Dersim’de gerçekleştirilen 3. Pirler ve Analar Çalıştayı’nın sonucu açıklandı
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Genel Merkezi, “Ocağa İkrar Yola Talip Birliğe Davet” şiarıyla Dersim’de 18-19 Şubat tarihlerinde gerçekleştirdiği “3’üncü Dersim Pirler Analar Çalıştayı” sonuç bildirgesi açıklandı
“Dersim ve Türkiye’nin her yanında bulunan Alevi ve Bektaşi ocaklarına çağrıda bulunuldu. Katılım sağlayan pirler ve analar ile 18 Şubat 2022 saat: 12:00’de Çerağlar uyandırıldı. Dara duruldu. Meydan açıldı” diye başlayan bildirgede “Ocağa İkrar, Yola Talip, Birliğe Davet şiarı ile açılan meydanda katılımcı Pirler ve Analar birbirleriyle rızalaşarak kutsal Xızır günlerinde Çalıştay’ın Dersim topraklarında (Hardê Dêwreş) düzenlenmesinin önemli ve anlamlı olduğunu belirttiler” ifadeleri kullanıldı.
“Demokratik Alevi Dernekleri ve Nazımiye Düzgün Baba Cemevi olarak hakikat tek başına birey üzerinden gerçekleşemez; toplum ve doğa ile ikrarlaşarak bireyin hakikat olarak anlam bulması toplumsallıkla gerçekleşir diyerek Xızır günlerinde bir sorumluluk aldık” denilen açıklamada yer verilen başlıkların bazıları şu şekilde:
Ocak örgütlenme modelimizdir
o Pirlerimiz ve Analar Doğal Toplumsal İkrarlaşma modelimiz olan Ocak işleyişimiz binlerce yıldır özerk örgütlenme modelimizdir. Devamlılığı toplumsal, inançsal dokumuzun korunmasında varlık nedenimizdir.
o Demokrasi mücadelesinde Aleviler en üst düzeyde yer almalı, sözünü söylemeli, Alevilik kimsenin ikbal devşirme alanı olmamalıdır.
o Reya Heq / Hakk Yol Alevilik Xızır’ı mana ile tüm sürekleri birlik içerisinde görür. Kadimden bugüne gelen hakikat ve özgürlük arayışları, Ana kadın toplumsallığı süreçleri ve peygamberliksel çıkışları da Hakk olarak kabul eder. Yolumuz bu hakikati “Yol Bir Sürek Bin Birdir” kelamı ile manaya kavuşturmuştur. Yol birlik yoludur. Günümüzde bizleri kaygıya düşüren, Yolumuzun kemaline uygun olmayan dıştalayıcı ve karşıt dil geliştiren “İslam’ın içinde veya dışında” yorumları toplumsallığa katkı sunmadığı gibi çözüm kapısı da bırakmamaktadır. Hakk Yol Alevilik, cümle sürekleri içerisine alır.
o Asimilasyona karşı her sürek kendi anadilinde erkanlarını yürütmelidir.
o Pir yolun sürmesinde, Ana ocağın devamından sorumludur. İkrar bu mana ile nişandır. Pir ve Ana birey değil, doğal toplumsal bir kurumsallaşmadır.
o “Öl ikrar verme, öl ikrarından dönme” ikrarlı olmak bedensel ve ruhsal birlik ilişkisidir. Eline, beline, diline sahip çıkmak Yol’un toplumsal şifa damarıdır. Tüm Yol evlatlarına çağrımızdır: Her Pir kendi talibi ile buluşup ikrarlaşarak meydan açmalı. Yoldan kopan, uzaklaşan, darda zorda kalan her cana ulaşmalı delil olmalıdır.
o Toplumsal rızalık ilişkimiz ikrar üzerinedir, bu rıza Hakk yasası ile mana bulmuştur. Her can birbirine Xızır olarak ibadet ve inanç makamlarını inşa etmelidir. Helalini bilmediği lokmaya nazar etmemeli.
o Hakk yasası gereği, iktidarların toplumların zindanı olduğu bir demde, Yolun şifa, sevgi, ve barış dili ile toplumlara çerağ olacağına inanıyoruz. Ekonomi cümle varlığın gayreti iken sömürü yöntemi haline getirilmesi inancımız gereği zulümdür. Rıza ekonomisi çözüm üretecek cümle varlığa gayret olacaktır. Bilginin tekelleştirilmesi bir iktidar aracıdır. Bu iktidar ile toplumlar değerlerinden uzaklaştırılarak tahakküm altına alınmaktadır. Sınırları çizilen dünya cümle varlığı yurtsuzluğa sürüklemekte, bunun sonucunda cümle varlık doğduğu mekanda doymamakta, yaşayamaktadır.
o Devlet ve iktidar bir toplumun inancını tanımlayamaz. İnanç toplumsal ikrarlaşmadır. Tanımlamak çok yönlü tahrip ve tahrifata sebep olur ve toplumsal ayrışma yaratır. Bu iktidarcı parsanın hükmetme aracı olarak toplumlara savaş ve zulümden başka sonuç doğurmamıştır.
Toplumsal değerler kırım altında
o Pirler ve Analar çalıştayımızda çıkan ortak nefesten şunda bir kez daha ikrar kılındı. Tüm toplumsal değerlerimiz çarmıha gerilmiş, toplumsal soykırım eşiğindedir. Bu gerçeğin farkına varılmadan yol sürülmeyeceğini bilerek, ortak akılda birleşmeliyiz. Diyar ve Jiyarlarımızdan tutalım, ibadethanelerimize, dergahlarımıza, toplumsal varlığımıza çok ciddi saldırılar vardır. Köklerimiz, hafızamız, kültürümüz coğrafyadaki cümle varlık tedip, tenkil ve soykırım tehdidi ile karşı karşıyadır. Bu soykırıma karşı toplumsal ikrarlaşmamız birlik içerindeki savunmamızla mümkündür.
o Gençliğin gelecek ve toplumsallık ile kurduğu ikrarlı bağ koparılmak istenmekte ve yozlaşma, asimilasyon, ajanlaştırma gibi yönelimler ile toplum karşıtı bir konuma sürüklenmesi hedeflenmektedir. Tarihi, kültürü ve toplumsallığına yüzü dönük olan ve bu değerlerden aldığı Hakikat bilgisi ile kendini örgütleyerek irade haline gelebilen bir Gençlik ancak bu yönelimleri boşa çıkarabilir.
Mana ile Yol Ana’dır
o Dünyada ve yaşadığımız coğrafya da derinleşen siyasi, politik krizlerin kaynağı farklılıkların birlikte yaşam alanlarının yok edilmesinin sonucudur. Krizlere çözüm Ana kadın düsturlu, ahlaki politik kom değerleriyle farklılıkların birbirine tahakküm kurmadan ikrarlı birlikte yaşamı ile mümkündür. Xızır aklı, Ana kadın kemaleti, sevgi, barış, kardeşlik, adalet ve vicdanı toplumsal savunmamızın ve özgürlüğümüzün diriliş makamıdır. Mana ile Yol Anadır. Ana Mürşidi Kamilullah’tır.
o Hak ve hakikati dile getirdikleri için hapsedilen, yıllarca hapislerde kalan binlerce canımız vardır. Uluslararası sözleşmelere imza atılmasına rağmen bu canlarımızın adaletsiz bir şekilde cezaevlerinde hukuki haklarından mahrum bırakılmaktadır. En kutsal hak olan yaşam hakları ihlal edilmiştir. Yaşatılan bu ağır tecrit koşulları kabulümüz değildir. İnsan hakkın varlık deryasıdır. İnsana zulüm hakkın varlık deryasına zulümdür. Cezaevlerindeki hak ihlallerine bir an önce son verilsin.
Dağlar ziyarettir
o Alevi inancında yüksek dağların çoğu ziyarettir. Bu mekanlar; temizlik, saflık, bolluk bereket, yeniden var oluş, diriliş ve Dar Didar mekanlarıdır. Güneş ışığının ilk değdiği yerlerdir.
Düzgün Bawa da bu kutsal mekanlardan biridir. Hira Dağı ne ise Tur Dağı ne ise Aleviler için de Düzgün Bawa o anlama gelir. Son dönemlerde bu kutsal mekana kendini bilmeyenler tarafindan rızasız girilmiş, kutsalımız hiçe sayılmıştır. İlçe kaymakamının silahlı korumaları ile mekandaki cemevine gelmesi, Düzgün Bawa Cemevi’nin yöneticilerine devletin gücünü göstermesini asla kabul etmiyoruz ve yanlarında olduğumuzu belirtiyoruz. Kutsallarımız mülk değil, Hakk’ın görünür olduğu mekanlardır. Canlarımızın yanındayız bu zulmü kabul etmiyoruz.
İmzalar:
Hasan Kılavuz – Seyit Sabun Ocağı
Bali Erdoğan – Baba Mansur Ocağı
Mehmet Karabulur – Baba Mansur Ocağı
Hasan Şanlı – Dewreş Cemal Ocağı
Hasan Koçer – Kureş Ocağı
Fatma Malkoç – Kureşan Ocağı
İsmail Alkan – Kureşan Ocağı
İbrahim Kete – Sıx Çoban Ocağı
Zeynel Emre – Devreş Ocağı
Garip Aygün – Sıx Çoban Ocağı
Zeynel Kete – Sıx Çoban Ocağı
Mesut Özcan – Kureşan Ocağı
Dursun Demirtaş –
Süleyman Deprem – Sinemilli Ocağı
Fatma Kılıç – Yan Yatır Ocağı
Murat Yıldırım – Piri Sevdim Ocağı
Fırat Gezici – Sıx Delil Berxevan
Olcay Genç – Aguçan Ocağı
Musa Çakmak – Kureşan Ocağı
Hamza Takmaz – Kureşan Ocağı
İnanç Dolu- Şeh Sabun Ocağı
Hüseyin İncesu – Şeh Sabun Ocağı
Zehra İncesu – Şeh Şabun Ocağı
Elif Hurustan – Baba Mansur Ocağı
Fidan Yıldız – Baba Mansur Ocağı
Sultan Alan – Piri Sevdim Ocağı
Hüseyin Deniz – Derweş Cemal Ocağı
İbrahim Erdoğan – Aguçan Ocağı
Mehmet Karabulur – Baba Mansur Ocağı
Mustafa Erdem – İmam Rıza Ocağı
Hatice Erdem – İmam Rıza Ocağı
Orhan Firik – Derweş Cemal Ocağı
Süleyman Erdoğalu, Baba Mansur Ocağı
Hüseyin Esen – Baba Mansur Ocağı
Ali Dodan – Piri Sevdim Ocağı