Pirsûs’ta gözaltına alınan Bozan Demir, TEM polislerince işkence gördüğünü, çırılçıplak soyulduğunu ve Ermeni olduğu için ayrımcılığa maruz kaldığını anlattı
Riha’nın (Urfa) Pirsûs (Suruç) ilçesinde 1 Mart’ta işkenceyle gözaltına alındıktan sonra Urfa Adliyesi’nde serbest bırakılan Bozan Demir, gözaltındayken işkenceye maruz kaldığını açıkladı.
MA’dan Mahmut Altıntaş’ın haberine göre Demir çırılçıplak soyulduğunu ve polislerin fotoğraflarını ‘çekip çocuklarına atalım mı’ dediği aktardı.
Gözaltının ilk anlarında işkence başladı
1 Mart’ta evlerinin kapısının asker ve polisler tarafından koçbaşıyla kırıldığını belirten Demir, ellerinin arkadan kelepçelendikten sonra işkence gördüğünü söyledi.
Polislerin işkence sırasında kendisine bir fotoğraf gösterip, ‘Fotoğraftakini tanıdığını söyle seni bırakalım’ dediklerini belirten Demir, “Hiç tanımadığım bir adamı zorla onu tanıdığımı söylememe zorlamaya çalışıyorlardı. Beni mutfağa götürüp orda işkence ettiler. Başıma, yüzüme, omuzlarıma yumruklarla saldırdılar. Biri ayağındaki botlarla sırtıma basıp arkadan bağlı olan kullarımı yukarıya kaldırıp, ‘Konuş yoksa kulunu kırarım’ diyordu. Sesleri duyan kızım koşarak yanıma gelmek istedi ama izin vermeyip onu kulundan tutup dışarı atılar. Başım, yüzüm hep morarmıştı” dedi.
Kızım sorgulandı
Polis ve askerlerin, 17 yaşındaki kızını sorguya çektiklerini söyleyen Demir, “Kızımı dışarı çıkarıp, saçma sapan sorular sormuşlar. ‘Evinize yabancı kimse geliyor mu? Kim geliyor?’ gibi sorularla baskı yapmışlar psikolojik şiddet uygulamışlar” ifadesinde bulundu.
Elektrik tehdidi
Demir Urfa TEM Şubesi’nde devam eden işkenceyi de şöyle anlattı: “Önce bir hücreye attılar. Öğlene doğru çağırıp yukarı çıkardılar. Yukarı çıktıktan sonra oradan biri kapıya yaslanmamı söyledi. Kapıya yaslandıktan sonra biri arkadan ellerimi bağlayıp beni bir odaya attı. O odada saatlerce işkenceye uğradım. Yumruklarla, başıma, yüzüme, karnıma ve sırtıma saldırıyorlardı. Biri parmaklarını gözüme sokup, ‘O adamı gördün mü, onu tanıyor musun’ diye soruyordu. Daha sonra beni soyup üzerime boz gibi su düktüler. Bana, ‘Fotoğraflarını çekip çocuklarına atacağız, sanal medyada paylaşacağız, bu olayı da senin üstüne atacağız’ diyorlardı.
‘Sen zaten Ermenisin’
Ermeni olduğum için bana, ‘Sen zaten Ermenisin çocuklarını da al bu ülkeden git’ diyorlardı. Daha sonra biri, ‘Elektirik verelim mi’ diyordu diğeri de, ‘Emir bekliyorum emir gelsin vereceğiz’ dediğini duydum. Sonrasında kabloyu boynuma bağlayıp bir bir taraftan diğeri bir taraftan çekti, boğulacak gibi oldum sonra gevşettiler kabloyu. Kabloyu gevşetir gevşetmez karnıma sert bir yumruk yedim. Daha sonra beni etrafımdan döndürdüler bunun üzerine yere düştüm. Yerden kaldırıp sandalyeye oturttular, sandalye üzerinde de döndürdüler tekrar dengemi kaybedip düştüm. Sonra kapının önüne götürdüler, gözlerimi açıp dışarı attılar. Dışarı attıkları gibi kapıyı üzerlerine kapattılar.”
Diğer polisler olay yaşanmamış gibi davrandı
Gördüğü işkenceyi ilettiği başka polislerin “hayal görüyorsun” dediğini ve 1 gün bekletildikten sonra başka bir odaya alındığını belirten Demir, top sakallı bir kişinin diğer polisler gibi kendisine sorular sorduğunu aktardı. Demir, gördüğü işkenceyi anlattığını ancak bu polisten de “hayal görüyorsun” yanıtını aldığını dile getirdi.
4 günün ardından sevk edildiği Urfa Adliyesi’nden serbest bırakıldığını dile getiren Demir kendisine işkence yapan polis ve askerlerden şikayetçi olduğunu ifade etti.