HDP dışındaki diğer siyasi partilerin kadını ‘seçim malzemesi’ olarak kullandığını belirten Yasemin Bektaş, eşbaşkanlık sisteminin kadının görünür olmasına destek sağladığını söyledi.
Habibe Eren/Ankara-Jinnews
Yerel seçimlere geri sayım başladı. AKP’nin açıkladığı bin 297 adaydan sadece 24’ü kadın. Tüzüğünde kadınlara yüzde 33 oranında temsil hakkıtanıyan CHP’nin açıkladığı kadın aday sayısı 44 ve bu rakam açıklanan 842 adayın yüzde 5.23’ünü oluşturuyor. Bazı yerlerde aday göstermeyen MHP’nin açıkladığı 750 adaydan ise sadece 14’ü kadın. Bugüne kadar 122 aday açıklayan İYİ Parti’nin de 5 kadın adayı bulunuyor. Siyasi yapıda her düzeyde eşittemsiliyeti belirleyen HDP’nin ise adaylarının yarısını kadınlar oluşturuyor. İletişim veKampanya Stratejisti Yasemin Bektaş ile yerel seçimleri ve kadın temsiliyetini konuştuk.
Değişen tek şey…
Bu yerel seçimler ile birlikte dokuzuncu kampanya çalışmasını yaptığını belirten Yasemin Bektaş, “2007 yılında ‘Meclise Girmek İçin Erkek Olmak Şart mı’dan bugüne değişen tek şey siyasilerin kadınları eskisinden daha çok kampanya aracı, konusu, içeriği olarak kullanması. Seçim propagandalarının temel unsurlarından biri haline geldi kadın ve eşitlik konusu.Kadının temsiline dair kılını kıpırdatmayanlar, meydanlarda vaatlerini sıralamaktan hiç çekinmiyorlar, liderler ‘kadını’ ‘kadın haklarını’ dillerinden düşürmüyor. Tüzük ve programlarına baktığımızda ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’, ‘cinsiyet eşitliği’ gibi kavramlar ise neredeyse yok denecek kadar az iken ‘eşitlik’ ve ‘adalet’ kavramları çıkıyor karşımıza. Uygulamada ise zaten kadının esamesi okunmuyor desem sanırım abartılı bir ifade kullanmış olmam” diye konuştu.
‘Vitrin’taktiği’
KadınKoalisyonu’nun kadın adayların siyasi parti, belediye ve illere göre dağılımını ortaya koyduğu tabloya göre toplamda 8 bin 263 adayın yalnızca 652’sinin kadın olması, Artvin ve Osmaniye’nin ise hiçbir beldesinde kadın aday olmamasıyla ilgili sorumuza geçmiş seçimlerden örnekler vererek yanıt veriyor Bektaş: “2014 yılında Artvin’de 57 adaydan sadece 3’ü kadın iken, Osmaniye’de 69 adaydan sadece 1’i kadındı. 9 bin 666 adaydan sadece 597’si kadındı. Burada kadınların aday gösterilmemesinin yanında bir diğer önemli konu da aday gösterilenlerin nereden aday oldukları… Sırf ‘kadın aday gösterdik’ demek, bunu bir ‘vitrin’ olarak kullanmak siyasi partilerin ilk defa yaptığı bir taktik değil. Genel seçimlerde de kadın adayları listelerin en alt sıralarında bırakanlar yine aynı liderler olmuştur.”Kadınların kampanya malzemesi haline getirildiğini de dile getiren Bektaş, bu nedenle partilerin kadın politikalarını ve kadınlarla ilgili vaatlerini iyitakip etmek ve seçim sonrası kazanan adayları gözlemlemek gerektiğini vurguluyor.
‘Alanlarımızı biz açacağız’
İktidarın kadınlarla ilgili söylemlerini de değerlendiren Bektaş, şu ifadelerde bulundu: “Kadının yeri ailedir fıtratı var. ‘Ayıp’lar var, ‘yeri’ var, ‘sınırı’ var… Kadının toplumdaki yerini, statüsünü düşürme üzerine yapılan onca açıklama ve söylem sonrasında, siyaset katılımında da engeller giderek artıyor. Kadınlar oy kullanabilir, aday olabilir, meslek sahibi olabilir, ev dışında çalışabilir, eğitim hayatı olabilir… “bilir, bilir, bilir” de bunların sınırları hep erkekler tarafından çizilmeye çalışılırsa toplumsal cinsiyet rolleri nasıl değişecek? Nasıl eşitlik gelecek? Şu anda da yapılan aslında bu, özgürlük alanları diye ifade edilen alanlar aslında bize sunulan ‘kum havuzu.’ ‘Gidin siz burada uslu uslu oynayın, biz gerekli gördüğümüz yerde sizi alırız’ demek. Neyse ki bu ideoloji ile olan tecrübemiz yüzyılları aşıyor, kendi alanlarımızı kendimiz açmaya devam edeceğiz.Kimse kadınlara bugüne kadar altın tepsi içinde bir şey vermedi. Siyasete katılımda da onlar yer vermedikçe, biz istemeye, almak için mücadele etmeye devam edeceğiz.”
‘Eşitlik sözde kaldı’
Kadınların eşittemsiliyetinin sağlanması konusunda samimi olan partinin ne yapacağının net olduğunu dile getiren Bektaş, şöyle dedi: “Niyeti varsa partitüzüğüne, seçim tüzüğüne yüzde 50 cinsiyet kotasını koyar ve uygular. Sonuca bakıyoruz 8 bin 263 adaydan sadece 652’si kadın. Bu partiler arasında kadın konusunu dilinden düşürmeyen CHP de var, başkanı bir kadın olan İYİ Parti de var. Eşitlik 2019 yerel seçimlerinde de sözde kalmış, öncesinde verilen tüm sözler unutulmuştur. Oysa ki seçmenin yarısı kadın. Gençlerin eşitlik farkındalığı ve kriterleri mevcut sisteme de yansıyacaktır diye umut ediyorum. Bu seçimde olmaz, sonraki seçim olmaz ama bir sonrakinde belirleyici olacak kaç kadın aday var, kaç LGBTİQ aday var, eşitlik yaklaşımları nasıl, ekolojik programları ne gibi şu anda yanından geçmedikleri birçok mahalleye uğramak zorunda kalacaklar.”
İsyan ve dayanışma
Son olarak, kadına yönelik şiddetin, sömürünün artması ve toplumdaki kutuplaşmanın keskinleşmesini değerlendiren Yasemin Bektaş, şunları söyledi: “Kadınların kadınlarıtercih etmesi, birlikte üretmesi ile ancak daha görünür olabiliriz. Sadece siyasette değil, iş hayatında, sosyal hayatta kadınların dayanışma içinde olması en önemli başlık. Kadın adaylara oy vermek, kadın istihdamını sağlamak, kadınların ürettiklerini almak, okumak… Her alanda olabildiğince dayanışarak ve anlayış içinde olarak, birbirimizitüm farklılıklarımız ve renklerimizle kabullenerek… Özetle “feminist” olarak ancak bu sorunların altından kalkabiliriz. Stella Ovadia’nın da dediği gibi “Feminist olmak kadınları sevmektir.Kadınları keşfetmek, ortaya çıkarmak, anlamak,tanımak. Azınlık psikolojisinden sıyrılıp ezilen bir cinse ait olmanın gerektirdiği isyan ve dayanışmayı yüklenmektir.”
HDP’nin farkı…
HDP’nin diğer partilerden farklı olan yönlerine dikkat çeken Yasemin Bektaş, “HDP kadın özgürlük çizgisini ve eşit temsiliyet ilkesini benimsememiş olanların aday adayı olamayacaklarını, kadına yönelik şiddet uygulamış olanların aday adayı olamayacaklarını, çok eşlilik durumu olanların aday adayı olamayacağını, kadın aday adayı başvurularının İl Kadın Başvuru ve Görüşme Komisyonu tarafından alınacağını,İl Kadın Komisyonu’nun kurulamadığı yerlerde karma komisyon içerisindeki kadınlar tarafından alınacağı ve görüşmelerin de kadınlar tarafından yapılacağını belirtmiş. Bu tabloya baktığımızda Halkların Demokratik Partisi’nin diğer partilerden daha eşitlikçi yaklaştığını görebiliyoruz” ifadelerinde bulundu.
Eşbaşkanlık uygulanmalı
HDP’nin eşbaşkanlık sisteminin fiilen uygulanması gerektiğini de kaydeden Bektaş, “Eşbaşkanlık sisteminin fiilen hayata geçirilmesinin de ötesinde bunun yasal alt yapısının hazırlanması ve görev alanlarının erkekle eşit olacak şekilde tanımlanmasının hem siyasete hem topluma büyük katkısı olacaktır. 2019 seçimlerinde HDP’nin eşbaşkanlık sistemi, birçok kadının seçilebilecek yerlerden aday gösterilmesi, seçim sonuçlarında kadının bir nebze olsun görünür olmasına destek olacaktır” dedi.
Temsiliyet oranı yükseldi
Yasemin Bektaş, HDP’nin uygulamaya koyduğu kadın kotası ile eşbaşkanlık sisteminin bu seçimlere nasıl yansıdığını ve genel kadın temsiliyet oranına etkilerini de yorumladı. Türkiye’de eşbaşkanlık sisteminin Demokratik Toplum Partisi(DTP)ile başladığını söyleyen Bektaş, sonrasında Barış ve Demokrasi Partisi(BDP) ve akabinde HDP’nin de aynı sistemi uygulamaya başladığını belirterek şöyle devam etti: “2014 yerel seçimlerinde 597 kadın aday gösterilirken, HDP ayrıca 257 eşbaşkan kadın aday gösterdi. Resmi olarak adayların yüzde 6,17’si kadın iken, resmi eşbaşkan olduğunda oran yüzde 8,89’a çıkmıştır. Bu veriden de görüyoruz ki, aslında pozitif bir etki var. 2013 yılında hatırlarsınız Demokratikleşme Paketi’nden eşbaşkanlık sisteminin seçim kanununa eklenmesi çıkmıştı. Eş zamanlı olarak tartışmalar da başlamıştı. Dönemin Başbakanı’nın danışmanları AKP’nin eşbaşkanlık sistemine geçmeyeceğini, CHP’liler ‘partilerinin zaten çok sesli olduğu için eşbaşkanlığa ihtiyaç duymadıklarını’ söylemişlerdi. Eşbaşkanlıkta amaç, başkanlık düzeyinde bile partinin eşitliği gözettiğini göstermektir. Bunu iki erkekten yaparsan başka bir mesaj vermiş olursun, bu da eşitlik olmaz.”