Rawest’in 4 Kürt ilinde yaptığı araştırmada, anadilde eğitim talebi yüzde 84 çıkarken, Kürtçe okuyup yazanların oranı ise sadece yüzde 18 çıktı.
Rawest Araştırma Merkezi tarafından yapılan “Kürtçe araştırması” Kürtçe için “tehlike çanlarının çaldığına” işaret ediyor. Anket, bu ay içinde Diyarbakır, Mardin, Van ve Urfa’da 18-30 yaş aralığında 600 kişiyle yüz yüze yapıldı.
Mezopotamya Ajansı’nda (MA) yer alan habere göre “Anadilinizi ne kadar biliyorsunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 18’i “Hem konuşabiliyor hem de okuyup yazabiliyorum”, yüzde 26’sı “Konuşabiliyorum ama okuyup yazamıyorum”, yüzde 24,5’i “Anlıyorum ama pek konuşamıyorum”, yüzde 17’si “Kısmen anlıyorum, hiç konuşamıyorum”, yüzde 14.5’i “Bazı kelimeleri biliyorum ya da hiç bilmiyorum” yanıtını verdi.
Ankette gündelik hayatta Kürtçeyi kullanma sıklıklarını ölçmek için sorulan, “Arkadaşlarınızla Kürtçe konuşma sıklığı nedir?” sorusuna ise yüzde 15’i “sık sık”, yüzde 28’i “ara sıra”, yüzde 40’ı “nadiren”, yüzde 17’si ise “hiç konuşmuyorum” cevabını verdi.
Kürtçenin kullanılmasına ilişkin en sevindirici gelişme müziğe ilişkin oldu. Katılımcıların yüzde 40.5’i “Kürtçe müzik dinleme sıklığınız?” sorusuna “hemen hemen her gün”, yüzde 36’sı” ara sıra”, yüzde 13’ü “nadiren”, yüzde 10.5 “pek dinlemiyorum” yanıtını verdi.
Kürtçe haber takip edilmiyor
“TV ya da internetten Kürtçe haber takip etme sıklığınız nedir?” sorusuna katılımcıların yüzde 10”u “hemen her gün”, yüzde 18’i “ara sıra, yüzde 21’i “nadiren” yüzde 51’i ise “pek dinlemiyorum” yanıtını verdi.
Anadilde eğitim talebi yüksek
Ankete katılanların sadece yüzde 3’ü anadilde eğitime karşı çıkarken, yüzde 84’ü anadilde eğitimin olmasını istedi. Yüzde 13’ü ise anadilin ayrıca öğretilmesi yönünde görüş bildirdi. Anadilde eğitim için sorulan “Sizce anadili Türkçe olmayanlar için eğitimin dili nasıl olmalı?” sorusuna katılımcıların yüzde 39’u “İsteyen herkes eğitim dilinin anadil olduğu eğitim alabilmeli”, yüzde 45’i “Eğitim dili ikili olmalı, hem Türkçe hem anadil”, yüzde 13’ü “Eğitim dili Türkçe olmalı, anadil ayrıca öğretilmeli”, yüzde 3’ü ise “Eğitim dili Türkçe olmalı, anadil öğretmeye gerek yok” sözleriyle görüş bildirdi.
“Çocuğunuzun Kürtçe öğrenmesini ister misiniz?” sorusuna katılımcıların yüzde 86’sı “Evet”, yüzde 14’ü ise “Hayır” cevabını verdi. “Çocuğunuza kendi çabanızla Kürtçe öğretmeyi düşünüyor musunuz?” sorusuna ise yüzde 68’i “Evet yapabilirim”, yüzde 32’si “Hayır üstesinden gelemem” dedi.
“Yaşadığınız yerde resmi dil sizce ne olmalıdır?” sorusuna ise yüzde 12 “Sadece Türkçe”, yüzde 13.5 “Sadece Kürtçe”, yüzde 71,5 “Hem Türkçe hem Kürtçe” yüzde 3 ise “Diğer” cevabını verdi.
Sadece Türkçe eğitim yüzde 9
“Çocuğunuzu sayacağım okullardan hangisine göndermek isterdiniz?” sorusuna katılımcıların yüzde 9’u “Eğitimi Türkçe olan”, yüzde 18’i “Eğitimi Kürtçe olan”, yüzde 42’si “Eğitimi Kürtçe ve Türkçe olan” yüzde 15.5’i “Eğitimi Kürtçe ve İngilizce olan” yüzde 15’i ise “Eğitimi Türkçe ve İngilizce olan” diye yanıt verdi.
Sonuçlar kötü
Konuya ilişkin konuşan Rawest Kamuoyu Araştırma Şirketi’nin kurucularından ve yöneticisi, aynı zamanda Hak İnisiyatifi Diyarbakır Temsilcisi olan Reha Ruhavioğlu, taleple gayret arasında çok ciddi bir makas olduğunu fark ettiklerini söyledi.
“Kirmançkî sekeratta (ölüm baygınlığında), Kurmancî ise son demlerini yaşıyor gibi görünüyor” diyen Ruhavioğlu, Kürtçenin kuşaklar arasında kullanımının azaldığını, sokağa bakıldığında Kürtçe konuşan çocuk göremediklerine dikkat çekti. Kürtçe üzerindeki baskı ve asimilasyon politikalarına değinen Ruhavioğlu, asimilasyon ve beraberinde devreye giren oto asimilasyon sürecinin devam etmesi halinde dilin ömrünün fazla olmayacağını kaydetti.
‘Anadil yuvadır’ kampanyası
Hak İnisiyatifi Diyarbakır Temsilciliği’nin “Anadil yuvadır” adıyla Kürtçe konuşma ve öğrenmeye yönelik başlattığı dil kampanyasına değinen Ruhavioğlu, bez çantalar, el broşürleri ve twitterda yaptıkları hastaglarla bu konuda farkındalık yaratmaya çalıştıklarına işaret ederek, “Dil meselesi sadece eğitim hakkının ihlal edildiği bir mesele değil aynı zamanda hayatın bütün alanında anadil hizmeti ihlal ediliyor. Devlete şunu söylüyoruz: Anadilde hizmet alma önündeki engelleri kaldırın Kürtçe statüye kavuşturulsun” dedi.
Kürtlerin sorumluluğu
Kamusal alanda Kürtçenin iletişim dilinden uzaklaşması sorununun ciddiyetine de vurgu yapan Ruhavioğlu, “Kürtler ve Türkiye’de yaşayan diğer halklara sesleniyoruz. Anadilinizle hizmet hakkını talep ederken, kaybolmaması için dilinize sahip çıkın diyoruz. Dolayısıyla bir yandan talep ederken diğer yandan da kaybolmaması için bir şeyler yapmanız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Anadil hakkının siyasileştirilerek bir kısır döngü içinde kaldığı ve buna karşın devletin bu talepleri kriminalleştirdiğini dile getiren Ruhavioğlu, Kürt halkının tüm renklerinin dillerini talep ettiğini belirtti. Kürtçe için yapılan eylemlerin istek ve temennilerden kurtulması gerektiğinin altını çizen Ruhavioğlu, bir an önce pratik adımlar atılarak dili canlandırma çalışmaları başlatılması gerektiğini kaydetti.