Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ‘ifade özgürlüğü’ açıklaması yaparken, İstanbul’da 1 Eylül mitingi sonrasında gözaltına alınan gençlerin tutuklama kararının gerekçesinde, ‘pankart açtıkları’ ve ‘halay çektikleri’ öne sürüldü
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, dün yaptığı bir açıklamada, ülkede sokak röportajlarının yasak olmadığı ve “herkesin düşüncesini özgürce ifade edebileceğini” söyledi. Ancak 12 genç, İstanbul’daki 1 Eylül Dünya Barış Mitingi’nde açtıkları bir pankart nedeniyle önce gözaltına alındı, daha sonra tutuklandı.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin Kadıköy’de yaptığı miting sonrası A.İ., D.T., E.Y., E.E., E.N.Ç., G.Ç., H.C., M.D., M.N., N.K., O.A., Z.T. adlı gençler gözaltına alındı. Gençlerin gözaltına alınmasına, Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çekmeleri ve Kürt sorununun çözümü için açtıkları ““Muhatap İmralı, çözüm demokratik Türkiye, Özerk Kurdistan” pankart gerekçe gösterildi.
Fatih’te bulunan İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen gençler, 1 gece burada aç ve susuz bekletildi. Gençler, 2 Eylül’de Kartal’da bulunan Anadolu Adliyesi’ne sevk edildi. Burada da uzun bir süre ifade işlemleri için bekletilen gençlere, avukatları yemek ve su vermek istedi. Ancak polis buna izin vermedi.
Savcılık ifadesi alınmadı
Savcılık tarafından ifadeleri alınmayan gençler, İstanbul Anadolu 6’ncı Sulh Ceza Hakimliği’ne “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla sevk edildi. Hakimlik, ifade işlemleri tamamlanan 12 genç hakkında “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklama kararı verdi. Ayrıca hakimlik, gerekçeli kararı avukatların yüzüne karşı okumadan, tutanakla bilgilendirdi. Gençler ve avukatlar ise bu uygulamaya tepki gösterdi. Gençler daha sonra Maltepe 1 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.
Pankart ve halay delil!
12 gencin tutuklama kararının gerekçesinde ise, mitingde polislerin gençleri dağılmaları için uyardıkları öne sürüldü. Gerekçeli kararda, mitingde basın açıklaması yapılırken gençlerin “örgüt propagandası sayılan” şarkılar eşliğinde halaylar çektiği iddia edildi. Yine gençlerin miting alanında “Muhatap İmralı, çözüm demokratik Türkiye, Özerk Kurdistan” pankartını açtığı ve pankartın “yasa dışı” olduğu öne sürüldü. Tutanakta, halay çekmek ve bir pankartın delil olarak kullanılması dikkat çekti.
Kararda, “Delillerin tam toplanmamış olması, delillerin karartılması şüphesinin bulunması, kaçma şüphesinin olduğu, mevcut delil durumu ve hapis cezasının üst sınırı” dikkate alındığı, tutuklama kararının ölçülü olduğu öne sürüldü.
Haber: Ömer İbrahimoğlu / MA