İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip, kötü çalışma koşulları nedeniyle çok sayıda hekimin istifa ettiğini ve genç hekimlerin ise yurtdışına gitmek istediğini söyledi
Koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede alınan “normalleşme” kararı sonrası vaka ve ölüm oranlarında ciddi bir artışa neden oldu. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, iktidarın salgınla mücadele politikalarından kaynaklı son dönemlerde artan hekim istifaları ve çalışma koşullarını MA’dan İdris Sayılğan ve Kadir Günay’a değerlendirdi.
Kontrolsüzlük ve vaka artışı
Salgının birinci döneminin sürdüğüne ve vaka sayılarında artış olduğuna dikkati çeken Saip, 1 Haziran’da “normalleşme” adı altında tedbirlerin kontrolsüz bir şekilde kaldırılmasının vaka sayılarında artışa neden olduğunu söyledi. Saip, vakalardaki artışın nedenlerini “Milyonlarca öğrencinin katıldığı büyük sınavlar yapıldı. Çok ciddi sirkülasyon oldu. Bu arada İstanbul çok yoğundu. İstanbul’da hastalar yoğundu, buradan çıkışlar kontrolsüz yapıldı. Bu nedenle hastalık bütün bölgelere yayıldı. Bir takım kredilerle turizm teşvik edildi. Ayrıca Ayasofya’nın açılışı gibi büyük kalabalıkların bir araya geldiği ortamlar oluştu” diye belirtti.
Kararları bilmiyoruz
Sürecin “tanımlanmış bir kurul” tarafından yönetilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Saip, şuan illerde kurulu olan il hıfzıssıhha kurullarda kimlerin görev aldıklarını, ne zaman toplandıklarını ve ne tür kararlar aldıklarını bilemediklerini kaydetti. Sadece yetkililerin alınan kararları açıkladığını dile getiren Saip, “Şu kararı bilim kurulunun önerileri doğrultusunda aldık diyor. Fakat önerilmiş ve yönetim tarafından kabul edilmeyen kararları bilmiyoruz” dedi.
Şeffaflık çağrısı
Vaka verilerinin detayları hakkında da bilgi sahibi olmadıklarını belirten Saip, “Bütün detaylı bilgilere de hakim olmamız gerekiyor. Bu veriler artık bütün dünyada yerel düzeyde ayrı ayrı veriliyor. Çünkü her yerin salgın yayılma hızı aynı değil. Bunların en azından bu konularla ilgili sendikalarla, meslek odalarıyla birlikte yönetilmesinin onlar açısından da büyük bir faydası var. Çünkü sürecin doğru yönetildiği konusunda da kamuoyunu ikna etmek gerekiyor” diye konuştu.
Test dağılımı bilmiyoruz
Son günlerde Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılan verilerde test sayısının 92 binlere ulaştığı ifade edilse de bu konuya ilişkin endişelerini paylaşan Saip, şöyle devam etti: “Bu testler kime yapılıyor bunu bir dökümü lazım. Aynı kişilere tekrar tekrar test mi yapılıyor. Biz bunu bilmiyoruz. Sayıyı arttıran ve kabartan şey gerçekten temaslılar ve temaslıların takibi mi, bunların detaylarını bilmiyoruz. Günlük 92 bin testin dağılımını bilmiyoruz.”
Hekimler yurt dışına gidiyor
Hekimlerin istifa ettiği bilgisinin paylaşan Saip, hekimlerin emeklilik yaşını beklemeden emekliliğe ayrıldığını ifade etti. Hastanelerdeki bilgileri topladıklarını anlatan Saip, şöyle konuştu: “Ayrıca birçok genç hekim ise yurtdışına gitmek istiyor. Bunların oranları çok arttı. Özellikle ‘sağlıkta dönüşüm programı’ sonrasında, bu performans sisteminin kendisi meslekten soğumayı ve tükenmeyi çok arttırdı. Onun için birçok genç meslektaşımız yurtdışına gidiyor. Ülkemizin geleceği açısından bu ciddi bir sorun.”
Performansa dayalı ödeme
Özel hastanelerde salgın nedeniyle diğer işlemlerin azaldığını bunun da orada çalışan meslektaşlarında gelir kaybına neden olduğunu aktaran Saip, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz gerek kamu gerek özel hastaneler olsun emekliliğe yansıyan insanca yaşama el verecek bir maaşın olmasını ve performansa bağlı ödemelerin de kaldırılması gerektiğini düşünüyoruz. Sağlık çalışanları hem ekonomik hem de çalışma koşulları açısından giderek zorlanıyor. Bu yüzden geçici alkışlar dönemini bitirip, gerçekten sağlık çalışanlarına destek verecek bir sisteme doğru gidilmesi gerekiyor. Yöneticilerin bunu duyarak süreci yönetmesi gerekiyor.”
HABER MERKEZİ