyor. Meralarını korumak isteyen köylülere ise güvenlik güçleri saldırıyor
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Riha’nın (Urfa) Wêranşar (Viranşehir) ilçesine bağlı Qadî (Kadıköy) Mahallesi’ndeki 12 bin dekar üzerine kurulmak istenen güneş enerjisi ‘tarlasına’ karşı köylülerin itirazı sürüyor. Projeye karşı çıkan köylülere 29 Mart tarihinde müdahale yapılmış ve 9 köylü darp edilerek gözaltına alınmış ve ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldılar. Köylülerin avukatı Ali Osman Ulutaş, GES 12 bin dekar mera ve tarım arazisini işgal edilmesiyle birlikte köyün yok olacağını söyleyerek hukuki süreci takip ettiklerini belirtti. Urfa Barosu Başkanı Abdullah Öncel de santral için verilen ÇED olumlu raporunun iptaline ilişkin dava açacaklarını duyurdu.
Neden bu şirket korunuyor?
İnsan Hakları Derneği (İHD) Urfa Şubesi, sanal medya hesabından yaptıkları açıklama ile köylülerin işkence ile darp edilerek gözaltına alındığını ve suça bulaşan kamu personeli hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını duyurdu. Qadî köylüler sanal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarda, “Zorla köyümüzün merasını zorla elimizden alıyorlar. Güvenlik güçleri neden bu şirketi korumak için pozisyon almış. Hakkımızı aradığımızda neden güvenlik güçleri karşımıza çıkmakta. Ses çıkardığımızda neden güvenlik güçleri şiddete meyilli” diye belirtiler.
Hep birlikte tek olmaya çağrı
Köylüler yaptıkları paylaşımın devamında, “Tüm suç bizde birlik olamıyoruz. Kadıköy ve bütün mezraları etkilenen tüm köylüler gelin birlikte mücadele edelim. Hep birlikte tek olmaya çağırıyoruz. Emeğimizi alın terimizi bizim elimizden almasına izin vermeyelim. Olayın başlangıcından sonuna kadar elinden geleni yapan ve yapmaya devam eden, hukuk mücadelesinde var gücüyle mücadele veren Urfa Baro Başkanı ve avukatları ile IHD Avukatlarına sonsuz teşekkür ediyoruz” diye seslendiler.
162 bin 500 panel
Beşli çete olarak anılan şirketlerden biri olan Kalyon Holding’e bağlı Kalyon Enerji iktidarın oluşturduğu kapasite tahsisleri bağlamında Wêranşar’a bağlı Qadî kırsalını GES tarlaları ile işgal etmek istiyor. Şirket 50’şer MW gücünde Viranşehir-5 GES, Viranşehir-7 GES ve Viranşehir-8 GES kurmayı planlıyor. Şirket ayrıca Wêranşar ilçesi, Kadıköy kırsalında 3 GES için 90’ar hektarlık çayır-mera vasıflı alanların üzerine 162 bin 500 adet panel yerleştirmek istiyor.
Yenilenebilir soygun
Yenilenebilir enerji iddiası sermaye kesimlerini yenileyerek güçlendirirken, halkın ise bu süreçten herhangi bir fayda görmediği, küresel ısınmaya yönelik bir katkısının da olamayacağı hem dünyanın hem de Türkiye’nin kapitalist üretim süreçlerine ve enerji politikalarına bakınca anlaşılabilmesi mümkün. Konya Karapınar’da Enerji üretimi amaçlı olarak kurulan İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde ‘Yenilenebilir Güneş Enerjisi’ (GES) ‘tarlaları’ oluşmaya başladı. İktidarın bu yatırımlara desteği havuz şirketlerle sınırlıyken, havuz şirketlere verilen destek ise sınırsız düzeyde. Kalyon AŞ’nin Ankara’da Çin’in en büyük devlet şirketlerinden biri olan CTEC ile birlikte kurduğu entegre güneş paneli fabrikasının açılış töreni Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın katılımıyla 2020 yılında gerçekleşti.
Devlet desteği 2019’da açıklandı
Konya Karapınar’da bin megavat kapasiteli güneş enerjisi santrali ve 500 megavat kapasiteli entegre panel üretim fabrikası için 2019’da Resmi Gazete’de yayınlanıp yürürlüğe giren kararla birlikte büyük bir destek verilen Kalyon AŞ’nin adeta elini cebine sokmadan devletin garantörlüğünde bankalardan aldığı kredilerle yatırımlarını gerçekleştiriyor. Resmi Gazete’nin 5 Eylül 2019 tarihli sayısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla bazı şirketlere proje bazlı devlet yardımı verilmesine karar verilmiş ve bu kararda Kalyon AŞ’ye verilecek destek de yer almıştı.
Milyarlarca lira destek
Proje Bazlı Teşvik Sistemi’ne dâhil olacak 5 yatırım arasında Kalyon Enerji’nin iştiraki Kalyon Güneş Teknolojileri Üretim A.Ş. tarafından kurulacak güneş paneli üretim tesisi de bulunuyordu. Fabrika tam kapasiteye ulaştığında, toplam sabit yatırım tutarı 1 milyar 991 milyon TL ile yılda 500 MWp kapasiteli fotovoltaik güneş paneli üretim tesisi kuruldu. Projeye verilen desteklerde; gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, KDV iadesi, yatırıma yüzde 100 vergi indirimi, 10 yıl boyunca sigorta primi işveren ve gelir vergisi stopaj desteği yer aldı.
Verilen destekler
Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği: Azami tutar sınırı olmaksızın 10 yıl, Gelir Vergisi Stopajı Desteği: 10 yıl Nitelikli Personel Desteği: 57 milyon lira Faiz veya Kâr Payı ya da Hibe Desteği: 10 yıl 300 milyon lira. Fabrikaya verilecek Enerji Desteği: İşletmeye geçiş tarihinden itibaren 10 yıl boyunca 240 milyon liraya kadar enerji tüketim harcamalarının yüzde 50’si. Yatırım Yeri Tahsisi, Kamu Alım Garantisi, Altyapı Desteği gibi ayrıntılar Resmi Gazete’ de yayınlanarak yürürlüğe girmişti.
Kalyon elini cebine atmadı
Kalyon AŞ’ye 400 milyon liraya mal olduğu açıklanan fabrikanın tüm maliyetinin teşviklerle karşılandığı hatta üstüne para bile kaldığı söylenebilir. Kalyon AŞ, elini cebine atmadan bankalardan çektiği devlet garantili ve destekli kredileri, alacağı teşvikler ve desteklerle rahatça kapatabileceği anlaşılabiliyor. Üstüne üstlük Karapınar’da 1000 MW’lık güneş enerji tarlasına bir ücret ödemeden elde ettiği ve burada üreteceği elektriği de alım garantisi verilerek kilowat başı 6,99 dolar/cent’e satacak olması çok yönlü bir kazanç olarak karşımıza çıkıyor. Benzer durum Wêranşar’ın Qadî kırsalında 12 milyon metrekarelik işgalde de yaşanıyor.
Dünyada ilk 10 içinde
AKP iktidarına yakınlığı ile bilinen Limak-Kolin-Cengiz-Mapa İnşaat’la birlikte ilk 5’te yer alan Kalyon İnşaat A.Ş birçok rakibi küçülürken, hatta birçoğu batarken her geçen gün büyümesi dikkatlerden kaçmıyor. Kalyon AŞ’nin son yıllarda aldığı işlerin toplam büyüklüğü 100 milyarları çoktan aşmış durumda. Dünya Bankası’nın tüm dünya üzerindeki verilerine göre; altyapı yatırımlarında en fazla ihale alan ilk 10 şirket arasında Kalyon Grubu da bulunuyor. İşte bu şirket devlet desteğiyle inşa ettiği panel fabrikasının ürünleri Karapınar’da ve Wêranşar’da kullanılacak olması dikkat çekici.
Enerji arz fazlasına rağmen
Bugün Türkiye’de enerji üretim kapasitesi 100 bin MW gücü aşarken bu gücün ancak yüzde 25-30’u kullanılabiliyor. AKP iktidarı sermayeyi ‘tatmin’ için kömürlü, doğalgazlı termik santraller ile bazı HES’lere 4 yılı aşkın süredir her ay 250 milyon lira civarında kapasite bedeli adı altında, şirketlerin üretmedikleri enerji için ödeme yapıyor. Diğer yandan ‘temiz enerji’ iddiasının arkasına sığınılarak sermaye kesimlerine ‘Yenilenebilir Enerji Destekleme Mekanizması’ (YEKDEM) kapsamında YEK belgeli üretim tesisleri için belirlenen döviz kuru üzerinden alım garantisi desteği ise 31 Aralık 2030’a kadar uygulanacak olması soygunun boyutunu gösteriyor.