Uluslararası Af Örgütü, Avrupa’nın dört bir yanında Covid-19 karantinaları kapsamında çalışan polisin etnik azınlık grupları ve ötekileştirilen grupları hedef aldığını açıkladı
12 Avrupa ülkesini inceleyen Uluslararası Af Örgütü,’nün, “Pandemiyi Denetlemek” başlıklı bir rapor yayınladı.
Rapora göre; polis teşkilatlarında kurumsallaşmış ırkçılık tedirgin edici ölçüde ve orantısız güç kullanılan yerler genellikle yoksul mahalleler.
Raporda Belçika, Bulgaristan, Kıbrıs, Fransa, Yunanistan, Macaristan, İtalya, Sırbistan, Slovakya, Romanya, İspanya ve İngiltere incelendi.
Raporda polis teşkilatındaki kurumsallaşmış ırkçılık ve bağlantılı ırkçı önyargıların tedirgin edici ölçüde yaygın olduğuna yer verildi.
Raporda ayrıca ABD ve Avrupa’da süregelen ‘Black Lives Matter’ protestolarında ifade edilen kapsamlı sorunlara dair de önemli tespitlere yer verildi.
Polisin karantina denetimleri, çoğunlukla etnik azınlık grupların diğer bölgelere kıyasla daha yüksek oranda yaşadığı yoksul bölgeleri orantısız etkiledi.
Rapora göre Fransa’nın en yoksul bölgesi olan, ağırlıklı olarak siyahların veya Kuzey Afrikalıların yaşadığı Seine-Saint-Denis’te karantinaya uymama gerekçesiyle kesilen para cezası sayısı, ülkenin geri kalanında kesilen para cezası sayısının üç katıydı. Yerel yetkililerse bu bölgede karantina tedbirlerine diğer bölgeler kadar saygı gösterdiğini belirtti.
Nice’te ağırlıklı olarak işçi sınıfı ve etnik azınlıkların yaşadığı bir mahalle, kentin geri kalanından daha uzun süreli sokağa çıkma yasağına tabi tutuldu. Polis, karantina tedbirlerini denetleme kapsamında; durdurma, üst arama ve kimlik kontrolleri yaparken sıklıkla hukuka aykırı güç kullandı.
Kolluk faaliyetlerinde etnik aidiyete göre sınıflandırılmış veri toplayan az sayıda Avrupa ülkesinden biri olan İngiltere’de, Londra polisi, Mart ile Nisan 2020 arasında durdurma ve üst aramalarında yüzde 22 artış kaydetti. Bu süreçte üst aramasına tabi tutulan siyahların oranı yaklaşık üçte bir arttı.
Göçmen kampları hedefte
Rapora göre kamplarda ve müşterek yerleşimlerde yaşayan sığınmacılar, mülteciler ve göçmenler Almanya, Kıbrıs ve Sırbistan’da ülke genelinden farklı olarak karantinaya alındı. Fransa ve Yunanistan’da ise bu kişiler yaşadıkları kamplar ve müşterek yerleşimlerden zorla tahliye edildi.
Örneğin Sırbistan, olağanüstü hal döneminde; mülteciler, göçmenler ve sığınmacıların yaşadığı, hükümetin idaresindeki merkezleri seçici bir biçimde hedef alarak, özel yönetim uyguladı. Bu merkezler, 24 saatlik zorunlu karantina altına alındı ve sokağa çıkma yasağını denetlemek üzere ordu birlikleri görevlendirildi.
Evsizlere ceza
Evsizler de karantina sürecinde cezalandırıcı uygulamalara maruz kaldı. İtalya’da Avvocato di Strada isimli örgüt, evsizlerin kendi kendini tecrit etme ve seyahat kısıtlaması tedbirlerine uymadıkları gerekçesiyle para cezasına mahkum edildiği en az 17 vakayı belgeledi. Fransa, İspanya ve İngiltere’de da kolluk görevlileri onlarca evsize para cezası kesti.
Uluslararası Af Örgütü Batı Avrupa Araştırmacısı Marco Perolini, konu hakkında yaptığı açıklamada şöyle dedi:
“Polis şiddeti ve kurumsal ırkçılıkla ilgili sorunlar yeni değil; ancak Covid-19 pandemisi ve karantinaların baskıcı bir biçimde uygulanması, bu sorunların ne kadar yaygın olduğunu gözler önüne serdi. Ayrımcılık, hukuka aykırı güç kullanımı ve polis teşkilatındaki cezasızlıktan oluşan üç yönlü tehdit, Avrupa’da acilen ele alınmalıdır.”
DIŞ HABERLER