Berat Albayrak’ın Redhack tarafından ele geçirilen e-posta hesabındaki bilgileri haberleştirdikleri için haklarında dava açılan gazetecilerin 9’uncu duruşması görüldü
Redhack’in 2016 yılında dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, şimdinin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın e-posta hesabındaki bilgileri ele geçirmesi sonrası bunu haberleştirdikleri için haklarında dava açılan gazeteciler Ömer Çelik, Metin Yoksu, Mahir Kanat, Derya Okatan, Eray Sargın ve Tunca Öğreten’in yargılandıkları davanın 9’uncu duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Sanık gazeteciler Eray Sargın, Tunca Öğreten ve Mahir Kanat duruşmada hazır bulundu.
Kimlik tespitlerinin ardından heyet değişikliğinden kaynaklı önceki celse zabıtları okundu. Ardından ilk olarak söz alan gazeteci Eray Sargın, 3 yıldır yargılandıklarını bu kadar zaman geçmesine rağmen kendilerinden alınan dijital materyallerin daha yeni kendilerine verildiğini söyledi.
Gazetecilik faaliyetleri yaptıklarını belirten Sargın, mahkemenin bir an önce karar vermesini istedi.
Suçlamada eksiklikler var
Ardından söz alan Tunca Öğreten, “Üye olmamakla birlikte örgüte yardımdan suçlamıyorum. Bugün 9. celse fakat bu güne kadar mahkeme bana bu iki örgüte nasıl yardım ettiğimi sormadı. Habercilik açısından düşünürsem bu işin 5N+1K’si eksik. Bu dosyada müşteki olan sayın bakan suçlamaya konu haberimi 3 yıl boyunca bir kez yalanlamamış. O zaman ben neden yargılanıyorum” dedi.
Öğreten sözlerine şöyle devam etti:
“Bana soru sormuyor heyetiniz. 9 celse olmuş hala yurtdışına çıkamıyorum. Mesleğim sadece bu ülke sınırlarında geçerli değil. Umarım mahkeme elimdeki kayıtlara dair bana soru sorar çünkü gerçekten bir örgüte nasıl yardım ettiğimi ben bilmiyorum sormadığına göre belli ki mahkeme de bilmiyor”
‘Yaşananların izahı yok’
9 duruşmadır “Örgüt üyeliği” ile yargılandığını, ancak buna ilişkin tek bir delilin olmadığını vurgulayan Mahir Kanat da yıllardı medya üzerinden mücadele ettikleri FETÖ üyesi olmakla suçlanmasına değindi. Kanat, “Bu suçlamanın bir izahı olmalı ve bunun izah edilerek sonuçlanmasını istiyorum. Yaptığım iş gazeteciliktir. Haber yaptık, onun dışında bu örgütlerle hiçbir alakamız olmadı” diye konuştu.
Adli kontrol isteği
Ardından söz verilen iddia makamı, sanıkların adli kontrollerinin devam etmesi yönünde talepte bulundu. Savcının talebi üzerine savunma yapan Tunca Öğreten’in avukatı Tuğba Torun, “Müvekkilin örgüte yardım bakımından nelerle suçlandığı şeklindeki bağlantıları ortaya koyan bir veri yok dosyada. Dolayısıyla bunların toplanmasını, soruşturmanın genişletilmesini istiyoruz. Yurtdışı yasağının da kaldırılmasını talep ediyoruz” dedi.
Dava’nın kahramanları yok
Gazeteciler Ömer Çelik ve Metin Yoksu’nun avukatı Özcan Kılıç da “Bu dosyanın ilk gününden beri içindeyim. Çakır kod adlı Redhack grubu elemanı ile Deniz Yücel isimli bir gazetecinin üzerine kurulu aslında. Bu iki isim üzerinden belirlendi dosya ama iddianamede bu iki isimden bahsetmiyor. Mağdurlar burada ama asıl kahramanlar yok dosyada. Çakır kod adlı kişi ele geçiriyor bu mailleri. Nerede bu Çakır, ben bilmek istiyorum. Soru sormak istiyorum. Müvekkilleri manipüle etti mi etmedi mi bilmek istiyorum. İkinci olarak Deniz Yücel dosyasının buraya getirilip incelenmesini istiyorum. Çünkü dosyanın ana teması orada geçiyordu, tefrik edildi. O dosyada buradaki yazanlardan çok daha fazlası var” dedi.
Mahir Kanat’ın avukatı Tolgay Güvercin de “Müvekkilin bu dosyada olmasının sebebi bir world belgesinin aslı olduğu iddiasıydı ancak bunun aslı değil internetten indirdiğimizi kanıtladık mahkemede. Müvekkilim duruşmalardan vareste edilmesini, adli kontrol kaldırılması mahkeme bir karar verecekse de müvekkilim hakkında beraat verilmesini talep ediyorum” dedi.
Savunmaların ardından kararını açıklayan duruşma heyeti, Derya Okatan ve Eray Sargın’ın yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmasına, İstanbul 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazı yazılarak gazeteci Deniz Yücel dosyasının incelenmek üzere istenmesine ve vareste talebinin reddine karar vererek duruşmayı 25 Haziran’a erteledi.
HABER MERKEZİ