Geleneksel pazar günü yazıları gibi bu perşembe yazısı. Bize çalışmamayı bahşettikleri pazar gününün aşkına, köşe yazarları da fıkralarla geçiştirirdi pazar günlerini. Hâlâ da devam ediyor bu. Yazarlar için de bir kolaylık hali, hele haftada 4-5 yazı yazılıyorsa, bir yaz meltemi tadı verir fıkra. Hele ‘Yılmaz’ gibi her cümlenin sonuna bir de üç nokta yerleştirirsen, değmeyin siz keyfine ‘köşeci’nin. Hemen biter yazı…
Fıkra şu: Bir adam sürekli altına ediyormuş. Aile hekimine gitmiş önce. Birkaç ilaç yazmış doktor, nafile. Hiç fayda etmemiş. Sonra dahiliye mütehassısına gitmiş. Doktor onu dinleyip, birkaç başka bir ilaç yazmış ama başarısız. Henüz eczaneden çıkmadan, altına etmeye devam etmiş. Adam çok üzgün. Nörolojiye görün demiş birisi. Birkaç test yapmış bu sefer doktor, uzun kısa çizgiler gösteren bir sürü alet filan ama ne fayda. İlaçlar da sadece uyutmaya yaramış, bağırsakları hariç. Adam yine üzgün ve yıkkın. En sonunda bir psikoloğa git demiş, bir arkadaşı, iş yerinde en yakınında çalışan ve mağdur. Bu yüzden adamla birlikte gitmiş hatta. Psikologdan çıkarken arkadaşının yüzüne bakmış adam, hasta çok mutlu. ‘Ne o demiş çok iyi görünüyorsun, geçti ha?’ ‘Yok demiş adam bir şey geçtiği yok, altıma etmeye devam ama psikolog ikna etti beni, sadece aldırmıyorum artık.’
Kovid-19’da gelişmeler tam böyle. Hiçbir şeyin azaldığı yok ve hatta artıyor ama artık pek aldırmamamız gerekiyor onlara göre. Trump, -maalesef- iyileşip ofisine döndükten sonra yaptığı konuşmada, kendi halkına korkmamalarını söyledi. Tabii yoksullar da Trump gibi hasta olunca, evlerinin bahçesinden helikopterle alınıp, kendilerine tahsis edilmiş bir hastaneye götürülseler hiç korkmazlardı. Bırakın helikopteri, bahçeleri bile yok. Korkup korkmadıkları da ayrı bir mevzu, çünkü ona gelene kadar, korku tünelinden geçiyor hayat. ABD’de de başta Minnesota olmak üzere, binlerce kiracı, kiralarını ödeyemedikleri yüzünden evlerinden tahliye edilmeye başladı. Hükümetin finansal Kovid-19 önlemleri arasında bulunan, kira ödeyemeyenlerin tahliye edilmesi yasağı kalkar kalkmaz, bir sürü evde tahliye işlemleri başladı. Evlerin çoğunun sahibinin bankalar olduğu, bu barınamama sistemi, iki yüzlü halkı koruma rüşvetleri, psikolog tavsiyesi (!) ile ikna edilir edilmez, sokakta kalmaya başlıyorsunuz.
Yeni hastalık sloganı, meşhur kanser sloganından uyarlamayla: ‘Kovid’den Korkma evsiz kalmaktan kork’ olacak sanırım…