Resul Baltacı niçin tahliye edilmiyor?

İÇERİDEN/Hüseyin Aykol

Düzce T Tipi Cezaevi’nde bulunan Resul Baltacı, 8 Aralık 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Kendi durumumu sizinle birkaç mektupta paylaştım. 10 Mayıs 2022 tarihli Düzce 1. Ağır Ceza Mahkemesi, bütün hücre disiplin cezalarımı kaldırdı. Yine aynı mahkeme 12 Mayıs 2022 tarihinde yani iki gün sonra yakılan infazımı kaldırdı. İlk kez böyle hayırlı-lehime bir karar oybirliği ile çıktı. Fakat cezaevi idaresi ve Düzce İnfaz Hakimliği, mahkeme kararını uygulamıyorlar. Ben AYM’ye başvurdum. Size bir nüsha mahkeme kararı gönderiyorum. Konuyla ilgilenmek isteyen gazetelere ve avukatlara verebilirsiniz. Aynı kararı TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na gönderdim. Bir de Türk Barolar Birliği’ne gönderdim. Bana onlardan herhangi bir cevap gelmedi. Bu mahkeme kararını, Adalet Bakanlığı ve Hakimler-Savcılar Kurulu’na gönderiyorum.

Elimde somut bir mahkeme kararı var ama beni tahliye etmiyorlar. Mahkeme kararımı tüm partilere gönderir misiniz? Bunu yaparsanız çok sevinirim. Şu an itibariyle 30 yıl, dört aydır cezaevindeyim. Sevk istiyorum ama gitmek istediğim yerlerde ‘kapasite dolu’ diyorlar. Sevkime karşı çıkarken, eskiden ‘disiplin cezan var’ diyorlardı. Şu an artık disiplin cezam da yok. Üç yıldır tek bir ziyaretçim bile buraya gelemedi. Dahası birçok hastalığım var ama burada doğru dürüst tedavi imkânım yok. Şu an AYM’ye açmış olduğum iki davam-itirazım var. Birisi hakkımdaki hukuksuzluğun giderilmesi hakkında, diğeri de yerel mahkemenin verdiği kararın uygulanmayarak tahliye olmamın engellenmesi üzerine…”

* * *

Elazığ 1 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan mahpuslardan Sadık Aslan, 12 Aralık 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Buralarda da genel olarak değişen pek bir şey yok. Pandemi kısıtlamalarının kaldırılmasıyla pek farklılaşan bir şey olmadı aslında. Sosyal etkinlikler önce de çok sınırlıydı çünkü. Değişen tek şey 45 dakika olan ziyaret saatlerinin 1 saat 15 dakikaya çıkarılması oldu. İçerideki süremin dolmasına az bir süre kaldı, beş ay kadar. Koşullu salıverilmemin tarihi 16 Mayıs 2023. Tabii bu normal şartlarda öyle.

Son uygulamalarla bunun kesinliğinin bulunmadığını biliyorsunuzdur. Artık bir engel çıkmazsa, umarım dışarıda yüz yüze görüşme imkânımız olur. Bu beni sevindirir. İçeride 16 seneyi bitirmiş oldum. Bunca seneyi içeride geçirdiğime inanmak güç oluyor ama seneler akıp gitmiş neticede. Müebbetlik arkadaşlardan çıkanlar oluyor son zamanlarda. Onların içeride geçirdiği süre ise benimkinin hemen hemen iki katı. Neyse, biz hepimiz ve herkes için güzel zamanlar dileyelim yine de.”

* * *

İzmir-Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Güven Usta, 7 Aralık 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Hapishanede yaşadığımız sorunların azalmadığını söylemek istiyoruz. Kişiliksiz insanlar yetiştirme mekânı olan hapishanelerde her uygulama bu amaca yöneliktir. Hapishane idaresi kış mevsimi gelmesine rağmen ve havalar soğuduğu halde kaloriferleri tam olarak yakmıyor. Gündüzleri soğuk olmasına rağmen yanmayan kaloriferler nedeniyle hücre soğuk oluyor. Akşam yaktıklarında ise çoğu zaman sabaha karşı kapatıyorlar. Yani tutsaklar kaloriferden birkaç saat yararlanabiliyor. Bu nedenle hapishanede çoğu insan üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı hastalıklarla mücadele ediyor. Yani bizi soğukla terbiye etmeye çalışıyorlar.

Hücrede kişi başı en fazla 15 kitap bulundurabiliyoruz. Adımıza posta ile gelen kitapları aylarca bekletiyorlar. Çoğu zaman da el koyma kararı alıyorlar. Sohbet hakkımız 10 saat olması gerekirken, halen sadece 3 saat olarak uygulanıyor. Posta yoluyla gelen her türlü fotokopi engelleniyor. Birine birkaç kişi birden mektup yazabiliyorduk. Şimdi bir zarfta sadece bir kişinin mektubu gidebiliyor. Yaptığımız protesto eylemleri için hakkımızda verilen ziyaret yasakları her birimiz için 90 ayı aşmış bulunuyor. Ağırlaştırılmış müebbet cezalılar günde 3 saat havalandırmaya çıkabiliyordu; bu süre 2 saate indirilmiş bulunuyor. 1.5 saat olan görüş süremiz, 1 saat olarak uygulanıyor. Ücretsiz iç posta hakkımızı kullanamıyoruz.”

* * *

Tekirdağ 1 nolu F Tipi Cezaevi’ndeki tekli hücrelerde kalmakta olan Hasan Şahingöz, 12 Aralık 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Görüşmeyeli ne mi oldu: Hücremizde bulundurabileceğimiz kitap sayısı sınırlandırıldı. Artık hücremizde 20’den fazla kitap bulunduramıyoruz. Diğer arkadaşlarla birlikte (aynı zarfta birden fazla) mektup göndermemiz de yasaklandı. Artık herkes sadece (kendi zarfında) kendi mektubunu gönderebiliyor. Bu da bizlere yeni bir ekonomik yük getiriyor. Aynı yere, aynı zarfta gitmek varken. Duymuş olmalısınız, Elbistan E Tipi’nde siyasi mahpus bırakmadılar. Sevklerle farklı hapishanelere dağıttılar. Elbistan’dan Antalya Yüksek Güvenlikli’ye gönderilen bir arkadaşın mektubunu size iletiyorum. En içten dileklerimle yeni yılınızı kutluyorum!”

* * *

Van Yüksek Güvenikli Cezaevi’nde bulunan Yusuf Kenan Dinçer, 30 Kasım 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Talat Şanlı, Akil Nergüz, Taner Korkmaz, Mecit Şahinkaya, Yusuf Kenan Dinçer ve Murat Kaymaz ağırlaştırılmış müebbet değil ama 72 aydır tek kişilik hücrelerde tutuluyorlar. Üstelik söz konusu kişilerin ciddi hastalıkları var. Kitap ve yayınlara erişim sorunumuz sürüyor. Pandemi öncesi haftada 3 saat olarak yapılan sohbetin 10 saate çıkarılması görüşmeleri sürerken, pandemi sonrası -28 Kasım 2022 itibariyle- 1.5 saat olarak başlatıldı. Tele 1, Halk TV gibi haber kanallarını izleme talebimiz bir türlü karşılanmıyor. Talat Şanlı’ya doktorların yazdığı ilaçlar, iki haftadır verilmiyor. Ödemekte zorlandığımız elektrik parasında kilowatt tarifesi 2.70 liradan 4.19 liraya yükseltildi. Basın ilan kurumundan ilan alamıyor diye, Yeni Yaşam ve Evrensel gazetelerini okuyamıyoruz. Birçok cezaevinde 1.5 saat olarak yapılan açık ve kapalı görüşleri, bizler halen 1 saat olarak yapabiliyoruz.”

* * *

Antalya S Tipi Cezaevi’nde bulunan kadim mahpuslardan M. Zeki Deniz, yeni yılımızı kutlamak için yazdığı 14 Aralık 2022 tarihli kartında şöyle diyor: “En son göndermiş olduğun 23 Eylül tarihli kartını 13 Aralık günü aldım. Tam 80 gün yolda kalmış. Neyse gecikmeli de olsa, sizden haber almak iyi oldu. Ben de, size 21 Kasım’da yazmıştım. Umarım almışsınızdır.”