Diyarbakır Newrozu’na katılan Mısırlı siyasetçi Ramy Zohdy, ‘İnanıyorum ki Öcalan eninde sonunda özgür olacak. Öcalan özgürlük için, ülkesinin ve halkının hakları için savaşıyor. Bu daha önce Güney Afrika’da da oldu’ dedi
Diyarbakır Newrozu’na katılan Mısırlı bağımsız siyasetçi ve iş insanı Ramy Zohdy; Kürt sorunu, Türkiye’nin Ortadoğu’daki politikaları, Mısır’la ilişkiler ve Newroz’da yaşadığı duyguları değerlendirdi.
Arap halkı ile Kürtler arasındaki ilişkilere dikkat çekerek sözlerine başlayan Zohdy, “Şu anda Araplar ve Kürtlerin ilişkileri daha önce hiç olmadığı kadar iyi. Çünkü artık karşılıklı olarak anladık ki, başka çaremiz yok. Bu topraklarda beraber yaşıyoruz, Beraber çalışmalıyız. Barışı beraber sağlamalıyız. Ortadoğu’da hepimiz aslında bir şekilde aynı bayrağın altında yaşıyoruz. Türkler, Kürtler, Suriyeliler. Araplar olarak, yıllar sonra anlıyoruz ki, Arapların gelecek tahayyülü iyi bir hayal değil. Doğru değil. Ve asla başarılı olamayacak. Kürt sorunu, ya da diğer sorunları beraber çözmeliyiz” dedi.
Ortadoğu coğrafyasında derinleşen savaş ve krizlere değinen Zohdy, “Tüm halkların, Arapların, Afrikalıların, Kürtlerin, hatta Avrupalıların temel olarak ortak bir yaşama ihtiyacı var. Örneğin güvenlik teminatına ihtiyacımız var. Dinimizde özgür olmalıyız. Dillerimiz özgür olmalı. Ekonomimizi beraber geliştirmeliyiz. Benim kendi adıma arayışım özgürlüktür. Şunu gördüm burada, Türkler bu ülkenin sahibi gibi davranıyor. Tüm kaynaklar Türklerde. Ama böyle olmaz. Burada yaşayan tüm halkların eşit kaynaklara ve eşit haklara sahip olması gerekiyor. Türkiye içinde yaşayan tüm halklara aittir. Suriye de içinde yaşayan tüm halklara aittir” diye konuştu.
‘Özgürlük için savaşıyor’
PKK lideri Abdullah Öcalan’ın demokratik konfederalizm paradigmasına dikkat çeken Zohdy, “İnanıyorum ki Öcalan eninde sonunda özgür olacak. Öcalan özgürlük için, ülkesinin ve halkının hakları için savaşıyor. Bu daha önce Güney Afrika’da da oldu. Nelson Mandela örneğini biliyorsunuz. Güney Amerika’da ve başka yerlerde de oldu. Buraya gelmeden önce de Kürt sorunu hakkında bilgi sahibiydik. Ama buraya gelene kadar bunun ne kadar köklü ve kapsamlı bir sorun olduğunu idrak edememiş olduğumuzu fark ettik. Burada Kürtlerin yaşadığı sorunu hayal etmek bile hayli güç. Newroz için buraya gelince kendi gözlerimizle gördük. Bu muamelenin hiçbir mantığı yok. Bu muamele asla kabul edilebilir değil.” diye belirtti.
Zohdy, sözlerini şöyle sürdürdü: “Komşu ülkelerle savaşıp duran bir ülke kendi ülkesinde Kürtlerle nasıl barışacak? Aynısını tersten okumak da mümkün. Bir lider kendi ülkesindeki halklara saygı duymuyorsa, haklarını ihlal ediyorsa, Türklerin bile hem de komşu ülkelerle nasıl iyi ilişkiler kurabilir? Biz buraya gelirken, kendi halkımıza, ‘Türklerle değil, Kürtlerle görüşmeye gidiyoruz’ dedik. Türklere bakış açısı budur. Öte yandan şunu da söylemeliyim. Pek çok Mısırlı Kürtlerin hikayesini bilmez. Kürtleri bilirler ama Kürt sorununu bilmezler. Eğitimli olsun ya da olmasın. Örneğin ben kendi ülkemde Afrika ilişkileriyle ilgilenen ünlü bir siyasetçiyim. Ben de bilmiyordum.”
Kuzey ve Doğu Suriye’den olan Kürtlerle kendi ülkesinde karşılaşarak tanıştığını ve onlardan çok şey öğrendiğini ifade eden Zohdy, “Bana onlar Kürt sorununu anlattı. Anlatılanlar çok şaşırtıcıydı. Tekrar tekrar sordum. Lütfen bana iki saatinizi ayırın ve bu konuyu anlamama yardımcı olun dedim. Çünkü bu konuya ilişkin okuma materyali yok. Benim gibi meseleleri enine boyuna araştırıp okuyan bir insan bile bu konuda yeterli bilgiye sahip değilse, sokaktaki insan nereden bilecek? Dört ay bu konuya odaklandım. Tanıştığım Kürtlerle oturdum, yemek yedim, toplantılar yaptım. Ve bunun sonucunda da buraya Newroz kutlamalarına katılmaya geldim” şeklinde konuştu.
‘Sorunların kaynağı Erdoğan’
Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilere dair Zohdy şunları söyledi: “Türkiye ve Mısır arasında son on yılda bazı sorunlar yaşandı. Bu sorunların tamamının kaynağı ülkeyi yönetmekte olan Erdoğan’ın ta kendisidir. Şu anda Mısır’da sokakta herhangi bir insanı durdurup Türkiye hakkında ne düşündüğünü sorun, size ‘Türkiye bizim düşmanımızdır’ diyeceklerdir. Türklerden nefret ettiklerini söyleyeceklerdir. Bu daha önce hiç olmamıştı.”
‘Erdoğan kişisel yaklaşıyor’
AKP iktidarının Kürt sorununa yaklaşımını eleştiren Zahdy, şöyle devam etti: “Erdoğan’ın Kürtlerle meselesi aslında biraz da kendisinin kişisel çıkarlarına dayanıyor. Yani bu davranış şeklini ben insanlıkla ya da Türklükle açıklayamam. Erdoğan rejimi tamamen kendi çıkarı için inşa edilmiş bir rejim. Dışarıdan biri olarak benim gözlemlerim bu yönde. Bu durum Türkiyeliler için de aslında itibar erozyonuna neden oluyor. Suriye’de saldırganlık gösteriyor. Akdeniz de öyle, Mısır’da, Yunanistan’da, Kıbrıs’ta öyle. Ta Libya’ya gitti çıkmıyor. Bütün bunlar kişisel maddi çıkarla alakalı. Erdoğan’ın masaya oturup diğer halklara saygı göstermesi, haklarını teslim etmesi gerekiyor.”
Gözde Çağrı Özköse / Diyarbakır-MA