Kürt gazetecilere yönelik gözaltı ve tutuklama furyasına karşı açıklama yapan PEN International Avrupa Program Koordinatörü Aurelia Dondo, Kürt gazetecilere baskıya son verilmesi çağrısı yapıldı
MA ve JINNEWS muhabirlerinin gözaltına alınmasıyla birlikte özgür basın çalışanlarına yönelik saldırılara karşı açıklama yapan PEN International Avrupa Program Koordinatörü Aurelia Dondo, Türkiye’deki eleştirel ve bağımsız seslerin iktidar tarafından bastırılmaya çalışıldığını söyledi. Dondo, “11 gazetecinin gözaltına alınması, ülkedeki bağımsız ve eleştirel seslere yönelik sürekli baskının ardından geldi. Derhal serbest bırakılmaları için çağrıda bulunuyoruz” diye kaydetti.
Kanunları hedef almak için kullanılıyor
Türkiye’de kanunların bağımsız gazetecileri hedef almak için kullanıldığını belirten Dondo, “Eylül 2022’de, PEN International Delegeler Meclisi, Türkiye’de Kürt dili ve kültürünün baskı altına alınmasına ilişkin bir kararı kabul etti. Bu karar, özellikle Türk makamlarını, yazar ve gazetecilerin içeriklerine dayalı olarak kovuşturma ve tutukluluk hallerini sona erdirmeye çağırmakla birlikte, Kürt dili ve kültürünü desteklemek dâhil olmak üzere, yazıları ve görüşlerini barışçıl bir şekilde ifade ettikleri için tutulan herkesi derhal serbest bırakmaya çağırıyor” hatırlatmasında bulundu.
Kürt gazeteciler baskı altında
Women in Journalism (CFWIJ) Kurucu Direktörü ve Asya ve Ortadoğu uzmanı gazeteci Kiran Nazish de, Kürt kadın gazetecilere uzun yıllardır baskıların sürdüğüne dikkat çekerek, “Türkiye’nin basın özgürlüğünü ve özellikle kadın gazetecilere yönelik tacizleri en çok ihlal eden ülkelerden biri haline gelmesinden son derece endişeliyiz. Türkiye’den gelenekleri gereği, ülke yetkililerinden kadın gazetecilere çok daha fazla saygı ve itibar göstermelerini bekliyoruz. Ancak bunun yerine evlerine baskın yapıyor, onları suçsuz yere veya haksız sebeplerle tutukluyorlar. Kadın gazetecilere haksız yere ve uzun yıllardan beri zulmediyorlar. Bu özellikle, birçoğu parmaklıklar ardında olan veya gözaltında kötü muameleye maruz kalan gazeteci Kürt kadınlar için geçerlidir” dedi.
Özellikle kadınlar yönelim var
Bu operasyonların Türkiye dışında görülmediğini belirten Nazish, “İzlediğimiz 128 ülke arasında Türkiye dışında bir yerde bu tür trendlerin aynı anda yaşandığını görmüyoruz. CFWIJ olarak liderlerin ve hükümetin basına ve özellikle kadınlara yönelik yaklaşımını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kürt kadın gazetecilere yönelik baskılara karşı konuşmanın da Türkiye’deki tüm liberal ve demokratik liderlerin görevi olduğunu düşünüyorum. Türk makamlarını demokrasi adına itibarını iyileştirmeye çağırıyoruz ve bu adım gazetecilere, özellikle kadınlara ve gözetmen – izleyicilere yönelik muamelesini iyileştirmekle atılabilir” dedi.
HABER MERKEZİ