Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyım protestosu kapsamında Qoser’de yürüyüşe geçti. Êlih’te ise polisin saldırmasının ardından halk direnişe geçti. Şırnex, Çewlig, Colemêrg ve Mûş’ta da halk kayyımlara karşı sokaklarda. Öte yandan Êlîh’te eşbaşkan Songül Korkmaz yaralandı
Mêrdîn
İstanbul Esenyurt, Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi, Êlîh ve Xelfetî belediyelerine atanan kayyımlara karşı halkın direnişi sürüyor. Mêrdîn Büyükşehir Belediye binası önünde nöbet eylemi başlatan halk, Qoser’de (Kızıltepe) yürüyüş gerçekleştiriyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekilleri, Mêrdîn Büyükşehir Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Devrim Demir’le birlikte yüzlerce kişi yürüdü.
Ahmet Türk açıklamalarda bulundu
Yürüyüş ardından Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, Özgürlük Meydanı’nda açıklama yaptı.
İktidarın bir taraftan elini uzatırken diğer taraftan da Kürt halkının iradesini ipotek altına almaya çalıştığını söyleyen Türk,”Uzun süredir içinde bulunduğumuz süreç demokrasiyi rafa kaldıran, adaletsizliğin, hukuksuzluğun gün geçtikçe daha da büyüdüğü ve Kürt halkının özellikle kimliğinin, kültürünün yaşam hakkının bile inkar edildiği, Kürt halkının iradesine ipotek koyduğu bir dönemi yaşıyoruz. Bir taraftan ellerini uzatırken, diğer ellerinde sopa tutan bir anlayışla karşı karşıyayız. Gelin önünüzde ne var yol haritası nedir, düşündüğünüz nedir, demokrasiden söz ediyorsunuz peki ne yapmak istiyorsunuz? Elbette ki doğru projeleri ortaya koyarsanız biz zaten her türlü desteği veririz. Ama hak ve özgürlük mücadelesi veren bir siyasi hareket, bir halk olarak neyin doğru olduğunu, neyin yanlış olduğunu çok iyi biliyoruz. Kimsenin kuşkusu olmasın kimse bizi kandıramaz. Kimse kandırma ile bizim üzerimizde siyaset yürütemez, bunun çok iyi bilinmesi lazım. Biz bu ülkenin barışı için, halkların barışı için, demokratik bir Türkiye için, demokratik bir gelecek için varız, siz varsanız biz varız” dedi.
‘Sizin gibi ikiyüzlü yaklaşmıyoruz’
Hak ve özgürlük mücadelesini her koşulda sürdüreceklerini belirten Türk, “Kürtleri potansiyel tehlike gören anlayışı kabul etmeyiz” dedi. Demokrasi çerçevesinde bir tavrın geliştirilmesi gerektiğini söyleyen Türk, “Ortadoğu’da ortak demokratik değerler etrafında halkları oluşturarak barışı harekete geçirebiliriz. Kürdün Türk’e güvendiği, Kürdün Kürde güvendiği bir süreci yaşatmak ve geliştirmek zorundayız. Çünkü bizler başından beridir halkların kardeşliğini esas alan bir anlayışa sahibiz. Bugün Türkiye’de demokrasiyi savunan bir görüşe sahibiz. Cumhuriyet’in yüzyılında artık Kürtleri potansiyel tehlike gören, Kürtleri sindirmeye, susturmaya çalışan böyle bir anlayışa karşı bilinsin ki bizler kabul etmeyiz. Hak ve özgürlükten yana tavır koyarız. Kim hak ve özgürlüklere saygı gösterirse ve bunun sağlanmasına katkı sunarsa biz o eli tutarız ve o uzatılan eli sıkarız. Ama tekrar ediyorum bizler artık sizin kadar siyaset biliyoruz. Bizler sizlerden daha deneyimliyiz. Bizler sizden daha iyi meseleleri görüyoruz. Çünkü dürüstçe yaklaşıyoruz. Sizin gibi ikiyüzlü bir siyasetle meselelere yaklaşmıyoruz” diye konuştu.
Çağrıda bulundu
İrade gaspına karşı tavır alan herkesin mücadelelerine destek vermesi gerektiğini ifade eden Türk, şu çağrıda bulundu: “Bizim mücadelemiz demokratik bir gelecek mücadelesidir. Bizim mücadelemiz sadece Kürtlerin özgürleşmesi mücadelesi değildir. Türk halkının da özgürleşme mücadelesidir. Çünkü bu ülkede demokrasi olmadan ne Kürdü, ne Türkü demokratik bir gelecekle kucaklaşamaz. Türkiye’de demokrasiden yana olan herkese buradan sesleniyoruz; gelin halkın iradesine saygılı olun, halkın iradesini ipotek altına alan zihniyete karşı demokrasi gücü olarak demokratik birliği oluşturarak yüksek sesle itirazımızı yayalım.”
Êlih’te direniş başladı
Êlih’te kayyım atamasına karşı Basın Kavşağı’nda toplanan kitleye polis saldırdı. Polisler, biber gazı ve tazyikli suyla kitleye saldırdı. Kitle, bunun üzerine ara sokaklarda direnişe geçti. Komando, Iluh ve Diyarbakır Caddesi’nde gençler, barikat kurarak polis saldırısına taşlarla karşılık verdi.
Öte yandan halkla birlikte direnişte olan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, Êlih Belediye Eşbaşkanları Gülistan Sönük ve Yeşil Işık ile DEM Parti milletvekillerinin olduğu kitle de polis saldırısına maruz kaldı. Duruma tepki gösteren seçilmişler, direniş ve mücadeleden vazgeçmeyecekleri mesajını verdi.
Eşbaşkan korkmaz yaralandı
Komando Mahallesi’nde de gençler barikat kurdu. TOMA ve zırhlı araçlara taşlarla karşılık veren gençler, bir TOMA’yı etkisiz hale getirdi. Polisin saldırısında DEM Parti İl Eşbaşkanı Songül Korkmaz baygınlık geçirdi. Korkmaz çevredeki yurttaşların yardımıyla hastaneye kaldırıldı.
Diyarbakır Caddesi’nde de barikat kuran gençler polise “Bijî Serok Apo” sloganları ve taşlarla karşılık veriyor. TOMA ve zırhlı araçtan sıkılan biber gazı ve tazyikli suya karşı gençler sokakları terk etmedi. Polis müdahalesi sırasında çok sayıda kişi de gözaltına alındı. Gençler sokaklarda çevirdikleri çöp konteynırlarla barikat kurdu. Gençlerin direnişi ara sokaklarda sloganlarla devam ediyor.
Seçilmişler Êlih sokaklarında halkla birlikte “Bijî berxwedana gele Kurd” sloganlarıyla yürüyor.
Şirnex
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şirnex İl Örgütü de Cizîr’de bulunan Çemkûrk Parkı’nda kayyım atamalarını protesto etti. Eylemin polis tarafından engellenmek istemesine karşı halk “Kayyımlar gidecek biz geleceğiz” ve “Berxwedan jiyanê” sloganları attı. Uzun süre abluka altına alınan kitlenin kararlı duruşu sonrası polis çekildi.
Parkta halay çekerek kayyım atanmasını protesto eden kitle ardından oturma eylemine geçti. Eyleme destek ziyaretinde bulunan KESK Şirnex Şubeleri adına Eğitim Sen Eşbaşkanı Adnan Şenbayram kısa bir konuşma yaptı. Kayyım atamasına tepki gösteren Şenbayram, irade gaspına karşı halkla birlikte mücadele edeceklerini söyledi. Şenbayram, “İktidar bir rejim haline getirdi. Seçimle kazanamayan yerleri faşist bir yöntem olan kayyım atamalarıyla gasp ediyor. Bizler meslek örgütleri olarak halk iradesinin esas alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bizler emek ve meslek örgütleri olarak buna karşı halkımız ile mücadele etmeye devam edeceğiz. Kayyım uygulamalarını kabul etmiyoruz” dedi.
‘Kayyımları tanımıyoruz’
DEM Parti Şirnex milletvekilli Newroz Uysal Aslan da Kürt halkının iradesinin bir kez daha kayyım uygulamalarıyla gasp edildiğini vurgulayarak, kayyım atamalarına karşı mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.
Çözüm tartışmalarının karşısında kayyım atamanın savaş kararı vermek anlamına geldiğini dile getiren Uysal Aslan, “Kayyımlara karşı boyun eğmeyeceğiz. Meşru olan, haklı olan biziz. Bu nedenle eylemlerimiz devam edecek. Kayyımları tanımıyoruz. Kürt halkının iradesi AKP-MHP iktidarının kararlarının üzerindedir” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın ardından kitle, “Kayyımlar gidecek biz geleceğiz”, “Jin jiyan azadi”, “Bijî berxwedana zindanan”, “Cizîr’den Êlihê direnene bin selam” sloganlarıyla yürüyüşe geçti.
Kitlenin yürüyüşüne çevredekiler de destek verdi. DEM Parti ilçe binasına gelen kitle eylemini sonlandırdı.
Çewlîg
Çewlîg’te, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İl Örgütü önünde protesto eylemi gerçekleştirildi. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri ile DEM Parti yöneticilerinin katıldığı açıklamada, “İrade gaspına karşı direnerek kazanacağız” pankartı taşındı.
Eylemde konuşan DBP Çewlîg İl Eşbaşkanı Levket Kalındamar, kayyım atamanının hukuksuz olduğunu vurgulayarak, buna karşı mücadelenin devam edeceğini söyledi. Açıklamanın ardından da oturma eylemi gerçekleştirildi. Eylem sırasında sık sık “İrademe dokunma” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.
Colemêrg
Colemêrg’in Gever (Yüksekova) ilçesinde çarşı merkezinde kayyım atamalarına karşı DEM Parti, DBP ve TJA öncülüğünde, yüzlerce kişinin katılımıyla yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşte, “İrade gaspına karşı direnerek kazanacağız” pankartı açıldı. Yürüyüş boyunca kitle sık sık, “İradeye saygı, kayyıma geçit yok” önlükleri giyen kitle, “Berxwedan jiyan e”, “Bijî berxwedana gele Kurd”, “Direne direne kazanacağız”, “Hak, hukuk, adalet direnerek gelecek”, “Kayyımlar gidecek halk gelecek”, “Kürdistan faşizme mezar olacak” ve “Bijî serok Apo” sloganları attı.
Yürüyüşün ardından açıklama yapan DEM Parti Colemêrg Milletvekili Öznur Bartın, sonuna kadar mücadele edeceklerini belirterek, “İktidar tüm politikalarına rağmen diz çökmedik, boyun eğmedik. Tüm haksızlıklar karşısında başımız diktir. Bu kararlılıkla zaferi de elde edecek, başarıya ulaşacağız. Mücadelemiz her gün daha da büyüyor. Tarihi bizler yazacağız. Bizleri soykırımdan geçirmek isteyenlere tek mesajımız: ‘Xwelî li serê we be’ diyoruz. Faşist uygulamalarınız boşa düşecek, her şeye rağmen direnmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Açıklama ardından kitle tekrar aynı sloganlarla yürüyüşe geçti. Yürüyüş ardından kitle DEM Parti İlçe örgütünün bulunduğu alanda oturma eylemi düzenledi. Eylemde kilamlar söylenip sloganlar atıldı.
Mûş
DEM Parti ve DBP Mûş il örgütleri ile belediye eşbaşkanları da kent merkezinde esnaf ziyareti gerçekleştirerek süreç hakkında bilgilendirme yaptı. Esnaf ziyaretinde yurttaşlar da kayyıma tepkilerini gösterdi. Kayyım gaspına karşı örgütlü bir mücadelenin olması gerektiğinin altını çizen Belediye Eşbaşkanı Tuba Sayılğan, kayyıma karşı herkesin ses olması gerektiğini belirtti.
Riha
Kayyım atanan Riha’nın Xelfetî Belediyesi önünde başlatılan direniş üçüncü gününde sürüyor. Ablukaya alınan belediye binası önünde direnişi sürdüren kitleye, destek amaçlı yapılan ziyaretler büyüyerek devam ediyor. “Direne direne kazanacağız” dövizlerinin taşındığı açıklamada Wêranşar Belediye Eşbaşkanı Bedriye Yorgun, “Güneşin doğduğu topraklardan sizi selamlıyoruz. Sizleri kadınların direniş ruhu ile selamlıyoruz” dedi.
Kayyıma karşı üç gündür süren direnişe dikkati çeken Yorgun, “Bundan bir kaç saat önce Türkiye ve Kürdistan’ın coğrafyasında gelen milyonları temsil eden bir ruha ev sahipliği yaptı. Burada dayanışma ruhu vardı. Jin jîyan azadî yaşam felsefesi ile bir direniş gerçekleşiyor. Bütün dünyanın gözü Mardin, Esenyurt, Batman ve Halfeti’de. 4 Kasım 2016’da iktidarlar bir karar verdiler. Siyasete müdahale ettiler. Onlar milyonların iradesiydi. İradelerini gasp ettiler. 8 yıl geçti halk kayyımı kabul etmediğini gösterdi. 31 Mart’ta buna cevap verdi. Kayyım sandığa gömüldü. Eşitlik ve özgürlük mücadelesi verenler seçildi. Sandıkta kazanamayanlar baskı ve zulüm ile kazanabileceklerini sanıyorlar. Başaramayacaklar” diye konuştu.
Kayyım atamalarını yapıldığı 4 Kasım tarihinin rastgele seçilmediğini kaydeden Yorgun, “4 Kasım Türkiye tarihine bir kara leke olarak yazıldı. Kasım ayında, 25 Kasım Kadına Karşı Şiddet günü var. Mirabal kardeşleri herkes bilir ama onları katleden dikdatörü kimse tanımaz. Kadınlar mücadele ile 25 Kasım’ı dünya mücadele günü ilan etti. Kadınları tehlike olarak görebilirsiniz. Çünkü kadınlar inançlı. Asla ve asla mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Bizler yaşam felsefimiz oluşturduk. Jin jîyan azadî sadece bir slogan değil, bir yaşam felsefesi. Buna bağlı kalacağız. Rojava’da İŞİD zihniyetine son veren kadınlar gibi direneceğiz. Afganistan’da Taliban’a karşı direnen kadınlardan güç alıyoruz. 4 Kasım darbeleri bizi durduramaz. Bütün kadınlar ile dayanışarak, yan yana gelmeye devam edeceğiz. Değiştirecez” şeklinde konuştu.
Açıklama “Jin jîyan azadî” sloganları ile son buldu. Kadınlar ardından Kürtçe şarkılar eşliğinde halaya durdu. Kitlenin belediye binası önünde bekleyişi sürüyor.
Ayrıntılar geliyor…