Mezopotamya Psikologlar İnisiyatifi, tecride karşı 74 gündür açlık grevi eylemini sürdüren Leyla Güven ve diğer tutuklulara ilişkin, “Eylemcilerin bedeninde kalıcı hasarlar ortaya çıkmadan umut ediyoruz ki yetkililer bu taleplere yüzlerini çevirir” çağrısı yaptı.
Mezopotamya Psikologlar İnisiyatifi, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması 74 gündür süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemini sürdüren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven ve açlık grevindeki diğer tutuklulara ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Güven’in sağlık durumuna değinilen açıklamada, durumunun ciddi bir eşiğe evirildiğini, kritik aşamanın geçildiğini ve her geçen gün ölüme daha fazla yaklaşıldığına dikkat çekildi.
‘Eylemin nedenleri görmezden geliniyor’
Açıklamada, açlık grevi eylemlerinin toplumsal şartların ve kişi koşullarının iyileştirilmesi için yapıldığını ve bunun evrensel bir hak olduğunun altı çizilerek, “Maalesef konu açlık grevi olunca da toplumda uzak bir yerde duruyor. Eylemin nedenleri görmezden geliniyor. İradeleriyle bedenini ölüme yatıran eylemcilerin talebi ısrarla görmezlikten gelmekte ve eylemleri marjinalize edilmekte” ifadelerine yer verildi.
‘Sosyal bilimciler düşünmelidir’
Hükümetin Güven’in eylemi karşısında sessiz kaldığına dikkat çekilerek, şunlar belirtildi: “Maalesef görüyoruz ki ülkenin aydın, sosyal bilimcileri ve entelektüelleri de bilinçli bir şekilde bu siyasetten uzak bir yerde konumlanıyorlar. Biz psikologlar olarak şunu belirtmek istiyoruz. Sosyal bilimler ve özellikle psikoloji bilimi, insanların kendi iradeleriyle ölüme giden bir eylemi tercih etmelerinin nedenleri üzerinde düşünmelidir.”
‘Ölümü durdurun’
Leyla Güven’in ve 251’i aşkın tutuklunun talebi halkın talebidir. Sağlıklı birey ve toplum için iktidarı bu taleplere kulak vermeli. İnsanların ve toplumun zarar görmesini hiçbir şekilde istemiyoruz. Bundan dolayı iktidara sesleniyoruz. Unutmayın yaşam kıymetlidir. Açlık grevlerini kulak ardı etmeyin. Ölümü durdurun. Artık ölümlerden konuşmak istemiyoruz. Eylemcilerin bedeninde kalıcı hasarlar ortaya çıkmadan umut ediyoruz ki yetkililer bu taleplere yüzlerini çevirir. Ölüme karşı yaşamı savunuyoruz ve her zamanda savunacağız.”