Erdoğan’ın Steinmeir’e ‘Bizden 3 tane, 5 tane gazeteci istediler. Ve buna karşı bizim ne yaptığımızı gayet iyi biliyorlar’ sözleriyle ‘sitem’ etmesi dikkat çekti
Almanya’da protestolarla karşılanan Erdoğan, ziyaretinin ikinci gününde Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile Bellevue Sarayı’nda önceki akşam yemekte bir araya geldi. Erdoğan, yemekte eleştirel bir konuşma yapan ve Türkiye’de tutuklu olan gazeteciler, sendikacılar, avukatlar ve siyasetçiler için endişeli olduğunu dile getiren Steinmeier’e ‘sitem’ etti. Steinmeir’in endişelerini açıklığa kavuşturmanın faydalı olacağına inandığını belirten Erdoğan, ‘yanlış bilgilendirme’den kaynaklı bir durum oluştuğunu savundu. Erdoğan, “Gazeteci deniliyor, bu gazeteci eğer teröre bulaşmışsa ve Türk yargısı bunu mahkum etmişse bunu savunabilir miyiz?” diye sordu.
‘Üç beş gazeteci istediler…’
Türkiye’de hakkında yakalama kararı bulunan gazeteci Can Dündar’a da isim vermeden değinen Erdoğan, “İşte bunlardan bir tanesi de 5 yıl 10 aya mahkum olmuş olan güya sözde gazetecidir. Sözde gazeteci bir boşluktan yararlanmış kaçmış Almanya’ya gelmiş sığınmıştır. Şu anda Almanya’dadır. Ve kendisi taltif edilmiştir. El üstünde tutulmuştur” diye konuştu. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Benzer bir şey acaba burada yapılıp da Türkiye’ye kaçmış olsa, bakın kendileri bizden üç tane, beş tane, altı tane gazeteci istediler. Ve buna karşı bizim ne yaptığımızı gayet iyi biliyorlar. Biz onların yaptıklarını yapmadık. Yargımız bu konuda elinden geleni yaparak, iki tanesinin bir tanesini tutuksuz yargılanmak üzere, bir tanesi ise bırakılmıştır ama şu anda benim ülkemden bu şekilde mahkum olmuş olan birisi kaçıp buraya geliyor ve biz kendisini istiyoruz. Aramızda suçluların iadesi anlaşması olduğu halde bu kişi bize verilmiyor.” Erdoğan ardından Steinmeir’e ‘Halbuki bunları biz gündüz aramızda konuştuk’ dedi ve “Tekrar burada bunları konuşmaya gerek yoktu” diye sitem etti. Türkiye’ye demokratik normalliğe geri dönme çağrısı yapan Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ise, “Türkiye’nin darbe girişimi travmasından iki yıl sonra dengesini yeniden bulmasını arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı. Steinmeier, “Keskin toplumsal karşıtlıklar arasında insan hakları ve hukuk devleti temelinde bir uzlaşının başarılı olmasını arzu ediyoruz” dedi. İkili ilişkilerde yeni bir başlangıç için Erdoğan’dan güven verici tedbirler almasını isteyen Steinmeier “son aylardaki rahatsızlıkların giderilmiş olmadığını” kaydetti. Erdoğan’ın ziyaretinin “tek başına normalliği sağlayamayacağını” söyleyen Steinmeier, ancak ziyaretin “somut adımlarla yeni bir güvene evrilen” yeni bir yolun başlangıcı olabileceğini söyledi.
Etkinliğe iptal
Erdoğan ziyaretinin son günü ise ilk olarak Almanya Başbakan Angela Merkel ile kahvaltıda bir araya geldi. Görüşmenin ayrıntılarına ilişkin açıklama yapılmazken, ikilinin önceki gün yarıda kalan konularda müzakerelere devam ettiği kaydedildi. Erdoğan’ın Merkel’e 69 ismin yer aldığı bir liste verdiği basına yansımıştı. Ayrıca Erdoğan hem Merkel ile basın toplantısında hem de cumhurbaşkanlığı sarayında kendisi için verilen resepsiyonda Almanya’yı “Binlerce teröristi barındırıyorsunuz” şeklinde suçlamıştı. Erdoğan bu görüşmenin ardından Köln kentinde Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Merkez Camii’nin açılışına katıldı. Köln Belediyesi caminin resmi açılışı esnasında cami dışında yapılması planlanan ve binlerce kişinin gelmesi beklenen etkinliği ise iptal etti. Köln Büyükşehir Belediye Başkanı Henriette Reker bir basın toplantısı düzenleyerek DİTİB’in etkinlik için sunduğu güvenlik konseptinin yetersiz kaldığını açıkladı. Açılışa sadece Erdoğan ve davetli olan 500 kadar kişinin katılabildi.
Berlin ve Köln’de protesto
Erdoğan’ın ziyareti “Erdogan Not Welcome” (Hoş gelmedin Erdoğan) Platformu öncülüğünde Berlin kent merkezindeki “Potsdamer Platz” meydanında binlerce kişinin katılımıyla protesto edildi. Eylemde Erdoğan’ı ağırlayan Almanya hükümetine sert tepki gösterildi. ‘Erdoğan’ın Deng Haag’da bulunan uluslararası savaş mahkemesinde yargılanması için tutuklanmasının’ talep edildiği eyleme Başta Sol Parti olmak üzere, Alman sol hareketinden birçok grup, sendika ve organizasyonun destek verdi. “Erdoğan’ı istemiyoruz” sloganının damgasını vurduğu eylem Erdoğan’ın ağırlandığı cumhurbaşkanlığı sarayının yakınlarına yapılan yürüyüşle son buldu. Köln’de ise Rein Nehri kenarında Deutzerwerft bölgesinde binlerce kişi, Erdoğan’ın ziyaretini protesto etmek için toplandı. Mitinge Köln’de yaşayan Almanlar da katıldı. Bir pankartta “Erdoğan’ın ziyaretine izin verilmesi Köln için utanç verici” yazılırken, gözaltına kaybedilenlerin fotoğrafları da miting alanına getirildi. Erdoğan’ı protesto edenler arasında İran Komünist Partisi üyeleri de yer aldı. Protestolar, Erdoğan’ın Almanya’ya resmi ziyaretinin başlamasından hemen önce başlamıştı. Almanya’nın günlük gazetelerinden Neues Deutschland da protestoya katılmış ve Kürtçe başlıkla “Ne bi xêr tê Erdoğan” (Erdoğan hoş gelmedi) manşeti ile çıkmıştı. Almanya’da Erdoğan’a yönelik ilk protesto Berlin Tegel Havalimanı’nda Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) tarafından düzenlenmişti. RSF üyeleri, Erdoğan’ı “Erdoğan Berlin’e iniyor, gazeteciler de cezaevinde” pankartıyla karşılamıştı.
Saray kapılarını kapattı
Erdoğan’ın Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Eyaleti Başbakanı Armin Laschet ile Wahn sarayında yapmayı planladığı buluşmada beklenmeyen bir gelişme yaşandı. Erdoğan’ı istemediğini açıklayan sarayın sahibi aile, buluşmaya ev sahibi yapmayacaklarını bildirdi. NRW yönetiminin baskısıyla karşılaşan aile Köln’deki idare mahkemesine başvurdu. “Siyasi buluşmalara ev sahibi olmak istemiyoruz” diyen ailenin talebini mahkeme haklı buldu. Bunun üzerine Erdoğan’ın Köln’deki programında son dakikada değişiklik oldu. Erdoğan’ın Köln/Bonn havalimanına indikten sonra NRW Eyaleti Başbakanı Laschet ile havalimanın içinde Savunma Bakanlığı’na ait bulunan misafirhanede bir araya geleceği açıklandı.
Ölçü kaçtı
DW’nin yorumcusu Jens Thurau Erdoğan’ın Almanya’ya devlet ziyareti yapmasının uygunsuz olduğunu söyledi ve Erdoğan’ın rejim muhaliflerinin iadesini istemesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Almanya hükümetinin kamuoyunun net tavrına rağmen bu ziyareti planlamaya almasını eleştiren Thurau, “Almanya’nın daha fazla çıkar temsiline dayalı ve daha az romantik ve umut odaklı olan yeni dış politik yönelimi hakkında çok söz söylendi. Ancak bu yolun nereye gittiği ve ne derece makul olduğu henüz belirlenmemiş gibi görünüyor. Halkın ise Türkiye ve Erdoğan hakkında hemen tüm anketlerde net bir duruşa sahip olduğu görülüyor: Diyaloğa ve iletişime evet; ancak mesafeyi korumak şartıyla. Bu bağlamda söz konusu liste üzerinden edilen hakarete Merkel’in yanıtı biraz hafif kaçtı. Başbakan, tehlikeyi sezdiği anlarda sıklıkla yaptığı gibi ihtiyatlı yanıt vererek ‘Bunu inceleyeceğiz’ demekle yetindi. Ve aynı akşam, ilk kez bu liste basına yansıdığında; üstelik Türk heyetinden hiçbir temsilci listeyi yalanlamamışken Erdoğan kristal bardaklar ve süslü peçeteler eşliğinde Cumhurbaşkanının hemen yanında masada yerini alıyor. Bunu hazmetmek pek de kolay değil” dedi.
DIŞ HABERLER