Rejim güçlerinin karşısında İdlib’de sıkışan Selefi grupları artık Türkiye’nin şemsiyesi de koruyamıyor. Türkiye, bir yandan göç dalgalarını ÖSO kontrolündeki bölgelere yöneltirken, bazılarını ise Libya macerasına katıyor
Türkiye’nin Ortadoğu’ya yönelik politikalarında sahadaki piyonu olan selefi gruplar, İdlib’de sıkıştı. Sınıra yönelen onbinlerce kişi içeri alınmak yerine Efrîn ve değişik yerlerdeki terk edilmiş Kürt bölgelerine kaydırılırken, bir bölümüne de Libya’da paralı askerlik yolu görünüyor.
Türkiye’nin, daha önce Hama, Humus, Guta, Halep’teki alanları Rusya’nın baskısı ile Esad rejimine terk ettirip İdlib’e yığdığı, El Nusra artığı Hayaat Tahrir Al Şam, Ehrar El Şam gibi gruplar, bugün Rusya destekli rejim saldırıları karşısında tutunamaz halde. Daha önce Cerablus, Ezaz, Bab, Efrîn saldırılarında kullanılan, yer yer adları Sur ve Cizre operasyonlarına da karışan olan Selefi gruplar, Rusya ile yapılan protokole rağmen uzun süre Türkiye tarafından himaye edilse de artık bu dikiş tutmuyor.
Saldırı hız kesmedi
Suriye ordusunun İdlib’e yönelik operasyon başlatması sonrası çatışma bölgesinde yaşayan onbinlerce kişi Türkiye sınırına doğru kaçıyor. Büyük bir hızla ilerleyerek birkaç günde birçok yeri ele geçiren rejim ordusunun baskısı nedeniyle kaçanları Reuters ve AFP haber ajansları Şam-Halep otoyolu üzerinde görüntüledi. BM verilerine göre, bir haftada 30 bin kişi evlerini terk etti. Toplam rakamın ise 80 bine ulaştığı belirtiliyor
Nüfus operasyonu sürüyor
Rejimin güçlü saldırısı sonucu paniğe kapılan binlerce kişinin yarattığı göç dalgası, öncelikli olarak Türkiye ve ÖSO kontrolündeki bölgelere yönlendiriliyor. Efrîn’in bir bölümünü elinde tutan Firqa Hamzat, “Gelin yerleşin” çağrısı yaparken, kalabalık grupların Efrîn’e bağlı Marete’ye yerleştirildirildiği görüntülerle ortaya çıktı. Ayrıca, North Press Agency (NPA) haberinde de, İdlib’den gelen binlerce kişinin Efrin’e vardığı ve Kürtlerin terk edilmiş evlerine yerleştirildiği doğrulanıyor. Kalabalığın bir bölümü ise Serêkaniyê ve Girê Spî’deki Kürtlerden boşalan yerleşim yerlerine aktarılıyor.
Libya’ya bir iki!
Bu arada, İdlib’de sıkışan grupların paralı askerlikten başka meslek bilmeyen unsurlarının ise Libya’ya transfer edileceği bildiriliyor. Önceki gün ortaya atılan HTŞ’nin üç önemli komutanının Libya’ya gitmek amacıyla Türkiye’ye geçtiği haberi, dün başka kaynaklar tarafından da doğrulanırken, Lübnan Al-Mayadeen televizyonu, Türkiye’nin Fırat’ın doğusundan 200 ÖSO militanını çektiğini ve militanların İstanbul havaalanından Libya’ya hareket edeceğini duyurdu. Sahadaki başka kaynaklar ise, Türkiye’nin ÖSO gruplarının hepsinden Libya’ya savaşmaya gitmek için eleman listesi istediğini belirtiyor. Bu amaçla, Efrîn şehir merkezinde 2, Ziyadiye ve Eşrefiye’de 1’er büronun açıldığı, bu bürolarda Libya’ya gidiş için kayıtlar devam ederken her 3 ayda bir ayrı gurupların gönderileceği ve gidenlerin aylık 2 bin dolar alacağı öğrenildi.
İddialar asılsız değil
Sputnik haber ajansının Al-Mayadeen’in haberleri üzerine görüşünü sorduğu AKP’ye yakın eski asker Abdullah Ağar da, konuyu değerlendirirken, “Haber, şu an için bir iddia. Ancak bu iddiayı destekleyen bazı emareler var mı? Aslında var. Örneğin sahada birtakım gruplar arasında, gerek Telegram gerekse Whatsapp grupları üzerinden “Libya’ya gitmek ister misiniz?”, “Libya’ya gidip iki bin dolar para kazanmak ister misiniz?” gibi birtakım şaibeler dolaşıyor. Hatta öyle bir noktaya gelinmiş ki, her gruptan, grubun büyüklüğüne bağlı olmak üzere çeşitli sayılarda savaşçıların gitmeleriyle ilgili hazırlıkların yapılması gibi şeyler de söyleniyor” diye konuştu. Hükümet cephesinden ise haberlerle ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmış değil. Bu arada, Türkiye’nin Rusya’yac yönelttiği ateşkes önerisinin de kabul edilmediği sahadaki durumdan anlaşılıyor.
Manidar bir ‘hibe’ kararı
Dün Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararına göre dost veya müttefik devletlere verilecek hibe limiti 20 milyon lira olarak belirlendi. Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yer alan Cumhurbaşkanı kararına göre, dost veya müttefik devletlere ve bu devletlerde bulunan kamu veya özel nitelikteki kurum ve kuruluşlara, 2020 yılında anlaşma imzalanmaksızın verilecek mal ve hizmetlerin parasal sınırı 20 milyon lira olarak tespit edildi. Verilecek mal ve hizmetler arasında şunlar yer alıyor: Silah, mühimmat, yiyecek-içecek malzemeleri, akaryakıt, askeri giyim-kuşam malzemeleri, sağlık cihazları, binek ve yük araçları, canlı hayvanlar, bilgisayar ve malzemeleri, televizyon, büro cihazları, yedek parçalar.
Arka planda ne var?
Türkiye’nin 12 gözlem noktası oluşturduğu İdlib mutabakatına uymadığı Rusya tarafından bu zamana kadar defalarca dile getirildi. Rusya desteğindeki rejim, şimdiye kadar kaç defa İdlib’e yönelse de ABD ve NATO desteğini arkasına alan Türkiye’yi aşamadı. Ancak bu defa Rusya, Türkiye’nin Libya hamlesi ve İdlib’te yerine getirmediği sözler nedeniyle Esad rejimini yeniden harekete geçirdi. İki egemen taraf arasındaki dengeyi kullanan Türkiye, gruplarını İdlib’ten Serêkaniyê’ye kadarki hatta yaymak istiyor. Türkiye’nin Suriye’ye dair bu hedefine ulaşamasının önündeki engel, ise Minbic ve Kobanê. Rusya, her ne kadar ‘Türkiye ile uzlaştık’ açıklaması yapsa da, İdlib operasyonu henüz durmuş değil. Bu da Türkiye ile Rusya arasında Libya ve Kobanê ile Minbic konularında yeni bir antlaşma olasılığını ortaya çıkarıyor.
Program dışı bir ziyaret!
Libya ile ilgili gerilim sürerken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile görüşmek üzere Tunus’a geldi. Programda yer almayan ziyarete, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan, İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da eşlik ederken, ziyaretin esas olarak Libya ile ilgili olduğu yorumu yapıldı.
Herkes paralı asker peşinde
Yüzlerce Sudanlı paralı askerin, Libya’da Hafter’in, Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne karşı yürüttüğü savaşa katıldığı iddia edildi. İngiliz The Guardian gazetesinin haberine göre, Sudan’dan yeni bir paralı asker dalgasının Libya’ya geldiği ve bu durumun, taraflar arasındaki çatışmayı, bölgenin istikrarını sarsacak uluslararası bir savaşa dönüştürebileceği belirtildi. Haberde, Libya’daki Sudanlı milis güçlerin komutanlarının son aylarda yüzlerce kişinin savaşmak üzere ülkeye geldiğini söyledikleri aktarıldı. Bu paralı askerler arasında Sudan Bağımsızlık Ordusu ve Sudanlı Cancavid Milisleri yer alıyor.
Erdoğan’ın tezkere rahatsızlığı
Libya’daki gelişmeler hızlanırken, hükümet Libya’ya asker gönderilmesine ilişkin tezkereyi yeni yılın ilk günlerinde Meclis’e göndermeyi planlanıyor. Libya ile imzalanan Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası’nın Meclis’te kabulünün ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, talep olması halinde Libya’ya asker gönderilebileceğini söylemişti. Bu gelişmelerin ardından, tezkere konusu AKP’nin hafta başında toplanan MYK toplantısında değerlendirildi. Edinilen bilgiye göre toplantıda, Erdoğan, Meclis’te kabul edilen anlaşmaya “asker gönderme” hükmünün neden konulmadığını sordu ve konu tartışıldı.
HABER MERKEZİ