Tahran’da gerçekleşecek 3’lü zirvede Rusya’nın İdlib operasyonuna ilişkin planının konuşulacağını belirten Ortadoğu Uzmanı Mustafa Peköz, “İdlib savaşının boyutları nasıl olur bunu şimdiden bilemeyiz ama burada bir savaş olacaktır. Türkiye’nin denklemin içerisinde özel bir rolü olacağını düşünmüyorum. Türkiye’nin Rusya’nın planına uymak zorunda” dedi.
İdlib’e yönelik operasyonun tartışıldığı bir dönemde Türkiye, İran ve Rusya liderleri yarın Tahran Zirvesi’nde bir araya gelecek. Gerçekleştirilecek zirveye ilişkin Mezopatamya Ajansı’ndan (MA) Selman Güzelyüz’e değerlendirmelerde bulunan Ortadoğu Uzmanı Mustafa Peköz, Rusya’nın İdlib’e yapılacak operasyon için daha önceden hazırladığı planın devreye koymak için bu görüşmenin yapılacağını belirtti. Peköz, Rusya’nın Tahran’daki toplantıda Türkiye’ye “İdlib’e operasyon yapacağız. Hiç kimse buna engel olamaz. Biz özellikle bu cihatçı örgütleri her türlü buradan temizleyeceğiz. Bunlar hiçbir şekilde canlı olarak Orta Asya’ya, Rusya’ya Çin’e girmezler. Bu bakımdan bu operasyonu kesin olarak yapacağız. Herkes pozisyonunu ona göre belirlesin” diye bir dayatmada bulunacağını belirtti.
‘Türkiye Rusya’nın planına uymak zorunda’
Türkiye’nin Rusya’nın planına uymak zorunda olduğunu belirten Peköz, toplantıda Türkiye’ye kimi önerilerin yapılabileceğini dile getirerek, “Türkiye’den iletişimde olduğu İslamcı örgütlerin Esad Rejimi ile anlaşma yapmaları, silahlarını Esad Rejimi’ne teslim etmeleri ve orta vadede yapılacak politik görüşmelere dahil olmalarının sağlanmasını isteyeceklerdir. Türkiye ise süreci kabul etmediği halde, sürece dahil olacaktır” ifadesinde bulundu.
‘Türkiye’ye karşı bir tepki ortaya çıkacak’
Birleşmiş Milletler’in (BM) verilerine göre; kapsamlı bir savaş başlaması durumunda 2 milyon kişinin göç edebileceği yönünde kaygılar olduğuna dikkat çeken Peköz, şöyle devam etti: “Bunun ilk ana merkezi Hatay üzerinden Türkiye olacaktır. İkincisi, Türkiye’nin bugüne kadar desteklediği radikal İslamcı örgütlerin, Türkiye’ye karşı tepkisel bir davranış göstermesi durumu ortaya çıkabilir. Çünkü bunları yıllardır destekleyen, kullanan, umut veren Türkiye’dir. Halep, Hamma ve Doğu Guta’daki İslamcı örgütlerin toplanıp, İdlib’e gelmesini Türkiye sağladı. Burada kendilerine bir statü verileceği yönünde vaat verildi. Bunların hepsi İdlib Operasyonu ile ortadan kalkacak ve Türkiye bunlara ‘Gelin Esad ile Rusya’nın hakemliğinde anlaşın. Bu tür bir politik süreç başlatabiliriz’ önerisi yapacak. Bu da Türkiye’ye karşı bir tepkiye dönüşecektir.”
‘Türkiye son fotoğrafını çekecektir’
Türkiye’nin gerek içeride gerek ise Ortadoğu’da Kürtlere karşı pozisyonunu değiştirmeyeceğini söyleyen Peköz şöyle devam etti: “Türkiye artık şunu yapacaktır; ‘Ben Esad ile görüşürüm Esad’ı tanırım ama, Esad’tan Kürtlerin demokratik taleplerini kabul etmemesini isterim.’ Böyle bir şart getirebilir. Esad politik olarak böyle bir görüşe yakın olabilir ama Suriye ve Rojava’nın gerçekliği düşünüldüğü zaman, Demokratik Suriye Güçleri’nin pozisyonu, hakim olduğu alanlar, aynı zamanda ABD’nin bölgedeki pozisyonu dikkate alındığında Türkiye’nin bu talebine ‘evet’ diyeceğini sanmıyorum. Suriye, Türkiye’nin söz konusu taleplerini ne Kürtlere dayatabilir ne de ABD’ye. Böyle bir durum oldukça zor.” Türkiye’nin İdlip operasyonunda de herhangi bir rol alamayacağını belirten Peköz, “İdlib savaşının boyutları nasıl olur bunu şimdiden bilemeyiz ama burada bir savaş olacaktır. Türkiye’nin denklemin içerisinde özel bir rolü olacağını düşünmüyorum. Türkiye bugüne kadar gerçekleşmiş tüm Astana görüşmelerine fotoğraf çektirmeye gitti. Belki de Tahran’da gerçekleşecek olan toplantıda Türkiye son fotoğrafını çekecektir.”