Türkiye siyasetindeki sıcak gelişmeleri yorumlayan Siyaset Bilimci Doç. Dr.Yücel Demirer, genel bir atalet ve yorgunluk dönemi belirlemesi yaparak, ‘krala çıplak diyen bir cesaret döneminde ’yaşadığımızı ifade etti
Türkiye siyasetinde son dönemlerde sıcak gelişmeler yaşanırken, Siyaset Bilimci Doç. Dr. Yücel Demirer, “Türkiye’de ciddi bir siyasi aktör krizi var. İçerisinde özellikle mesajlarını dile getiremeyen, sıkıntılarının çözüm arayışının nerede olacağını bilemeyen kitlesel bir hal ve duruş var. Bu karmaşa hali var” diye konuştu. Kürt sorunundaki çözüm önerilerini de değerlendiren Demirer, “Kürt meselesini, hele de Ortadoğu coğrafyasında Kürt Özgürlük Hareketi’nin son on yıl içerisinde aldığı ve geldiği pozisyon itibariyle değerlendirirsek, yok sayılması mümkün değildir. Buna rağmen Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ciddi bir yok sayılma hali var. Bu bir siyasal tercih, bir siyasal yoksunluk, bir siyasal körlük değil, ben bu tabunun topyekûn yok sayma hallerini, sosyal ve siyasal hayatı etkileyen sonuçları olduğunu düşünüyorum” derken, konu üzerine eski-yeni muhalefet partilerinin çıkışlarını da dreğerlendirdi ve “Türkiye’deki siyaset yapma biçimini askeri olmayan generallere benzetiyorum. Yani Türkiye’de bol miktarda general var, herkes yönetmeye aday, herkes akıl vermeye, herkes raporları yazmaya aday ama bu çıkışların sürükleyecek kitlesel dinamikleri ve bağlarını çok eksik görüyorum” dedi.
‘CHP’de rapor çok’
“CHP’de Kürt meselesi denildiğinde hemen üçüncü kelime rapor oluyor” diyen Demirer, “Ben bugün Türkiye’de CHP’nin ya da herhangi bir muhalefet partisinin ‘yaparız’ dediği bir rapor tarifini hiç geçerli bulmuyorum. Bugün demokrasinin eksi düzeyine indiği örneklerinin yaşandığı bir süreçte Ankara’da yayımlanan bir raporun, İstanbul’da yapılan bir toplantının, Kürt meselesine yönelik bir açıklayıcı özelliğinin olduğunu düşünmüyorum. Böyle olmaması içinde daha açık seçik liderlerin bölgeye gittiği, somut meselelere müdahil olduğu, Kürt halkına sahip çıktığı yani bunu sadece yazılanla çizilenle yapmadığı bir söyleme ihtiyaç var” diye kaydetti. Demirer, “CHP’ye oy verenler içerisinde hemen MHP’ye oy vermeye hazır ya da oraya çok yakın duran bir kesimden bahsedilir. Daha merkezci bu eskinin şimdi faal olmayan adalet partisi söylemine çok yakın bir başka kesim, işte sol sosyalistler dinsel ya da etnik azınlıkların değişik versiyonlarının olduğu bir başka duruş vardır. Bu bağlamıyla çok zor. Bu zor sularda dengeyi bir müzakereci ve ortacılık üzerinden kurmaya çalışan CHP’nin Kürt meselesinin de bir olumlu çıkış ve sonuç üreten bir şey yapılabileceğini düşünmüyorum. Ama şunu söylemeyi de çok isterim keşke yapabilse ama onun CHP’den gelebileceği konusunda çok iyimser değilim.
Önce özeleştiri gerekiyor
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın Kürt sorunundaki söylemlerini de değerlendiren Demirel, “Bu aktörlerin iktidarda son derece etkili ve yetkili pozisyonlarda olduğu dönemlerde, kırımlar, ölümler, katliamlar yaşandı ve yaşatıldı. Öncelikle bunların bir açık seçik konuşulması gerekiyor. Davutoğlu hatta Babacan halkların geleceğini sosyal ve siyasal yeniden kuruluşunu konuşurken; temiz yüzü iyi eğitiminden ziyade eleştiri ve öz eleştiri mekanizmasıyla bunu yapabilirler. Bu bağlamda da bu çıkışların olumlu anlamda pozitif anlamda Kürt halkına verebileceği bir şey olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Çok dinamik bir dönem
Demirer, İYİ Parti ve Muharrem İnce hareketini de değerlendirerek, “Hepimizin gördüğü gibi örneğin; bir İyi Parti destekçisi ve üyesi ile HDP’linin aynı adaya oy verdiği seçimler gördük. Liderlik düzeyinde bugün herkesin gördüğü gibi İyi Parti-HDP’yi, HDP-İyi Parti’yi zorda bırakacak bir söylem geliştirmiyor. 2020’nin sonlarından 2023’e doğru geçen dönemin son derece aktif ve enerjik bir dönem olacağını düşünüyorum. CHP’nin ayak sesleri olan Kürt meselesine ilişkin yazacağı rapor bana sorarsanız yazılmış klasik bir rapor olmak dışında 2023 seçimlerinde oy sandığına gidecek Kürtlük bilinci olan seçmene gönderilecek bir mektup olarak düşünüyorum. HDP’ye oy verenlerde ise bir düşme olacağını düşünmüyorum” diye konuştu.
ANKARA