‘Pişmanlık’ dayatmasıyla infaz yakmalar sürüyor. Diyarbakır 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Aziz Tufan’ın tahliyesine dört gün kala infazı yakıldı
Cezaevindeki tutukluların durumlarını değerlendirmek amacıyla 1 Ocak 2020 tarihinde oluşturulan İdari Gözlem Kurulu (İGK), verdiği kararlarla infaz yakmaya ve ertelemeye devam ediyor. Diyarbakır 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Aziz Tufan’nın da İGK kararıyla infazı ertelendi.
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 2016’da gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemede “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 7 yıl 6 ay ceza verilen Tufan, cezanın yatarı olan 4’te 3’ü yani 5 yıl 7 ay 15 günlük cezası, 10 Temmuz itibariyle sonlanması gerekirken, İGK kararıyla üç ay ertelendi. İGK’nin 6 Temmuz tarihinde kendisine tebliğ ettiği evrakta infazının üç ay ertelendiği bilgisini bir gün sonrasında ailesiyle yaptığı haftalık telefon görüşmesinde aktardı. Anne Aysel Tufan, oğlunun “Pişmanlık dayatmasını kabul etmediğim için infazımı ertelediler” dediğini aktardı.
‘Kürt oldukları için tutuklandılar’
Oğlunun bayramın ikinci gününde tahliyesini beklediklerini dile getiren anne Aysel Tufan, “Oğlumun her hangi bir disiplin cezası yok. Kurulun pişmanlık dayatmasını kabul etmediği için infazı 3 ay süreyle yakıldı. Çocuklarımız neden ve niçin pişmanlık duysunlar? Çocuklarımız Kürt oldukları için, Kürtlüğüne sahip çıktıkları için tutuklandılar. Tutuklanmaları için başka bir neden de yok. Biz Kürt olmakla gurur duyuyoruz. Bir kez daha dünyaya gelsek, yine Kürt olarak dünyaya gelmek isteriz” diye konuştu.
‘İrademizi kıramayacaksınız’
Tutuklulara karşı uygulanan infaz yakma ya da infaz erteleme uygulamalarıyla irade kırmanın hedeflendiğini vurgulayan anne Tufan, “İnfazı yakılan sadece benim oğlum değil. Onun gibi çok sayıda tutuklu var. Özellikle 30 yıl, 20 yıl ya da 15 yıl cezaevinde olup, cezası biten tutuklular var. Bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz. Kalkıp oğlum aldığı 7 yıl 6 aydan bahsetmem biraz ayıp olur. Ama bilsinler ki bu uygulamalarla insan iradesini teslim alamazlar. Bizler ölünceye kadar irademize ve çocuklarımıza sahip çıkacağız. Kimse bundan kuştu duymasın” diye belirtti.
İdamdan daha beter bir durum
Siyasi tutuklulara dayatılan bu hukuksuzluk aslında idam cezasının farklı bir versiyonu olarak ifade eden Tufan, “Bu ülkede idam cezası fiiliyatta kaldırılmış. Ancak genç iken tutuklanan ve verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları ile gençlikleri cezaevinde heba oluyor. Bu yetmiyormuş gibi bir de cezası bitse de yine tutuklular tahliye edilmiyor. Buda bir nevi idamdan daha beter bir durumdur” dedi.
Hak ihlalleri sürüyor
Oğlu Aziz Tufan’ın 2018 -2019 yıllarında cezaevinde başlatılan açlık grevine katıldığı için bazı sağlık sorunlarının olduğunun bilgisini veren anne Tufan, şunları söyledi: “Oğlum böbrek, mide vertigosu ve bağırsaklarından rahatsızdır. Pandemi döneminde hastaneye götürüldüğünde, 70 gün tek başına hücrede kaldı. Hasta tutuklular tedavi edilmiyor. Tutuklular yeteri kadar yemekten tutalım sağlık koşullarından yararlanmıyorlar.”
Mehmet Güleş – DİYARBAKIR/MA