Tetwan’da işkenceyle gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Kerem Arvas eşi Sakine Arvas, eşinin işkenceyle gözaltına alındığını belirtti
Bedlîs’in Tetwan (Tatvan) ilçesinde, 10 Ağustos sabahı asker, korucu ve zırhlı araçlarla ablukaya alınan Peyîndas (Söğütlü) köyündeki abluka filli olarak devam ediyor.
Ablukanın ardından havadan ve karadan askeri operasyon başlatılırken, köy kırsalında HPG ve askerler tarafından çatışma çıktı.
Çatışmadan sonra askerler tarafından evlere yapılan baskınlarda 8 köylü gözaltına alındı. 5 günlük gözaltının ardından adliyeye çıkarılan 8 köylüden 5’i serbest bırakıldı, 3’ü sevk edildikleri mahkeme tarafından “Örgüte yardım ve yataklık etmek” iddiasıyla tutuklanarak, cezaevine gönderildi.
İşkence ile gözaltı
MA’dan Ruken Polat’a konuşan Kerem Arvas’ın eşi Sakine Arvas, eşinin işkenceyle gözaltına alındığını belirtti. Köyün ablukaya alınmasından sonra başlatılan operasyonla çatışma yaşandığını dile getiren Arvas, yaşanılanlarla ilgili şunları aktardı:
“Eşim, suyu değiştirmek için tarlaya gitmişti. Silah seslerini duyunca direk Kerem aklıma geldi. Elimdeki işi çabucak bitirmeye çalışırken, iki korucu tandıra geldi. Benimle konuşmaya çalıştılar. ‘Köyde ne var ne yok’ diye sordular, cevap vermeyince para teklifinde bulundular. Kerem’i arazide işini yaparken işkenceyle gözaltına aldılar. Elleri kelepçeli, kıyafetleri ıslanmış ve eli yüzü yaralı bir şekilde köye getirildi. Korucular yanına gitmeme izin vermedi” diye belirtti.
Su bile vermediler
Büyük çabalar sonucu eşinin kıyafetlerini değiştirmelerine ve bir bardak su vermelerine izin verildiğini söyleyen Arvas, “Bir bardak su bile vermeme izin vermediler. Bu adalet değil. Arazide çalışan 65 yaşındaki masum bir insanı hangi adaletle darp ederek gözaltına alabilirler? Hangi adaletle tutuklayabilirler? Zar zor eşime kıyafet, çorap, ayakkabı verebildim, araçta giydi. Sonra arama izni çıktı ve 2-3 korucu evde arama yapmaya başladı. Bütün dolapları, yatakları, tabakları, gıdaların içini aradılar. Evi yerler bir ettiler” diye belirtti.
Can güvenliğinden endişeli
Köylülerden Kıymet Arvas ise, “Her yeri bombaladılar, köylerde tarihi ya da doğal hiçbir şey kalmadı. Her daim bomba sesi duyuyoruz. 5 gündür bu sesler kesilmiş değil. Bütün imkanları köye yığdılar. Her gün helikopterler uçuyor. Güne bomba sesleriyle uyanıyoruz. Ne bizim ne de hayvanlarımızın can güvenliği yok” diyerek, köydeki durumu anlattı.
1993’te köy yakılmıştı
1993 yılından bu yana Peyîndas köyünde baskıların olduğunu ve 93 senesinde köyün yakıldığını belirten Arvas, baskılardan dolayı köylülerin bir kısmının İstanbul’a göç etmek zorunda kaldığını söyledi. Arvas, şöyle devam etti: “Bu baskıların temel nedeni insanlığı savunduğumuz için. Eğer bir insanın vicdanı varsa zaten insanlığı savunur. Hiçbir suçumuz yok, sadece topraklarımızı savunuyoruz ve savunmaya da devam edeceğiz” diye sordu.
BEDLÎS