Ömer Siner adlı bir kafe işletmecisi İHD’ye başvurup, polislerin baskı uygulayarak kendisini ajanlaştırmaya çalıştırdıklarını bildirdi. Siner, polislerin kafesine 60 bin TL ceza kestiğini belirterek, ”bizimle arkadaş olursan ceza kesmeyiz” dediklerini açıkladı.
Polisin kendisini arayarak sözlü tacizde bulunduğunu ve “seninle arkadaş olmak istiyoruz” diyerek ajanlık dayatmasında bulunduğunu belirten Ömer Siner adlı bir kişi, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde avukatıyla birlikte basın açıklaması yaptı.
Psikolojik baskı
Siner’in avukatı Burcu Gül, Gazi Mahallesi’nde kafe işletmeciliği yapan müvekkilinin Nisan 2018’den bu yana tanımadığı kişiler tarafından aranarak, kendilerinin polis olduğunu ve emniyete gelmesi gerektiğini söylediğini belirtti. Gül, “Müvekkilim o zaman memlekette olduğunu ama bir sorun varsa bulunduğu yerdeki emniyet müdürlüğüne geçebileceğini ya da avukatını yönlendirebileceğini söylemiş. Onu arayan şahıslar kendisinin İstanbul’a gelmesi gerektiğini ve avukatlık bir durumun olmadığını söylemiş. Müvekkilim bir süre sonra İstanbul’a döndü ve bu süre zarfında aramalar devam etti. Arayan şahıslar sürekli müvekkilime kendisiyle sohbet etmek istediklerini aksi takdirde kafeye geleceklerini söyleyerek psikolojik baskı uygulamışlardır” dedi.
Suç duyurusunda bulunacağız
“Müvekkilimin halihazırda devam eden bir davası ve soruşturması yok” diye belirten Gül, bugün İstanbul Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunacakları bilgisini verdi. Kafenin basıldığı günün kamera görüntülerini de talep ettiklerini aktaran Gül, bu süre zarfında müvekkilimin yaşadığı baskıdan kaynaklı maddi ve manevi olarak zorlandığını, iş yapamaz duruma geldiğini ve bundan dolayı tazminat davası açacaklarını ifade etti. Gül, “Kişinin hakkında herhangi bir suç istinadı yok iken kişiyi ajanlaştırmaya zorlamak, kişiyi suça sevk etmek ayrıca bir suçtur. Bu Türkiye’nin ne yazık ki gerçeğidir. Bu ilk ve son da olmayacak. Bu nedenle de tüm süreci yakından takip edeceğiz. Müvekkilimin artık can güvenliğinden de şüphe duyuyoruz” diye tepki gösterdi.
Gül son olarak, kendilerine bildirilmemesine rağmen tek tahminlerinin Yeni Yaşam gazetesinin eski dağıtımcısı olmasından kaynaklanabileceğini söyledi.
‘Seninle arkadaş olmak istiyoruz’
Ardından konuşan Ömer Siner de, kafe açılışının olduğu gün aynı kişilerin kendisini arayarak, “Sen mi gelirsin biz mi gelelim?” dediğini aktararak, “Polislik bir durumum olmadığı için gelmek istemiyorum dememe rağmen annemin de üzülmesini istemediğim için Gazi Emniyete gittim. Beni yanlarına oturtarak çok güzel sohbet etmeye çalıştılar. ‘Biz seninle arkadaş olmak istiyoruz’ dediler. Avukatımı çağırmak istediğimde ise bağırıp çağırdılar. Susma hakkımı kullandım. Durumu avukata ilettikten sonra da onunla birlikte gittik. Kapıyı bize açmalarına rağmen bizle görüşme almadılar” dedi.
‘Bizimle arkadaş olursan para cezası kesmeyiz’
3 Ekim tarihinde kafesinin basıldığını ve kafede sigara içilmesini bahane ederek kendisine 60 bin TL ceza kesildiğini vurgulayan Siner, yaşanan süreci şöyle özetledi: “Tuttukları tutanak sonucunda da bana ‘karakola geleceksin’ dediler. Ben cezam ne ise vereceğim deyip karakola gitmeyi ret ettim. ‘Bizimle işbirliği yapıp arkadaşlık yaparsan para cezası kesmeyeceğiz’ dediler. Avukatım gelmeden de kendileriyle görüşmek istemediğimi defalarca söylememe rağmen baskı devam etti.”
Yaşananlardan kaynaklı kendisini psikolojik baskı altında hissettiğini kaydeden Siner, bu durumun son bulmasını istedi.
Kaynak: MA