Yerel seçimlere yönelik açıklanan adaylar arasında kadın sayısının çok düşük olmasına tepki gösteren TKDF Başkanı Canan Güllü, ‘İstanbul’da neden Büyükşehir Belediye Başkanı kadın değil?’ dedi
Habibe Eren/Ankara-Jinnews
A KP, CHP, MHP ve İYİ Parti’nin yerel seçimler için açıkladığıtoplam 793 adaydan sadece 29’u kadın. Erkek adayların egemen olduğu listelerde, kadınların oranı sadece yüzde 3,4. AKP-MHP ittifakında da, Ankara,İstanbul, Antalya ve İzmir gibi büyük kentlerde erkeklerin aday gösterilmesi dikkat çeken başka bir ayrıntı oldu. TürkiyeKadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü ile yerel seçimlerde kadın adayların durumu ve kadınların yerel siyasete katılımının nasıl gerçekleştirileceğine dair konuştuk. Çok uzun zamandan beri kadının görünmez kılındığı bir siyasi iradeye tanıklık edildiğini belirten Güllü, bunun önümüzdeki dönemlerde de devam edeceğini düşündüklerini ve bu nedenle çeşitli kampanyalar başlattıklarını söyledi. Şu ana kadar açıklanan adayların 793’ünden sadece 29’unun kadın olduğuna dikkat çeken Güllü, şöyle devam etti: “Bu ciddi anlamda dibe vurmadır. Bence kadını görünmez kılmak, kadını o koltuklardan esirgemek Anayasa’da var olan haklarını bertaraf ederek, bir tarafı eksik bırakmak gerçekten tarih önünde suçlanacak bir durumdur.”
‘Ayrımcılık yapılıyor’
Son 16 yılda kazanılmış haklarının tırpanlanmasıyla kadının görünmez kılınmaya başlandığını dile getiren Canan Güllü, “Düşünün; 1850’li yıllardan itibaren bu mücadeleye başlamışsınız, 1930’lu yıllarda hem yerelde hem genelde seçme seçilme hakkına sahip olmuşunuz. Ve o süreçte 119 belediye başkanınız olmuş. Bu noktada bir sıkıntı var. Ancak bunun yanında MedeniKanun’da, Ceza Yasa’sında, işe alımlarda, okullaşma ortamında veya toplumsal yaşamda kadınlar özellikle son 16 yıldır ciddi bir görünmezlik yaşadı. Ancak en kötü dönemi Haziran’dan bu yana yaşıyoruz. 2018 Haziran’ından bu yana kadın adaylığı konusunda ciddi bir azalma var.Kadınlar, bir yandan “bizi aday göstermeyen zihniyetle mücadele ediyoruz” diyor bir yandan da ekonomik kriz var. Ekonomik krizin getirdiği sıkıntılarla adaylaşma süreci paraya endeksli. E siz kiminden bin 500, kiminden 3 bin gibi ücretler alırsanız, burada bir ayrımcılık yaparsanız, bu sürecin içerisinde kadın mücadelesini görünmez kılarsınız” dedi.
Karnesi kırık ülke
Toplumsal cinsiyet eşitliği 2017 rakamlarına göre, Türkiye’nin 149 ülke arasında 130. Sırada olduğunu da hatırlatan Güllü, “Bir kere sadece siyasi temsil açısından değil birçok açıdan karnesi kırık olan bir ülkeyiz. Tüm bunların yanı sıra yıllardır söylediğimiz siyasi partiler yasasının değişmesi gerekiyor.Kotanın sadece parti meclislerinde değil, MYK’lerde uygulanması, illerdeki partiteşkilatları bünyesinde uygulanması ve kadın kollarının kaldırılması gerekiyor.Kadını bir yerde bir kol olarak ya da bir organ olarak gördüğümüzde onun temsiliyetine doğru hareket alanını kısıtlamış oluyorsunuz. Oysaki kadını direktteşkilat yapısının içine koysanız, kota getirerek parti meclisinin dışında Belediye Başkanlığı’nda da var olan adaylaşmanın yüzde 50’si kadın olacaktır. Ve biraz daha iddialı gidiyorum.İki dönem üst üste erkekse, üçüncü dönem kadını seçin. Bunu sadece siyasi mekanizmada değil karar mekanizmasın da uygulamanız lazım” diye konuştu.
‘Kenti kadın yönetmeli’
Kadınların kenti yönetmesinde birçok şeyin değişeceğini ifade eden Canan Güllü şunları söyledi: “Bir kere yoksulluk ve yoksunluklarla ilgili farklı politikaları var kadınların. Sürdürülebilirliğe çok odaklılar. Barış sürecini öne çıkarıyorlar. Çevre faktörünü çok önemsiyorlar. Bunların her birini alt alta koyduğumuzda, bir kent estetiğine kent bakışına, birlikte yaşam kurallarına, eşitliğe, kaldırımları kullanmadan otobüs saatlerine kadar yaşamdakitüm yaşamsal faaliyetlerin eşitliğine önem veriyorlar. Bir İstanbul’da neden Büyükşehir Belediye Başkanı kadın değil? Son süreçte Türkiye’de ittifaklar konuşuldu. Ben ittifakların demokrasiye kan kaybettirdiği kanaatinitaşıyanlardan biriyim. Bu süreçte ittifakta hiç kadın adı konuşulmadı. Biz, ‘Ankara,İstanbul ya da Antalya Belediye Başkanı da kadın olsun’ cümlesini hiç duymadık. Ya da ittifak da ortak bir kadın aday çıkmadı. Evet bir partinin genel başkanı kadın olabilir ama diğer partiyle ortaklaşa çalışırken de bir kadın deklarasyonu duyamadık. Siyasi partilerin avantajlarını dezavantajlara döndürdüğü bir süreç bence.”
‘Tam zamanı şimdi’
Kadın adaylıklarıyla ilgili “Tam zamanı şimdi” diye bir kampanya başlattıklarını, bu nedenle çağrı yaptıklarını söyleyen Güllü, son olarak şöyle konuştu: “Bu çağrıyı yaparken iki yerden destek istemiştik. Birincisi, özel sektör bu tavra sahip çıksın. Bir de medya ile beraber halkın destek vermesini,tercihini yaparken, “Kadın aday” istiyorum sesini versin istedik. Buna sesler geliyor. Yerelde bu konuda güçlü bir sesin çıktığını duyabiliyoruz. Ancak bu sesi duymamakta kararlı liderler var. Bunların listelere yansımadığını özellikle son listelerde çok daha fazla etkilemediğini gördük. Benim umudum, bu söylemin tamamlanacak süreçteki kalan yüzde 50’lik listelerde umut ediyorum, bu fırsat kaçmaz. Bunu değerlendirmelerini istiyoruz. Ocak ayında da bir üçüncü adım olacak.Kadınların nihai kararı erkeklerle beraber uygulamak adına bir çağrı yapacağız. O zaman da onu açıklayacağız.”