Türkiye bir süredir Rusya ile geliştirdiği yakın ilişkiler, S-400 füzeleri, Akkuyu’daki nükleer santralin yapımını Ruslara vermesi ve enerji akım projelerini ABD’ye karşı bir koz olarak kullanıyordu. Bu bağlamda İdlib ve Afrin’e girme iznini Ruslardan koparan Türkiye, gelinen aşamada İdlib’de büyük bir bocalama yaşıyor. Destekçisi olduğu ÖSO gruplarıyla El Nusra devşirmesi Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) arasındaki çatışmaların ardından HTŞ’nin İdlib’in büyük bölümünü kontrol altına alması Rusya’yı kızdırdı. Erdoğan, 23 Ocak’ta Moskova’ya giderek Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşecek. Görüşme öncesi ise medya üzerinden adeta soğuk savaş veriliyor. Daha iki gün önce Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye ve Rusya arasındaki mutabakata rağmen İdlib’deki silahsızlandırılmış bölgenin yaklaşık yüzde 70’ini ele geçiren El Nusra’nın bu bölgedeki rejimi ihlal ettiğini açıkladı. Lavrov, Türkiye’nin koruma kalkanı altındaki İdlib’de yaşanan durumdan derin endişe duyduklarını vurgulayıp, bunu en ciddi sorunlardan biri olarak niteledi ve Suriye topraklarındaki bu son terör yuvasının sonsuza dek varlığını sürdürmesinin imkansız olduğunun altını çizdi.
Rus basınının gündeminde de Türkiye- ABD yakınlaşması ile İdlib’deki son durum ve 23 Ocak’taki görüşme var. Regnum ajansı yazarı Ruslan Hubiyev, Rusya ve Türkiye’nin “ABD’ye karşı ortaklığı sürdürüp sürdüremeyeceğini” araştırdı. Hubiyev’in deyişiyle, Suriye’den askerlerini çeken ABD, Moskova’nın Ankara ile arasını bozmak için elinden geleni yapıyor. Zaten Suriye’de siyasi süreç için çalışan Rusya er ya da geç TSK’nin Suriye’den çekilmesini talep edecek. EADaily ajansı ise Putin’in, 23 Ocak’taki görüşmesine atıfta bulunarak, “Türkiye’nin ‘İdlib hesabını’ vermek zorunda olacağını” öne sürdü. Ajansa göre Türkiye yanlısı grupları her geçen gün sıkıştıran El Kaide, İdlib’i kontrol altına alıyor. Bu arada bölgeden sorumlu olan Ankara, Rusya ile varılan anlaşma uyarınca İdlib’deki radikalleri temizlemezse bunu Suriye ordusu yapacak.
‘Gerçek tehdit Türkiye’
Nezavisimaya gazetesi yazarı İgor Subbotin ise Ortadoğu’da oluşan yeni koalisyonun Suriye’den İran’ı kovmak ve “Türkiye’nin askeri yayılmasını sınırlamak” istediğini öne sürdü. Esad’ın, “diplomatik rehabilitasyon sürecine” dikkat çeken yazar, kimi bölge ülkelerinin Suriye’yi Arap Birliği’ne yeniden katmaya çalıştıklarını söyledi. Sürecin başında Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve İsrail var. İngiliz Middle East Eye gazetesine atıfta bulunan Subbotin, bu kararın İran’ı bölgede etkisizleştirmek ve “Türkiye’nin Suriye’nin kuzey-doğusunu zapt etme planına engel koymak” isteyen dört ülkeden istihbarat şeflerinin katıldığı gizli toplantıda alındığını iddia etti. Hatta toplantıda konuşan MOSSAD şefi Josi Kohen, “İran’ın gücü kırılgandır, gerçek tehdit Türkiye’den geliyor” demiş.
AA: Rusya-YPG el ele
Türkiye tarafında da son günlerde Rusya karşıtı haberler dikkat çekiyor. Türkiye’nin Minbic’e müdahale hazırlıkları açığa çıkınca, bir süre önce Arima bölgesine konumlanan Rus askerleri ile Bab Askeri Meclisi’nin devriye görüntülerini paylaşan Anadolu Ajansı’nın (AA) bu haberi günlerdir ana akım medyada dolaştırılıyor. Haberlerde Rusya’nın “YPG ile kol kola olduğu” iddiası öne sürülüyor. Türkiye’nin İdlib’deki sıkışmışlık ve kimi planlarına Rusya’yı ikna edememesi üzerine ABD’nin projesine evet demesinin ardından Erdoğan’ın Moskova’dan nasıl ayrılacağı da merak konusu. Uzmanlar, Kürtlerin Şam’la yakınlaşacağını, Rusya’nın da yeni bir hamle yapacağını dillendirmeye başladı bile.